İZMİR - CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, gaz bombalarının arasında kalan kişilerin uzun vadede nelerle karşılaşacaklarının araştırılması gerektiğini belirtti. Güven, “Ülkemizde birçok ilde yurttaşlarımıza karşı polis tarafından kullanıldığı düşünülen CS, OC, sarin, portakal gazı gibi çeşitli gazlara maruz kalan kişilerde gazların akut ve kronik ne tür etkilere neden olduğunun, uzun vadede ortaya çıkabilecek istenmeyen etkilerin önlemlerinin alınabilmesi için de, yapılması gerekenlerin araştırılması için bir Araştırma Komisyonu kurulmasını talep ettik” dedi.
VİETNAM'DA 400 BİN KİŞİ ÖLDÜ
Gazların dünyada bugüne kadar kullanıldığı yerlerle ilgili çarpıcı bilgiler veren Güven, sarin gazının Birleşmiş Milletler kararı ile kitle imha silahı olarak sınıflandırıldığını ve 1997 yılında gazın kullanımının yasaklandığını söyledi. Portakal gazının Vietnam Savaşı'nda kullanıldığına dikkat çeken Güven şu bilgiyi verdi: “Gaz Vietnam’ın ormanlık bitki örtüsü nedeniyle Vietnam savaşında üstünlük sağlayan Viet Kong’a karşı Amerika Birleşik Devletleri ordusu tarafından kullanılmıştır. Portakal gazı Vietnam’ın bitki örtüsünü tamamen ortadan kaldırmak için kullanılmıştır. 1962-1970 yılları arasında Vietnam’ın yüz ölçümünün yüzde 10’una yaklaşık 76 milyon litre portakal gazı sıkılmıştır. Gaz 400 bin kişinin ölümüne, 1 milyondan fazla kişinin sakat kalmasına, 500 bin çocuğun doğuştan engelli olmasına neden olmuştur. Ancak ülkemizde kullanılan gazın Vietnam’da kullanılan gaz mı yoksa Kapsikum Oleoresin ( biber gazı) mi olduğu belli değildir.
.JPG)
GAZ BOMBALARI YASAKLANMALI
Portakal gazına maruz kalan kişilerde görülebilecek hastalıkları da sıralayan Güven, “Bu kişiler boğaz kanserine, lösemiye ve sinirsel hastalıklara yakalanmakta, kişinin sinir sistemi harap olmakta, sindirim sistemi iflas etmekte, kişi deri ve solunum yolları hastalıklarına yakalanmaktadır. Ayrıca Hodgkin Lenfoması, prostat, akciğer, karaciğer, bağırsak kanserine, yumuşak doku sarkomasına neden olduğu bilinmektedir. Bu gazın kullanılması ve bulundurulması birçok ülkede yasaklanmıştır” dedi. Göz yaşartıcı gazların dahi çok zararlı, kanser yapıcı ve hatta ölümcül etkilerinin olduğu bilindiğine de dikkat çeken Güven şunu belirtti: “Göz yaşartıcı gazların kapalı alanlarda kullanımının kişilerin ölümüne yol açtığı bilinmesine rağmen polis, gaz bombalarını konut, kafeterya, otobüs, metro gibi kapalı alanlara da atmıştır. Ayrıca gaz bombalarının yoğun kullanılması nedeniyle şehirler duman altında kalmakta gazın etkisi uzak yerlere kadar gitmekte, hatta evlere girerek bebeklerin, yaşlıların, hastaların etkilenmesine yol açmaktadır. Son olarak Gezi Parkı’na müdahalesinde binden fazla kuşun, kedi ve köpeğin öldüğü belirtilmiştir. Polislerin ise maske kullandıkları halde yine gazla temas etmeleri kaçınılmazdır. . ‘Dumansız hava sahası’ sloganı ile sigara yasağı getiren Başbakan, şehirleri gaza boğmuştur. Tehlikeleri bilinen ve kimyasal silah sınıflandırılmasına giren gaz bombalarının kullanımları yasaklanmalıdır.