HDP Grup Başkan Vekili ve İmralı Heyeti üyesi İdris Baluken, 'Çözüm süreci'nde kalıcı bir barış arefesine girilirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümeti'nin önlerine gelen seçim anketlerine bakarak rotayı milliyetçiliğe kıran bir eksende tutum izlediklerini öne sürdü. Baluken, "Hükümet, bütün dünyanı bu seçim süreci üzerinden görme aymazlığından vazgeçmelidir. Çözüm sürecinde artık çok fazla sözün söyleneceği bir noktada değiliz" diye konuştu.
HDP'nin Diyarbakır Milletvekili adayları bugün bir otelde basın mensupları ile tanışma toplantısında bir araya geldi. HDP Grup Başkan Vekili ve İmralı Heyeti üyesi olan Diyarbakır 1'inci sıra Milletvekili adayı İdris Baluken, seçim çalışmaları ve 'Çözüm süreci'ne ilişkin bilgi verdi. AK Parti 'nin iç ve dış politikada bu kadar yanlışlar yaptığı ve Türkiye'nin büyük sorunların eşiğine getirdiği bir dönemde bu çalışmaları salt bir seçim sonucu üzerinden değerlendirmediklerini anlatan Baluken, şöyle konuştu:
"AKP'nin en hızlı ve en dramatik düşüş dönemini yaşadığı bir dönemdeyiz. HDP'nin barajın 1-2 puan üstünde bir banda eriştiği ama, bunu halen yetersiz gördüğü ve bununla ilgili daha önce seçimin devreye konulmuş hilelerini bertaraf etmeye yönelik tedbirlerini almaya çalıştığı bir dönemden geçiyoruz. Biz halkımız tarafından dillendirilen bütün taleplerin herkes tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu seçimin iki gündemi oldu. Birincisi; AKP'nin başkanlık sistemi, ikincisi; HDP'nin barajı aşması üzerinden çözüm ve Türkiye'nin demokratikleşmesi gündemi oldu. 81 ilde yaptığımız çalışmada, halkımız demokrasi, özgürlükler ve barış ile ilgili gündemden büyük heyecan duyuyor. Başkanlık sistemi ile ilgili olan gündemde Türkiye'nin büyük bir korku havası ve büyük bir panik dalgası var. Bunu halkımız bize aktarıyor, hem de önümüze gelen kamuoyu araştırmaları ve veriler açık bir şekilde gösteriyor. Son elimize gelen verilerde Türkiye halkının yüzde 70'inden fazlasının başkanlık sistemine karşıtlığını bırakın başkanlık sistemi ile ilgili tartışmalardan da endişe duyduğu yönündedir. Dolaysıyla önümüzdeki 45-50 günlük sürede başkanlık sisteminin teşhir edileceğini ve HDP etrafındaki bir kenetlenmenin giderek güçleneceğini düşünüyoruz."
HDP'li İdris Baluken, 2 yıldan bu yana büyük bir fedakarlık ve kararlılık ile 'Çözüm sürecini' bugünlere getirdiklerini anlatırken, "Çözüm sürecini tam da kalıcı bir barış arifesine getirdiğimiz bir dönemde, gerek Cumhurbaşkanı gerekse AKP hükümeti önüne gelen seçim anketlerine bakarak adeta rotayı milliyetçiliğe kıran ekseni çözüm sürecinden alıp yine eski söylemlerle toplumsal kutuplaştırmaya getiren bir tutum içerisine girdiler" dedi.
Sürecin normal ilerleyerek devam etmesi halinde Türkiye'deki 40 yıllık çatışmalı sürecin sona ermiş olacağını bildiren HDP Grup Başkan vekili Baluken, şöyle devam etti:
"HÜKÜMET İLE GÖRÜŞMELERİMİZİ DEVAM ETTİRİYORUZ"
"Silahlı mücadele yerine demokratik siyasi mücadeleyi bir yöntem olarak bütün Türkiye halklarına duyurmuş olarak ve bugüne kadar farklı alanlarda mücadele eden arkadaşlarımızı da önümüzdeki dönemde demokratik siyasi mücadeleye katmış olmanın heyecanını taşımış olarak buluşmuş olacaktık. Ama, maalesef Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan önüne gelen seçim anketlerine bakarak bugüne kadar çözüm sürecinde yapılanları hiçe sayarak önceki söylemleri aşamasına geldiğini gördük. Biz bu yaklaşımlara rağmen çözüm süreci ile ilgili çalışmalara bugüne kadar devam ediyoruz. Hükümet ve devlet yetkilileri ile geçen hafta içerisinde de görüşmeler yaptık. Bir diyalog kanalının açık tutulması konusunda hükümetin duyarsız yaklaşımına rağmen biz halklarınızın barış ve demokratik çözüm talebini dikkate alarak bu kanal üzerindeki görüşmeleri devam ettiriyoruz. Yapılması gerekenleri geçen hafta hükümet ve devlet yetkililerine aktardık. Somut adım atma noktasında neler yapılması gerektiğini ifade ettik."
"UMUTVARİ BİR HAVA İÇERİSİNDE OLDUĞUMUZU SÖYLEYEMEYİZ"
HDP Grup Başkan vekili Baluken, hükümet yetkilileri ile görüşmelerinde özellikle bölgede Ağrı'nın Diyadin İlçesi'nden başlayıp Roboski (Uludere Ortasu) ve Irak sınırında şu anda devam eden operasyonel süreçlerin olası sonuçlarına dikkat çektiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Seçim süreci ile ilgili ötelenmiş olan çözüm sürecinin bir ön önce tekrar gündemleşmesi gerektiğini ve bu konuda somut adımlar üzerinden yol alınması gerektiğini ifade ettik. Şu anda devlet ve hükümet yetkililerinin ortaya koyacağı pratik tutumu ve bize sunacakları gere dönüşleri bekliyoruz. Doğrusu gelişmeleri takip ettiğimizde çok umut vari bir hava içerisinde olduğumuzu söyleyemeyiz. Çünkü bu görüşmelerden sonrada hükümetin hem çözüm sürecini zedeleyen hem de HDP'yi mahkum etmeye çalışan provakatif yaklaşımlarda ısrarcı olduğunu gördük. Bölgenin genelinde askeri hareketlilikler var. Seçim güvenliği ile ilgili hemen hemen bütün Kürt illerinde yoğun bir polis hareketliliği var. Batı illerinde HDP'ye yönelik ırkçı saldırılar devam ediyor."
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun diyaloğu sürdürdüğü, resmi müzakere anlamında muhatap aldığı bir güce HDP'ye 'terör ve şiddet çetesi' diyebildiğini söyleyen HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, "Bütün bu tutumlar bizim açımızdan kabul edilemez. Biz bu tutumların değişmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Hükümet yetkilileri ile yaptıkları görüşmede edindikleri izlenimin hükümetin seçim sürecinde çözüm sürecini dondurmaya, rafa kaldırmaya yönelik bir tutumu olacak gibi göründüğünü söyleyen HDP'li Baluken, şöyle konuştu:
"Bunun doğru bir tutum olmadığını ifade ettik. 'Çözüm süreci' sadece Türkiye'yi değil, bölgenin genelini ilgilendiren bir süreçtir. Hükümet bütün dünyayı bu seçim süreci üzerinden görme aymazlığından vazgeçmelidir. Çözüm sürecinde artık çok fazla sözün söyleneceği bir noktada değiliz. Bizim açımızdan artık hükümet ile yapılan görüşmelerin kıymeti harbiyesi yok. artık somut adımların atılması gerekiyor, neler olduğunu başından beri son derece iyi biliyorlar. Sonuç alınmayacak görüşmelerle kamuoyu gündemini meşgul etmek doğru değil."
Baluken, HDP'nin silah ile oy almaya çalıştığına yönelik iddialar bulunduğunu, bu yöntemi kullananın kim olduğunun kendilerine göre net ortada olduğunu kaydederek şöyle dedi:
"Ağrı Diyadin'de oradaki askerlerin ölmesi üzerine, batı illerine cenazelerin gitmesi dahilinde Başbakan ve Cumhurbaşkanının bilgisi dahilinde yapılmış olan bir planlama var. Dolayısıyla silahlar üzerinden oy toplamanın açıklaması yapılacaksa Diyadin'deki manzara çok açıklayıcıdır. AKP hükümeti bu yaklaşımını devam ettiriyor, bölgenin genelinde silahları konuşturarak, ortaya çıkacak tablodan HDP'yi marjinalize, kriminalize etmek ve Türkiye halklarında HDP'ye dönük bazı ön yargıları harekete geçirme hesapları yapıyor. Bu son derece yanlış bir tutumdur." (DHA)