EGEPOSTASI- Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Halil Solak, Büyük İzmir TV’de Haftanın Notları programında gündemi değerlendirdi.
"KONTENJANIN HİÇ OLMAMASI GEREKİYOR"
CHP’nin yeni tüzüğüne ilişkin açıklamalarda bulunan Gazeteci Halil Solak, “Tam beklentileri karşılamamakla birlikte tüzüğün 28 maddesi değişti. 3 dönem kuralı, ön seçim, belediyelerde çalışanlar kongrelerde aday olmasın gibi beklenen hamleler yapıldı. 900 üzeri oylarla kabul edildi. AK Parti 3 dönem kuralını yıllardır uyguluyor. CHP’nin de hiç taviz vermemesi gerekiyor. 5 dönem başkanlık veya vekillik yapanlar vardı, bir meslek haline getirmişlerdi. Ön seçimi de örgüt denetimli olarak kabul edildi. Uygulanıp uygulanmayacağı ilk seçimde görülecek. Kontenjanlarda eleştiriler oldu. Aslında kontenjanın hiç olmaması gerekiyor. Gönderecekleri isimlerin de örgütün kantarına çıkması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Tüzükte diğer dikkat çeken maddelere değinen Halil Solak, “Belediyelerde çalışanların aday olmaması maddesi İzmir için paha biçilemez. İzmir’de yıllardır ilçe başkanı olayım, delege olayım diyen belediye çalışanları vardı. Bunun önüne de geçilecek. Ya belediyede çalışacak ya da parti de görev alacak. İlçe ve il kongrelerinin 3 yılda bir yapılması maddesi de önemli. Daha örgütler koltuğa ısınmadan tekrar kongre telaşı başlıyordu. Cinsiyet kotası kademe kademe artırılacak. Partide gençler ve kadınların daha çok görev alması gerektiğini konuşuluyordu. Bu sağlanmış oldu.” dedi.
“İZMİR’İN KAVGAYA DEĞİL, UZLAŞMAYA İHTİYACI VAR”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, ‘alg türleri gemilerle Körfez’e taşındı’ sözlerinin çarpıtılmasına tepki gösteren Gazeteci Solak, “Tugay’ın söylemek istediği, sıcak denizlerden gelen gemiler mikroorganizmaları Körfez’e taşıyor. Başkan konuşurken ölü balıklar kısmını montajlayıp servis ediyorlar. AK Partili vekiller bu montajlı video üzerinden Tugay’a yüklendi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da aynı söylemlerde bulundu. Başkan Tugay da Eylül ayı olağan meclis toplantısında bu söylemlere tepki göstererek kendisine iftira atıldığını belirterek, üslup ve seviye düşüklüğü eleştirisinde bulundu. Bursalı ve İnan yine olayları çarpıtarak hakaretvari cümlelerle yanıt verdiler. İnan, ‘Ne İzmir’i ne bizi tanımlayacak çapta değilsiniz’, ‘Her türlü düşük ve beceriksiz profiller…’ gibi! Bursalı ise ‘Seviyemizin zekatını versek, sizin seviyenizi fersah fersah aşar.’ Gibi ifadeler kullanıyorlar. Körfez üzerinden eleştiri getirebilirsiniz. ‘Yapamadınız. Bu işi beceremediniz. Elinize yüzünüze bulaştırdınız’ diyebilirsiniz. Hakaret ne demek. Bu refleks İzmir siyasetinde son zamanlarda gelişti. İzmir’in kavgaya değil uzlaşıya ihtiyacı var. Bakın sorunlar biriktikçe birikiyor. Bunlardan biri de işte Körfez’in hali…” diye konuştu.
“İZMİR’İN KABAHATİ NE?”
SoloTürk ve Türk Yıldızları gösterilerinin bu yıl 9 Eylül’de yapılmamasına tepki gösteren Solak, “İzmir’in kurtuluşu Türkiye’nin kurtuluşunun son halkasıdır ve çok önemli bir gündür. Her yıl geleneksel hale gelen ve İzmirliler tarafından ilgiyle takip edilen Türk Yıldızlarını tasarruf tedbirleriyle gerekçe gösterip programa sokmamak İzmirliye ayıp. İzmir’in buarda kabahati ne? Tasarruf edilecek birçok şey varken neden Türk Yıldızları ve SoloTürk’ten yaptılar. Bunu tasarruf tedbirlerine bağlamak benim içime sinmiyor. Umarım altında bir şey yoktur.” dedi.
“CHP ATAMALARDA HATA YAPTI”
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun “14 milletvekilimizin 6’sı İzmir’de ikamet etmiyor” söylemlerini değerlendiren Solak, “Ben Sayın İl Başkanı Aslanoğlu’ndan bu çıkışı atamalar yapılırken yapmasını beklerdim. İşte o günkü yönetime ‘Bakın İzmir’den partimize 2 milyon oy çıkıyor. Bu atamalar hem İzmirliye hem örgütümüze ayıp’ diye… O dönem CHP’de İzmir’de sahada çalışacak vekil bulamayacak diye aylarca söyledik. CHP o gün hata etti. Şu an hatasının ceremesini çekiyor. Sahada 2-3 vekil kaldı” dedi.
AK Parti İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan’ın, ‘Bizim vekillerimizin hepsi İzmirli’ söylemlerini değerlendiren Solak, “ Muharrem Kasapoğlu bakan kontenjanından geldi ve aday gösterildikten sonra İzmir’e geldi. Şebnem Bursalı, Aydın doğumlu ve gazeteci olarak Ankara’da birçok görev icra etmiş. Yeni Asır Genel Yayın Yönetmeni olduktan sonra geldi. Ardından yine Ankara’ya gitti. Mehmet Ali Çelebi eski CHP’li, eski Memleket Partili Ankara doğumlu, İzmir Milletvekili seçilince gelmiş. Ceyda Bölünmez Çankırı aslen Mardinli ve Ankara doğumlu. 2 dönemdir burada vekillik yapıyor. Başarısız mı? Değil. O ayrı bir konu. Geriye sadece Eyyüp Kadir İnan, Yaşar Kırkpınar ve Mahmut Atilla Kaya İzmirli” dedi.
"3 YIL SONRA YÜZEMEDİK AMA! 5 YILDA GANJ NEHRİ GİBİ OLDU"
İzmir Körfezi’nin kirliliği hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunan Halil Solak, “2019’da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Soyer İzmir’e bir söz verdi. Soyer, ‘Yaşayan Körfez sloganıyla 3 yılda biz Körfez’de yüzeceğiz’ dedi. ‘ 11-12 milyar lira harcadık’ dedi. 3 yıl sonra Körfez’de yüzemedik ama söz verdiğinin üzerine 5 yıl sonra gelinen noktada Körfez, Ganj Nehri’ni anımsattı. Kokusu ayrı dert, balık ölümleri ayrı… Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum geçtiğimiz günlerde İzmir’e geldi ve TÜBİTAK gemisiyle incelemelerde bulundu. Gemiden indi ancak AK Parti İzmir il başkanı gibi konuştu. ‘Bu kirliliğin sorumlusu; yağmur suyu ve kanalizasyon kanallarını bile birbirinden ayıramayan, kurulu atıksu tesislerini bile çalıştıramayan, derelerini dahi ıslah etmekten aciz olan belediyelerdir.’ dedi. Bakanlık hiç körfezi denetlemedi mi? Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü 2018 yılından beri ne yaptı. Bakanlık, İZSU’nun, Çiğli’den standartların üzerinde atıksuyu Körfeze deşarj edildiğini dile getirip 1 milyon 800 bin TL ceza kesti. Kurumlar arası iş birliği olması gerekiyor. Belediyeyi siz takip edeceksiniz. Körfez bir anda mı bu hale geldi? Müdürlüğünüz hiç mi analiz yapmadılar. Hiç mi denetlemediler? Bunlar sizin bakanlığınızın uhdesinde olan şeyler. Yoksa işinize mi gelmedi? Ceza kestik diyerek hem belediyelere hem de başkanlara suç atarak, sorumluluktan kaçamaz ve işten sıyrılamazsınız. Bir şeyler olup bittikten sonra bir araya geliyorlar. Bu iş bu raddeye gelmeden neden bir araya gelmediniz?” ifadelerine yer verdi.
"SUNİ GÜNDEMLERLE ZAMAN GEÇİRİLİYOR!"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşanan ‘özür’ polemiğini değerlendiren Solak, “Bu süreç çok yanlış yönetildi. Dilruba’nın bir gruba hakaret etmesi yanlış. Ancak bu söylemler sebebiyle 18 gün cezaevinde tutmak da yanlış. Bu olayın üzerine benzin döküldü. Dilruba’yı partinizin 30 Ağustos kutlamalarına çağırabilirsiniz ancak bir fuar açılışına onur konuğu olarak oturtmak CHP’nin hatasıydı. Erdoğan’ın özür çağrısına CHP Lideri Özel, İzmir’e ayak basar basmaz açıklamalarda bulundu. Dilruba adına özür dileyen Özel, Dilruba’nın hakaretlerini asla sahiplenmediğini ve ifade özgürlüğünü savunduğunu söyledi. Gereksiz bir tartışma... Türkiye’nin gündemi ne Dilruba ne teğmenler. Türkiye’nin gündemi ekonomi, Narin'in olayı ve sıla bebeğin olayı olması gerekiyor. Biz ise suni gündemlerle zaman geçiriyoruz” dedi.
ÇELEBİ’YE TEPKİ: ATATÜRK'E HAKARET EDİLİRKEN KAFANIZI KUMA MI GÖMDÜNÜZ?
Eski Teğmen AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’ye tepki gösteren Gazeteci Halil Solak, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, TSK’nın ebedi başkomutanı değil mi? Genç subayların ‘Mustafa Kemal'in askerleriz’ demelerinin kime ne zararı var? Çelebi, Atatürk istismar ediliyor tarzında bir açıklama yaptı. Atatürkçü ruhunun üniformada olmadığını söyledi. Atatürk’ün askeri iseniz, Atatürk’e hakaret edenler vardı, o zaman siz ne yaptınız? Kafanızı kuma mı gömdünüz. Orada başka burada başka konuşuyorsunuz. Atatürk’ün askeri CHP’de görev yapıp istediği olmayınca Memleket Partisi’ne oradan da AK Parti’ye geçmek mi? Kendisi emekli teğmen ve Ergenekon soruşturmasından geçip 41 ay cezaevinde yatmış. O genç subayları en çok onun anlaması gerekiyor. Sahip çıkması gerekirken, mağduriyetin en üstünü yaşamış biri olarak o teğmenleri savunmaması yanlış” dedi.