Hakim ve savcılar sorunları masaya yatırdı

İZMİR'de hakim ve savcıların oluşturduğu 'Yargıda birlik platformu'nun düzenlediği toplantıya İzmir, Aydın ve Manisa il ve ilçelerinde görevli yaklaşık 700 hakim ve savcı katıldı. HSYK Başmüfetişi Mehmet Yılmaz toplantıda, "Yargıya olan güven kaybını durdurmak ve sonrasında güveni yeniden tesis etmek amacındayız" dedi.

Haberler / Yerel Politika

10 Mayıs 2014 Cumartesi 13:59

PAYLAŞ

İZMİR - Toplantının açılış konuşmasını İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru yaptı. Doğru, toplantının amacının mesleki sorunları tartışmak ve çözümününün nasıl olacağı konusunda birlik ve beraberlik içerisinde el ele vermek olduğunu söyledi. Modaratörlüğünü HSYK Başmüfetişi Mehmet Yılmaz'ın yaptığı toplantıya, Yargıda Birlik Plakformu üyeleri, Adalet Bakanlığı Müşteşar Yardımcısı Basri Bağcı, HSYK Genel Sekreteri Bilgin Başaran, Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcısı Ali Çalık, HSYK Genel Sekreter Yardımcısı Musa Kanıcı, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ramazan Kaya, Ankara Sulh Ceza Hakimi Hayri Keskin, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Harun Kodalak, Adalet Bakanlığı Müşteşar Yardımcısı Selahattin Menteş, Ankara İş Mahkemesi Hakimi Gülsüm Mısır, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdür Yardımcısı Feyzullah Taşkın ve İstanbul Anadolu Başsavcı Vekili Ömür Topaç konuşmacı olarak katıldı.

HSYK Başmüfetişi Mehmet Yılmaz, yargıya olan güven kaybını durdurmak,ve sonrasında güveni yeniden tesis etmek amacıyla, farklı görüş ve fikir zenginliğine sahip Hakim ve Savcıların bir araya gelmesiyle 'Yargıda Birlik Platformu'nun kurulduğunu söyledi. Amaçlarının yargı yönetiminin belirli bir grubun tekelinden alınarak liyakati esas alan ve kimseyi ötekeleştirmeyen yeni bir yargı yönetimi tesis etmek olduğunu anlatan Yılmaz şunları söyledi:

LİYAKATI ESAS ALMAK

"2012 yılında İzmir Adliyesi'nde Cumhuriyet Başsavcılığı denetimi yaptım. İzmir adliyesini o dönem hiç görmediğim kadar bezgin yılgın ve umutsuz görmüştüm. Bana meslektaşlarım 'yemekhanelerde konuşma özgürlüğümüzü kaybettik, servislerde bile çok fazla muhabbet edemiyoruz. Hatta konuştuğumuz konu hep futboldu, şike soruşturmasından sonra futbol da konuşamıyoruz' demişlerdi. İşte bizi bir araya getiren bu ortamı ortadan kaldırmak, düşüncesi, mensubiyeti, yaşam biçimi ne olursa olsun hiçbir hakim savcı arkadaşımızı ötekileştirmeden bu özellikleri dolayısıyla dışlamayan, cezalandırmayan ama ödüllendirmeyen de sadece ve sadece liyakatı esas alan ölçüyle hakim kılmak. Bunu başarabilirsek birçok şeyi halletmiş oluruz. Bizim meslek sorunlarımızda birçok noktada hemfikir olduğumuz açık. Meslektaşlarımızı ayrıştıran nedenler çok az. Maaş durumu dediğimiz zaman hep birlikte oluyoruz.

SIKINTI YARATAN ÜÇ KONU

Yargıdaki eksiklikler dediğimizde aynı düşünüyoruz. Mesleğin saygınlığını artırma noktasında öyle. Ama üç husus var ki atama, atanan yerdeki görevlendirme ve yüksek mahkemelere seçim. Bu üç husus bizim en fazla sıkıntıya sokan bir durum. Bu üç hususta kökleşmiş geleneklerimiz de yok. Yasal güvenceler var ama onlar da kağıt üstünde kalıyor. Yasal kısıtlamalar var ama onlar da çok etkili olmuyor. Böyle bir ahlaksal, geleneksel ve yasal kısıtlama söz konusu olmayınca ayrışmanın verdiği etkiler kötü, çok daha tahrip edici oluyor. Yargıtay'da Ankaralılar grubu çıkmıştı ki onlar da ideolojik yön yoktu. Ama birçok kötü izler bıraktı bizde. İşte böyle bir grup hakim olduğu zaman bu üç sahada bir kargaşa huzursuzluk yaşanıyor. Onun verdiği adaletsizlik hepimizi sürüklüyor. Platformun bir amacı da bu. Öyle ilkeler belirleyelim ki, bu ilkeler kalıcı olsun liyakat ölçüsü baş tacı olsun. Adaleti sağlayalım. Hedefimiz tüm yurtaşlarımızın güven duyaçağı, hiçbir tereddüt duymadan kendisini adaletine teslim edeceği bir yargı oluşturmaktır."

İstanbul Anadolu Başsavcı Vekili Ömür Topaç ise "Ülkemiz ve insanımız bir kış mevsimini yaşadı bitirdi ve bahara merhaba dedi. Ülkemiz yargısının yaşadığı kış sert geçti. Son yıllarda yargı ve yargı mensupları maalesef ülke gündeminin sürekli ilk sıralarında yer aldı. Ana haber bültenlerinin ilk haberleri ve son dakika haberleri olmaktan kurtulamadı. Bunun sonucu olarak da sürekli imaj kaygı ve güven erozyonu yaşadı. Gelin yargı mensupları olarak hep birlikte yeni güne merhaba diyelim. Gelin yargı camiasında oluşan bahar iklimine merhaba diyelim. Yargıda hoşgörüye çok sesliliğe merhaba diyelim. Gelin enerjimizi yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlamak ve yargıyı ülkenin en saygın kurumu yapmak için el birliğiyle yargıda birlik platformuna deste verelim" dedi.

Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.