HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI- TV 35'te Seçime Doğru programında Alper Baran Esin’in sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, CHP’nin 24 Haziran seçim sonuçlarını baz alarak davrandıklarını ve ‘ceketimi koysam’ kazanırım mantığıyla hareket ettiğini ancak 31 Mart akşamı en fazla konuşulacak kentin İzmir olacağına inandıklarını söyledi.
FARK KAPANIYOR, HİÇ MERAK ETMESİNLER
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, CHP’nin içinde bulunduğu Millet İttifakı ile aralarındaki farkın giderek kapandığını dile getirerek, “Burada 24 Haziran’da CHP-İYİ Parti-HDP’nin oy oranı yüzde 67. Onun üzerinden ankete gerek duymadan, yanlış aday göstersek de kaybedersek 8-10 puan kaybederiz diyor. Ama inşallah sonucu görecekler. Biz zaten 3 parti olarak HDP de destek veriyor en fazla 15 puan kaybederiz diyor CHP kanadı. İzmirliler, İzmir’i çantada keklik gören anlayışına inşallah fırsat vermeyecekler. Seçim gününe kadar çalışıyoruz. Fark kapanıyor, hiç merak etmesinler. İvmemiz yükselerek devam ediyor. 31 Mart akşamı inşallah en fazla konuşulan kent İzmir olacak” tespitini yaptı.
İZMİR’İ DE MARJİNAL CHP’YE TESLİM ETMEK İSTİYORLAR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, İzmir’in marjinal CHP’ye teslim edilmek istendiğini savunarak, “Farklı bir CHP’den bahsediyorum artık. Kılıçdaroğlu’nun başkan olmasıyla marjinal CHP’ye doğru gidişat gösteriyor CHP. Marjinal CHP’ye İzmir’de fırsat verilmedi. Ama şimdi bir hafta sonra o marjinal CHP’nin genel merkezdeki isimlerinin belirlediği adaylar seçimi kazandığı zaman İzmir’e de marjinal CHP girmiş olacak. İzmir’i de marjinal CHP’ye teslim etmek istiyorlar” dedi.
BUCA’DAKİ ADAY DEĞİŞİMİ İZMİR’E YAPILAN OPERASYONUN EN NET GÖSTERGELERİNDEN BİRİ
CHP’nin Buca adayı Suat Nezir’i son anda geri çekip yerine Erhan Kılıç’ı gösterdiği sürecin İzmir’e yapılan operasyonun en net göstergelerinden biri olduğunu vurgulayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, “Buca’daki aday değişimi fazla yer almıyor ama hassas bir konu. İzmir’e yapılan operasyonun en net göstergelerinden birisi. Siyasi parti yöneticilerinin istifa etmesi gereken bir husus ortaya çıkar dünyanın neresinde olursa olsun. Belediyeyi biz yöneteceğiz, ya bu trene bineceksin ya ineceksin. Bugüne kadar yalanlanmadı da. Vatandaşımızın bunu bilmesi lazım. Vatandaş bunu bilsin diyoruz. Sandığa gidip oy verdiğinde kime oy verdiklerini bilsinler istiyoruz” ifadelerini kullandı.
BEKLEDİK Kİ CEVAP VERSİNLER ANCAK...
Bir süre önce düzenlediği basın toplantısıyla CHP Belediye meclis üyesi aday listesindeki isimlerin bazı terör örgütleriyle ilişkisi olduğu şeklindeki açıklamalarına CHP kanadından yanıt gelmediğini, sadece Tunç Soyer’in ‘Gereğini yapsınlar’ dediğini belirten Hamza Dağ, “Bekledik ki cevap versin. Baktık hiç ses yok. Yine ses çıkmayacaktı, gereğini yapsınlar demiş sayın Soyer. Bir işin gereğinin yapılmasıyla ilgili bir siyasi partinin meclis üye listesinde bu isimlerin olması ayrı birşey. Siyaseten ve etik olarak bu isimlerin listelerde olması ayrı birşey. Hukuki engel birçoğunda yok. İzmirlilerden bir şekilde oy istiyorsunuz. Ama listelerinizde PKK, THKP-C, MLKP ile bağlantılı, eylemlere katılmış, dağ kadrosunda bulunmuşlar varsa bu bir haber değeri taşır. İzmir milletvekili olarak bunu paylaşmak bizim vazifemizdir. İnkar yok, gereğini yapsınlar diyorlar. Zamanında FETÖ ile bağlantınız vardı diyorlar. Kardeşim bu ayrı o ayrı. Sizin cevap vermeniz gereken nokta şu; böyle isimler sizde var mı yok mu'” diye sordu.
SÖZLERİMİZ BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR, BUGÜNE KADAR KORUMA DÜŞÜNMEDİM
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, açıklamaları nedeniyle son dönemde şahsına yönelik tehditlerin arttığını ancak koruma kullanmayı düşünmediğini belirterek, "Bu konuda biz de zaman zaman bazı durumlarla karşılaşıyoruz. Söylediğimiz sözler birilerini rahatsız ediyor. Son dönemlerde biraz artış da oldu. Daha önceden de inisiyatif aldığımız süreçler vardı, seveni de olur sevmeyeni de olur. Biz milletin kalbine ve gönlüne girebilmeyi şiar edindik. Çünkü aktif siyaset yapanların dışında bir de safiyene şekilde sizden hizmet bekleyenler var. Onların gönlüne girdiğinizde siyasette başarının kriteri budur. Çerçevenin dışındakilerin gönlüne girebildeyseniz olur. Bugüne kadar koruma düşünmedim. Kendi özgürlüğümü engellemiş gibi görürüm. Kadere de inanmış vaziyetteyiz" diye konuştu.
İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:
Karşı ittifakın okuması üzerinden değerlendirmekte fayda var. 24 Haziran seçimleri malum. Oy oranımız o seçimde yüzde 33 idi. Karşı tarafın oy oranı yüzde 67. Karşı taraf bunun üzerine okuma yapıp İzmir’de nasıl aday gösterirsek gösterelim, son saniye aday çeksek de, bizim trene binmediğini anladığımızı değiştirsek de, Buca’da oludğu gibi çantada keklik, biz kazanırız yoluna gitti. CHP’nin bütün yöneticilerini kast etmiyorum. Biri genel başkan, biri genel başkan yardımcısı bütün stratejilerini bunun üzerine kurguladı.
OYUNUZU KİMSEYE DEĞİL İZMİR’E, İLÇENİZE VERİN
Nihat Bey’in adaylığının açıklanmasından bu yana bazen beraber bazen ayrı İzmir’i adım adım dolaşıyoruz. Adımlamadığımız ilçe, köy ve mahalle kalmadığını söyleyebilirim. Şehrimizin tamamını gezdik. Ciddi bir sinerji yakaladık. İzmirli kardeşlerimize ısrarla oyunu kimseye değil İzmir’e, kendi ilçenize verin. 8 ay önce tercihte bulunduk, ülkeyi yönetmesini istediğimiz siyasi partiye ve liderine oy verdik. Ama şimdi bu bir yerel seçim. Yerel seçimde o kabine girdiğinizde bu şehre en iyi hizmeti kim yapar diye düşünün ve oyunuzu ona göre verin. 20 senedir İzmir’de büyükşehirde bu arkadaşlar, isimler değişse de aynı yapıda arkadaşlar, görevli. Memnun isek zaten çok fazla sıkıntıları olmaz. Memnun değilsek gelin burada farklı bir yönetim tarzını ortaya koyalım.
İZMİR’İ MARJİNAL CHP’YE TESLİM ETMEK İSTİYORLAR
Memnun değiller. Binlerce yerde bunu konuştum. Kimse biz memnunuz demedi. Bugüne kadar iki kişi söyledi. Onlar da yine siyaseten marjinal CHP’den memnun oldukları için. CHP 10 yıldır değişim gösteriyor çünkü. Farklı bir CHP’den bahsediyorum artık. Kılıçdaroğlu’nun başkan olmasıyla marjinal CHP’ye doğru gidişat gösteriyor CHP. Marjinal CHP’ye İzmir’de fırsat verilmedi. Ama şimdi bir hafta sonra o marjinal CHP’nin genel merkezdeki isimlerinin belirlediği adaylar seçimi kazandığı zaman İzmir’e de marjinal CHP girmiş olacak. Eminim bunu CHP’de yıllardır siyaset yapan, şu anda aktif siyasette olup, 1 Nisan’dan sonra aktif siyasetten çıkacak olan kişiler de bunun böyle olduğunu gayet iyi biliyorlar. Ama İzmir çukurundabunu telaffuz eden ne yazık ki biziz. Ağızlarını açmıyorlar onlar. Herhalde onların da ileriye dönük başka hesapları var ki rahatça bunu dile getirmiyorlar. Seçim kazanma arzusuyla söylemiyorum bunu. Çünkü ben aday değilim. İzmir’in sosyolojisini çok iyi biliyorum. Bu şehrin insanını gayet iyi biliyorum. Marjinal CHP’ye İzmir’i teslim etmek istiyorlar.
YENİ CHP İLE YÜZDE 25’İN BİLE ALTINA HİTAP EDECEK BİR AHVAL VAR
Bir partinin amacı seçim kazanmak ve ülke yönetmektir. Oyunu arttırmak için yapılan çalışmada mesela biz AK Parti olarak tüzüğümüzden taviz vermeden biz çok net şekilde sürekli kendimizi yeniliyoruz. Ki yenilememiş olsak 17 yıldır oyumuzu arttırarak iktidar olmamız mümkün değil. Diğer tarafta başka birşey var. Bildiğimiz CHP var, o CHP’yi de eleştiririz. Yeni CHP ile yüzde 25’in bile altına hitap edecek bir ahval var. Ama İzmir özelinde biz bu şehrin huzurunu, hizmetini en çok düşünmesi gereken kişileriz. Bu yeni ahval ile ne huzurun daha da artması ne de hizmetin daha da artması sözkonusu. Oy verenlerin bunu görmemesi kadar doğal birşey yok. Ama bizim görevimiz karşı ittifakın bu halini ortaya koymak ve söylemek. Tabiki bu yerel seçim, tabiki daha çok projeleri konuşacağız.
İNKAR ETMİYORLAR, GEREĞİNİ YAPSIN DİYORLAR
Ben isim vermedim. Biz önce dedik ki meclis üyesi listelerinizde, belediye başkan adaylarında hatta, baz ıyapılarla bağlantılı isimler var. Bekledik ki cevap versin. Baktık hiç ses yok. Yine ses çıkmayacaktı, gereğini yapsınlar demiş sayın Soyer. Bir işin gereğinin yapılmasıyla ilgili bir siyasi partinin meclis üye listesinde bu isimlerin olması ayrı birşey. Siyaseten ve etik olarak bu isimlerin listelerde olması ayrı birşey. Hukuki engel birçoğunda yok. İzmirlilerden bir şekilde oy istiyorsunuz. Ama listelerinizde PKK, THKP-C, MLKP ile bağlantılı, eylemlere katılmış, dağ kadrosunda bulunmuşlar varsa bu bir haber değeri taşır. İzmir milletvekili olarak bunu paylaşmak bizim vazifemizdir. İnkar yok, gereğini yapsınlar diyorlar. Zamanında FETÖ ile bağlantınız vardı diyorlar. Kardeşim bu ayrı o ayrı. Sizin cevap vermeniz gereken nokta şu; böyle isimler sizde var mı yok m? Yok diyemiyorsun inkar edemiyorsun. Devlet tutuklamış, ceza vermiş sonra çıkmış. Ya da gözaltına alınmış, serbest kalmış. Meclis üyesi seçildikten sonra tasarrufta bulunacağız demiş sayın bakan. Asıl mesele CHP listelerinde bu isimlerin varolmuş olması. HDP tasvip etmesek de o siyasetini, o listelerde böyle isimler var deyip açıklama yapmayız. Ama CHP listelerindeki bu isimleri açıkladık. Onlar da inkar edemiyor. Bizim tabiki millete, bir partinin PKK’yı terör örgütü olarak görmemesini şikayet etmemiz doğal. Başka partinin, HDP’nin listelerinde bu isimler olsa söylemeyiz. Milliyetçi, ulusalcı söylem ortaya koyacaksınız dışarıda, ama öbür tarafta terör örgütü bağlantılı isimleri listelerinizde gösteriyorsunuz.
İZMİR’DE BU OPERASYONU BAŞARAMAMIŞLARDI ANCAK 31 MART’TAN SONRA DİZAYN ÇALIŞMASINA GİRMEYİ BEKLİYORLAR
Küçük olsun benim olsun zihniyeti içindeler. Marjinal CHP’nin şu anki CHP’nin iktidar olma derdi olsa, başarılı olacaklarını düşünmüş olsa, bize alternatif olma konusunda oy verilirdi. Ama bize alternatif dahi olamadı CHP. Hep küçük olsun benim olsun zihniyeti içindeler. CHP’nin iç işleri, telaffuz etmem dahi beni rahatsız ediyor, özür dilerim. CHP bugüne kadar almış olduğu oy oranının üstünde oy alan kişiyi tasfiye ettiler. Bugüne kadar İzmir’de bu operasyonu başaramamışlardı, bir hafta sonra iki ay önce yaptıkları aday tercihleriyle, şimdi oturmuşlar 31 Mart bi geçsin diyorlar. Bizim ivme kazandığımızı da görüyorlar, kafa kafaya doğru gidiyoruz. Ondan sonra dizayn çalışmasına girelim diyorlar.
1 NİSAN’DAN SONRA PROJE KONUŞURUZ DİYENLER, MECBUREN PROJE AÇIKLAMAK ZORUNDA KALDILAR
Bu işler biraz süreçtir. Nihat Bey’in çok hoşuma giden bir sözü olmuştu; sağanak yağış gibi yavaş ama sürekli. Bir anlık yağış gibi bir anda ama sonra dağılan değil, sağanak yağış gibi sürekli, istikrarlı devam eden, belki yavaş ama istikrar gösteren bir trend içindeyiz. Bir hafta daha bu trendi götüreceğiz. 1 Nisan’dan sonra proje konuşuruz diyenler, mecburen proje açıklamak zorunda kaldılar.
BÜYÜK PROJELERİMİZ ZATEN KONUŞULUYOR
Büyük projelerimiz zaten konuşuluyor ama bireye dokunan projelerimiz var. Karabağlar mesela. Tiyatro ve sinema salonu, spor salonu olmayan bir ilçe. İzmir’in bence iki ana belediyecilik anlamında önemli hususa ihtiyacı var. 5 sene sonra değişir belki. Biri temel belediyecilik hizmetleri. Trafik var. Trafiğe biryerden başlamazsak, yolları genişletmezsek trafik 5 sene sonra imkansız noktasına doğru gidebilir. İkincisi, İzmir’in çöp sıkıntısı var. Aziz Bey’in bir türlü yer bulamamasını da biliyoruz. Ama 14 yılda ne olursa olsun irade ortaya konulsa başarılabilir. Vahşi depolamayı onlar da inkar edemiyor. Üçüncüsü çarpık kentleşme. Beş senede birşeyler tamamen bitmez ama biryerinden başlamamız lazım. Öteleyerek bir yere varamayız. Ben kendim de böyle bir mahallede yaşıyorum. Sosyal olanaklardan uzak yaşıyorlar. Kentsel dönüşümü yerinde ve yatay mimari ile başarabiliriz. İyi niyetli hareket edersek başarırız. Trafik, çöp, çarpık kentleşme ve altyapı. Kanalizasyon ile yağmur suyunu ayrıştırmayı, körfeze ve derelere vermeyi bırakmamız lazım.
20 YILDIR YÖNETENLER İZMİR’İ YÖNETMEYE DEVAM EDERSE KORKARIM Kİ...
5 sene sonra 20 yıldır yönetenler İzmir’i yönetmeye devam ederlerse, korkarım ki, bu yayınları muhafaza edin, ben yine siyasette olursam, 5 sene sonra yine bu sorunları daha çetrefilli bir şekilde konuşuyor olacağız. Çözülebilir ama önemli olan buna dertlenmek. Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde, neredeyse bir yılda bir iki ayı yurtdışında geçirerek belediyeler yönetilmez. Bir ilçeyi bile yönetemeyen birileri büyükşehiri nasıl yönetecek bilemiyorum.
BİR BELEDİYE BAŞKANI YATIRIMCIYI DA KENTE ÇEKMELİ
Belediye başkanı sadece temel belediyecilik hizmetlerini yapmakla yetinmemeli. Yatırımcıyı da buraya çekmeli. Nihat Bey’in bir şans olduğu kanaatindeyim. Bakanlığı döneminde Nihat Bey, görevi nedeniyle yurtdışında sürekli. İhracat rakamlarının yükseldiğini görürsünüz. Dünyadaki yatırımcıları bileceksin. Ben bilmiyorum ama Nihat Bey’in çok iyi tecrübesi var. Sağlık, tarım turizmi endüstrisi. Bizim şehrin ekonomisini büyüterek istihdamı arttırmamız lazım. Bu şehrin çocukları iş bulamıyorum diye İstanbul ve yurtdışına gitmemeli.
Genel başkan yardımcısı olarak en son 24 Haziran seçimlerinde görevde idim. İzmir’in Başbakanımız Binali Yıldırım, hani İzmir’de direkt olarak basınla gündem belirleme noktasında hassasiyeti vardı, ben kendi vazifemi yaptım. 2011’den bu yana hem sahada çalışıyorum, beni ilgilendirenbir mevzu var ise onunla ilgili açıklama yapardım. Statları takip ettim, okullarla ilgili işlere yoğunlaştım. Bu dönemde yine sahada çalışıyoruz. Bir yandan da bir vazifem daha var, birtakım telaffuz edilmesi gereken hususlar var ise, o hususlar ımutlaka söylemem gerekiyor. Bu hem partime karşı görevim hem de İzmir’e karşı borcum. Bizim son dönemde yapmış olduğumuz açıklamalar aldığımız inisiyatifler tamamen kendi vazifelerimizi yerine getirmek. İzmir’e ve partime dönük vazifemi yerine getiriyorum.
SÖZLERİMİZ BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR
Bu konuda biz de zaman zaman bazı durumlarla karşılaşıyoruz. Söylediğimiz sözler birilerini rahatsız ediyor. Son dönemlerde biraz artış da oldu. Daha önceden de inisiyatif aldığımız süreçler vardı, seveni de olur sevmeyeni de olur. Biz milletin kalbine ve gnölüne girebilmeyi şiar edindik. Çünkü aktif siyaset yapanların dışında bir de safiyene şekilde sizden hizmet bekleyenler var. Onların gönlüne girdiğinizde siyasette başarının kriteri budur. Çerçevenin dışındakilerin gönlüne girebildeyseniz olur. Bugüne kadar koruma düşünmedim. Kendi özgürlüğümü engellemiş gibi görürüm. Kadere de inanmış vaziyetteyiz.
MİTİNGLERDE SAYI DEĞİL HEYECAN VE COŞKU DAHA ÖNEMLİ
İzmir mitinglerinin organizasyonunda hep bir tarafta bulunduk. Kapıda bayrak da dağıttım. Bugüne kadar yaptığımız mitinglerin tamamı Allah’a şükür iyi geçti. Ben o günden bugüne sayılara hiç takılmadım. Siyasi partiler arasında hep mitingler sonrası sayı tartışması olur. Önemli olan miting geçtikten sonra coşkulu, heyecanlı mı geçti; yoksa benim vazifem, gitmem lazım diyerek mi gitt? 2010 referandumu Ramazan ayına tekabül etmişti. Yine Gündoğdu’da miting yaptık. 20 bin kişi ya vardı ya yoktu. Ama referandum sonucunda aldığımız oyların üstünde oy almıştık. O mitingte heyecan, coşku var mıyd? Vardı. Koşarak ve ailecek geldi m? Evet geldi. Bir mitingten beklediğim de istediğim de budur. Demek ki biz kendi tabanımızı şu anda yine muhafaza ediyoruz.
BUCA’DAKİ ADAY DEĞİŞİMİ İZMİR’E YAPILAN OPERASYONUN EN NET GÖSTERGELERİNDEN BİRİSİ
Hem Cumhurbaşkanımız hem MHP Lideri Devlet Bahçeli İzmir’den memnun ayrıldı. Cumhurbaşkanımız yaptığımız icraatları ve önümüzdeki süreçte yapılacakları da anlattı. Buca’daki aday değişiminden bile bahsetti. Buca’daki aday değişimi fazla yer almıyor ama hassas bir konu. İzmir’e yapılan operasyonun en net göstergelerinden birisi. Siyasi parti yöneticilerinin istifa etmesi gereken bir husus ortaya çıkar dünyanın neresinde olursa olsun. Belediyeyi biz yöneteceğiz, ya bu trene bineceksin ya ineceksin. Bugüne kadar yalanlanmadı da. Vatandaşımızın bunu bilmesi lazım. Vatandaş bunu bilsin diyoruz. Sandığa gidip oy verdiğinde kime oy verdiklerini bilsinler istiyoruz. Milletin gözünün içine baka baka bunları yaptığını söylüyoruz halka. Kardeşim biz ceketimizi koysak bak kazanıyoruz diyoruz. Aday adayı olmayan birini gerekçe olmadan değiştiriyorlar. Milletin bunu göstermesi gerekiyor.
ANKET AÇIKLAMADA RİSKLİ DÖNEME GİRİYORUZ
Anketlerle ilgili kamuoyunda çok açıklama yapıldı. Sürekli anket yayınlayanlar oldu. 2 yıldır anket piyasasasının hemen herşeyini öğrenmiş durumdayız. İtibarlı, manipülasyonu az yapan firmalar var. Bir taraftan da masa başı anket yayınlayan, gününü kurtardığı zaman kendini iyi olarak gören yerler de var. Bu açıdanson düzlüğe girdiğimiz bu süreçte, asıl anket açıklamada riskli olan döneme giriyoruz. Yani Perşembe ve Cuma günü asıl şimdi anketi açıklar. bir önceki seçim 24 Haziran. Kime oy verdiniz diyorsunuz. Şimdi kime oy vereceksini? Bunun üzerinden bir sistem koyarsınız. Kemeraltı’na girip 5 bin kişiye kime oy vereceksiniz demek olmaz. Bir önceki seçimde tercihlerdeki doğru seçimi bulmanız lazım. HDP’liye sordunuz, HDP’ye oy verdim diyor. Peki şimdi diyorsunu? Ya kararsızım, ya sandığa gitmeyeceğim diyor. Bu seçimlerrde yanılsama imkanı yüksek. Çünkü teknik olarak ilk defa denenen bir süreci var. Şimdiye kadar kime oy verdin, kime oy vereceksin. Tablo net. Ama şimdi HDP, MHP büyükşehirlerde aday göstermiyor. Bunları da dikkate alarak kendi firmalarımızla çalışma yapıyoruz. Anket parti içinde yaptığınız, strateji ortaya koyduğunuz birşeydir.
FARK KAPANIYOR, HİÇ MERAK ETMESİNLER
Sayın Yücel görevi itibariyle muhatabım değil. Söylemiş olduğu şey kamuoyu oluşturmaya yönelik. Burada 24 Haziran’da CHP-İYİ Parti-HDP’nin oy oranı yüzde 67. Onun üzerinden ankete gerek duymadan, yanlış aday göstersek de kaybedersek 8-10 puan kaybederiz diyor. Ama inşallah sonucu görecekler. Biz zaten 3 parti olarak HDP de destek veriyor en fazla 15 puan kaybederiz diyor CHP kanadı. İzmir’i çantada keklik gören anlayışına inşallah fırsat vermeyecekler. Seçim gününe kadar çalışıyoruz. Fark kapanıyor, hiç merak etmesinler. İvmemiz yükselerek devam ediyor. 31 Mart akşamı inşallah en fazla konuşulan kent İzmir olacak. Çalışıyoruz, buna inanıyoruz çünkü. Biz İzmir’de sorumluluğumuzun artmasını istiyoruz. 1 Nisan sabahı iktidar devam edecek. Bizim bir iktidar elimiz var, biz iktidar eliyle 35 projeyi zaten takip edeceğiz. Çandarlı Limanı, şehir hastanesi, otoyolu gibi projeleri zaten takip edeceğiz. Ama bizim başında beri anlattığım, İzmir’in temel meseleleri için bir ele daha ihtiyacımız var. Bize daha çok sorumluluk yükleyip daha çok hesap sorsunlar istiyoruz.
KİM DAHA İYİ HİZMET EDECEKSE OYUNUZU ONA VERİN
En olumsuzuna bakın adaylarımızın onlara 3 kat fark atacağına inanıyoruz. Bu konuda çok müsterihim. Çünkü ilçe belediye başkan adaylarının belirlenmesinde ince eleyip sık dokumayı iyi biliyorum. Birçok insan iyi araştırma yapılmış, iyi isimler belirlenmiş, iyi adaylar belirlenmiş diyor zaten. Bizim arkadaşlarımızın hizmet etme noktasında bir iki üç adım daha önde olduklarından şüphe etmeyeceklerine eminim. Kabine girdiğinizde adayları araştırın, hangi aday sizin ilçenize daha iyi hizmet edecekse oyunuzu ona verin. Kararınızın başımızın üzerinde yeri var. 24 Haziran’da gittik hep beraber kendi partimize oy verdik. Benim oy verdiğim parti belli. Ama bu seçimde gelin bu şehre, kabine girdiğinizde, kim daha iyi hizmet edecekse oyunuzu ona verin. Oyunuzu İzmir’e, ilçenize verin. Bunu yaptığınızda İzmir’in meselelerinin nasıl çözüldüğünü zaten göreceksin.