İZMİR- Üniversitelerde yaşanan barınma sıkıntısına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından getirilen "Kızlar ve erkekler aynı evlerde kalıyor. Valilerimiz bu duruma müdahale ediyor. Bu ülkede ebeveynlerin çocukları bize emanettir. Kızların- erkeklerin devlet yurtlarında karışık kalmasına müsaade etmeyiz" yorumunu değerlendiren Güzelbahçe Değişim Derneği Başkanı ve CHP Güzelbahçe Belediye Başkan Aday Adayı Mustafa Gürkan eşitlik ilkesinin gözardı edildiği, makarna ile öğün geçiştirildiği, öğrencinin üniversite harcını ödeyemediğinden eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldığı bir ülkede ahlak bekçiliği yapmak siyasete düşmez" dedi. 4+4+4 eğitim sistemi, kıyafet yönetmeliği ve Andımızın kaldırılması uygulamalarıyla eğitim sistemi üzerinde gayri samimi uygulamalara imza atan hükümetin elini öğrencinin üzerinden derhal çekmesini isteyen Gürkan "3 milyon üniversite öğrencisinin eğitim gördüğü bu ülkede üniversite yurtlarının toplamı ancak bu rakamın yüzde 10'unu barındırmaya yetiyor. Barınma ciddi bir sorun. Bu sıkıntıyı aşan gıda problemi, bunu aşan ısınma, bunu da aşan elektrik ve su problemi ile karşılaşıyor. İzmir'de bile ulaşım giderlerinden kurtulmak için okuluna kilometrelerce yol yürüyen çocuklarımız, gençlerimiz var. Bir yurtta barınma gideri 200 lirayı buluyor. Düşünün bunu devlet talep ediyor. Ücretsiz eğitimi anlatmıyorum bile. Harç dediğimiz rakamlar haraca döndü. Hani sosyal devlet ilkesi, hani eşitli? Hani bu gençler bizim geleceğimizd? Şimdi de nerede kalacaklarına karar vermeye çalışıyoruz. Ege Üniversite öğrencilerini Narlıdere'ye yolladık. Devamı da geliyor. Amaç kız ve erkeğin yan yana kalmaması. Evlere valilikler kanalıyla polis baskınları düzenlenecekmiş. İyi de hangi gerekçe ile kız ve erkeği birbirinden ayıracaksınız. Kaldı ki ahlak bekçiliği yapmak devlete mi düşt? İş para almaya geldiğinde velisi ilan ettiğiniz aileler bu çocuklara güzel ahlakı göstermeye geldiğinde veli olamıyor mu'" diye konuştu.
“Üniversite getireceğim”
Ülkenin en önemli eksiklerinin başında gelen üniversite öğrencilerinin sıkıntılarını değerlendiren Gürkan "Cemaatlerin avucuna düşme tehlikesi ile karşı karşıya kalan öğrencilerimiz bizlerin baş tacı. Belediyeyi de, partileri de, işimizi de, evimizi de, yurdumuzu da onlara emanet edeceğiz. Onlar için çalışıyoruz. Ama onların en kritik dönemlerinde yanlarında olmak yerine karşılarında nasıl dururuz onu düşünüyoruz. Kafamızı hep onların aleyhine yoruyoruz. Güzelbahçe Belediyesi sınırları içerisinde bugün bir üniversite yok. Genel Merkezimiz tarafından aday gösterilirsem ilk işim buraya üniversite getirmek olacak. Gayriresmi insanlara çocuklarımızı emanet etmek gibi bir niyetimiz yok. Yurtları, Güzelbahçe Belediyesi olarak biz inşa edeceğiz ve asgari düzeyde, sosyal yarar çerçevesinde buraların kendi kendine yetmesini sağlayacağız. Hiç bir genç okumakla geçireceği vaktini, cemaat sıralarında, ulaşımını sağlamak için yürüyerek, para kazanmak için çalışarak geçirmeyecek. Onlar bizim geleceğimiz. Güzelbahçe'de bu geleceği çok iyi değerlendireceğiz. Sadece üniversite de değil. Türkiye'nin şampiyonlarını, bilimadamlarını, gazetecilerini, siyasetçisini buradan çıkaracağız. Hiçbir gencimizi cemaatlere, siyasetçilerin kurnaz emellerine teslim etmeyeceğiz. 2014'ün Nisan ayının ilk haftası Türkiye sosyal devletin ne demek olduğunu bu ilçeden öğrenecek" dedi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
