Kısaca CD4 hücresi adlı verilen beyaz kan hücrelerini yok ederek bağışıklık sisteminin baskılayan HIV, vücudu enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakır.
Ardından da normal koşullarda tedavi edilebilen ishal, verem, menenjit, zatürre gibi hastalıklar vücuda ciddi zararlar verirler. Kimi durumlarda kanserler dahi görülebilmektedir.
HIV için günümüzde geliştirilen çeşitli ilaçlar mevcuttur. Bu ilaçlar yardımıyla virüsün vücutta çoğalması ve bağışıklığı baskılayıcı etkisi önlenmektedir. HIV testi pozitif kişiler uzun ve sağlıklı bir yaşam sürebilmektedir. Bunun için ise en temel şart, tedaviye erken başlanması ve doktor kontrolünde düzenli olarak tedavinin devam ettirilmesidir.
HIV ile alakalı en temel mesele erken tanı ve buna bağlı olarak erken tedavidir. Erken tanı, yaşam beklentisini uzatmanın yanı sıra bulaşma oranlarının düşürülmesinde de etkilidir. Korunmasız cinsel ilişkide bulunanların,
HIV pozitif kanın temas edebileceği cinsel temas veya açık deriye temasta bulunanların kesinlikle HIV testi olması gerekir. Yine steril iğne veya delici alet kullananların da aynı testi yaptırmalıdırlar.
HIV’de akut enfeksiyon dönemi virüsün vücuda girmesinden sonraki ilk birkaç haftada kişide herhangi bir belirti göstermeyebilir. Zaman içinde ise yaygın olarak görülen belirtiler şunlardır:
• Yüksek ateş,
• Boğaz ağrısı ve boğazda iltihap,
• Baş ağrısı,
• Lenf bezlerinde büyüme,
• Vücutta döküntü,
• Yemek borusunda, ağızda ve genital organlarda yaralar,
• Kas ve eklem ağrıları,
• Bir aydan uzun ve tedavi edilemeyen ishal durumu,
• Bulantı ve kusma,
• Baş ağrısı.
İleri döneme kadar tedavi edilmeyen HIV halinde bağışıklık sistemi giderek zayıflar. Hastalar artık kansere karşı tüm dirençlerini yitirirler, organlar zarar görür. Bu dönemde şu belirtiler görülür:
• Yorgunluk,
• Şişmiş lenf düğümleri,
• Kilo kaybı,
• Mantar enfeksiyonları,
• Kısa süreli hafıza kaybı,
• Kalıcı döküntüler,
• Enfeksiyonlar.
Nedir'
HIV testi adı verilen test ELISA testi adıyla bilinen bir kan testidir. HIV vücuda girdikten 3 ila 8 hafta sonra vücut virüs ile savaşmak için antikor maddeleri üretir. Bu antikorların ölçülebilecek düzeye gelmesi için 3 aylık bir döneme gereksinim vardır. Bu üç aylık döneme “pencere dönemi” adı verilir.
Dolayısıyla HIV testi, bulaşma olduktan sonra 4-6 hafta sonra yapılmalıdır. Kandaki antikor seviyesinin ELISA yöntemiyle ölçülmesine Anti-HIV testi denir. Fakat pencere döneminde antikorlar tam olarak oluşmadığı için test yanıltıcı sonu verebilir.
Anti-HIV testi ile elde edilen pozitif verinin Western-Blotting yöntemiyle tekrarlanıp doğrulanmasına ihtiyaç duyulabilir. Bu şekilde kişiye HIV pozitif teşhisi konulur. Pencere döneminin süresi kişiden kişiye farklılık arz edebilir. Daha kısa sürede antikor oluşabileceği gibi 4 haftadan uzun sürede de oluşabilir. Bu yüzden korunmasız ilişkiden sonra 90. Günde yeniden test yaptırılması tavsiye edilir. 90 gün sonra alınan negatif sonuç güvenlidir.
Nasıl Yapılır'
HIV testi antikor testidir. Kişiden alınan kan ileri teknoloji cihazlarla laboratuvarlarda incelenir. Erken tedaviye başlamak adına testin uygun zamanda yapılması çok önemlidir. Hisar Hospital uzman kadrosu ve modern laboratuvarları ile bu konuda güvenilir ve hızlı destek sağlamaktadır.
POLİTİKA
Sayfa başına git
