Prof. Dr. Roland R.R. Smith, Karacasu'daki Afrodisias Antik Kenti'nde yürütülen arkeolojik kazılara, 1985 yılında Prof. Dr. Kenan Erim'in yanında asistan arkeolog olarak başladı. Erim'in 1990 yılında vefat etmesinin ardından işin başına geçen Smith, hayatının yarısını Afrodisias Antik Kenti kazılarında geçirdi. Oxford Üniversitesi'nde görevli İskoçyalı Profesör Dr. Smith, 31 yıldır Newyork Afrodisias kazılarını arkeolog ve kazı başkanı olarak yürüttüğünü söyledi. Türkiye'yi çok sevdiğini vurgulayan Prof. Dr. Smith, "İkinci vatanım saydığım Türkiye'den ayrıldığımda en çok kuru fasulyeyi özlüyorum" dedi.
Kazıya 31 yaşında genç bir arkeolog olarak katılan Prof. Dr. Smith, "Türkiye'ye ilk geldiğimde çok beğendim. Hayran kaldım. Afrodisias kazılarında çalışmaya başlayıncaya kadar Türkiye'ye birkaç kez tatile geldim. Evlendiğimde de eşimle ilk tatilimi Türkiye'de yaptım. 1985-90 yılları arası Prof. Dr. Kenan Erim'in kazı başkanlığını yaptığı dönemde arkeolog olarak çalıştım. Onun vefatından sonra kazı başkanlığını üstlendim. 25 yıldır kazı başkanlığı yapıyorum. Van-Antalya-İstanbul üçgeninde gezmediğim, görmediğim yer kalmadı. Çok dost edindim. Türkleri seviyorum. Güzel, esprili, çalışkan, ağırbaşlı, inisiyatif alabilen, sakin yapılı, keyifli, misafirperver, sıcakkanlı insanlar. Hayat tarzlarını seviyorum" diye konuştu.
EN ÇOK KURU FASULYEYİ ÖZLÜYOR
Türkiye'yi çok sevdiğini ve Karacasu'dan ayrıldığında en çok kuru fasulyesini özlediğini ifade eden Smith, "Geleneklerine, göreneklerine bağlı, kültürel zenginliği olan bir ülke. Çok büyük bir potansiyeli var. Burada olmaktan çok mutluyum. İkinci vatanım Türkiye. Ailede herkes Türkiye'yi çok seviyor. Buradan ayrıldığımda en çok kuru fasulyesini özlüyorum" dedi.
Prof. Dr. Smith, emekli olmayı düşünmediğini, sağlığı ve ömrü yettikçe çalışmaktan büyük keyif aldığını da sözlerine ekledi. Meslek hayatının neredeyse tamamını geçirdiği Afrodisias kazılarının kendisi için önemini vurgulayan Dr. Smith, "Hayatımı bu kazılara adadım. Bu kazılardan elde ettiğim bilgi ve bulgular emeğimin boşa gitmediğini gösterdi. Çok sayıda tarihi eseri gün ışığına çıkarıp müzeye kazandırdık" diye konuştu. (DHA)