İçerisinde barındırdığı zengin vitamin ve mineraller sayesinde birçok hastalığa iyi gelen enginarın faydaları saymakla bitmiyor. Türkiye'de ve dünyada etkisini gösteren salgın tehdidine karşı bağışıklık sistemini güçlendirmenin önemi artınca, enginara olan talep de arttı. İzmir'in Urla ilçesinde her yıl nisan ayında düzenlenen Uluslararası Urla Enginar Festivali'nin bu yıl salgın nedeniyle iptal edilmesi üzerine üreticilerin pazar sıkıntısı yaşamamaları için harekete geçen festivalin kurucusu ve üretici Pelin Omuroğlu, internet üzerinden aldığı siparişleri tüm Türkiye'deki enginar severlere ulaştırıyor.
'SADECE URLA'DA ÜRETİLEN BİR TÜR'
Urla'da organik zeytin ve zeytinyağı üreticiliği yapan ve ilçenin ilk sakız enginarı üreticisi Pelin Omuroğlu, 2000-2004 yılları arasında 80 bin kök enginar yetiştirdiğini ancak zeytin üretimine ağırlık vermesi nedeniyle enginar üreticilerine pazarlama alanında destek olduğunu belirtti. Urla'da yetiştirilen sakız enginarının Bayrampaşa enginarından farkını anlatan Omuroğlu, "Bayrampaşa enginarının çanağı yenilir ama yaprakları yenilmez. Genelde mayıs sonuna kadar 1 aylık süreçte toplanan geç çeşit bir enginardır. Sakız enginarı da festivalin ardından coğrafi işaret almış ve sadece Urla Yarımadası'nda üretilen bir türdür. Dış yapraklarında bordo hareleri, ortasında yarığı olan bir enginardır. Dışındaki yapraklar sıyrılarak yenilebildiği gibi çok taze olduğu için sapı da dışındaki liflerden arındırılarak çiğ şekilde limonlanıp, tüketilebilir" dedi.
'ENGİNAR ÇİÇEĞİ YENEBİLEN BİR GIDA'
Meyve ve sebzelerin mevsiminde tüketilmesinin bağışıklığı artırmak için çok büyük önem taşıdığını kaydeden Omuroğlu, enginarın çiçeğinin yenilebilen bir gıda olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"Enginar doğal yollarla, zorlama yapmadan, örtü altı yetiştiriciliğine girmeden, güneşi, havayı ve suyu içinde özümsüyor. Hekimlerin enginarı karaciğerle ilgili sıkıntısı olan hastalara kür olarak önerdiğini biliyoruz. Enginardan yapılan bazı takviye gıdalar var. Bu yıl enginar festivalini yapamadığımız için bu enginarlar tarlalarda taban fiyatı düşük olarak satılıyor. Çünkü salgın nedeniyle pazarlar kurulamıyor. Ürünlerimizin ayıklanmış ve pakete konulmuş bir şekilde gelmesini istemiyoruz. Tam tersi evlere dalından koptuğu gibi taze taze ulaştırılsın. Sakız enginarının tadını, kokusunu hem tüketiciler anlasın hem katma değer çiftçiye yansısın istiyoruz. Bu enginar çok taze olduğu için kabuğunu dişinizle sıyırabiliyorsunuz. Gerek çiğ gerek haşlanmış gerekse de zeytinyağlı yemek olarak tercih edilebilir. Yöremize ait yemek tarifleri var. Urla'nın sakız enginar dolması meşhurdur, pirinçle yapılır, etlisi pişirilir."
'TALEPLER BAŞIMI DÖNDÜRDÜ'
Sivil inisiyatif başlatarak hiçbir kar amacı gütmeden tüketiciye destek olmak istediğini kaydeden Pelin Omuroğlu, internet üzerinden aldığı siparişleri kargolayıp, adrese teslim ettiklerini söyledi. Omuroğlu, "Talepler başımı döndürdü. Bunu üreticiye de yansıtıyorum. Üretici ürünü tarlasında 1 lira 75 kuruşa satarken ben 2.5-3 liradan alıyorum. Kooperatif mantığıyla baktığımızda tarlada değerlenemeyen enginarlar, arada aracı olmadan hem üretici hem de tüketiciye kazandırıyor. Bir haftada 1000 adet sipariş aldım. Tek başıma zorlanıyorum ama çok mutluyum. Üreticinin yüzündeki o gülümsemeyi görmek çok güzel" dedi.
Yaygın olarak İstanbul ve Ankara'dan sipariş aldığını belirten Omuroğlu, Cizre'ye dahi ürün kargoladığını dile getirdi. Tanıtımın çok önemli olduğuna dikkat çeken Omuroğlu, pişirme ve ayıklamayla ilgili çok soru aldığını kaydeden Omuroğlu, "Enginarın taze olup olmadığını anlamak çok kolay. Bıçakla kestiğiniz anda içi açık yeşil, ortası beyazsa ve kolay ayrılabiliyorsa tazedir. Enginarı vazoda suyun içinde muhafaza ederseniz tazeliğini korur" diye konuştu.
Hasat süresinin hava sıcaklığına göre değiştiğini anlatan Pelin Omuroğlu, sezonun sona ermesine 2 ya da 3 haftalık bir süre kaldığını belirtip, "Enginar sezon sonunda mor çiçekler açar. Bu tarlaları mosmor görebilirsiniz. Kendine has kokusu vardır. Mayısın ikinci haftası kutlanan Anneler Günü'nde yerel üreticilerimizi desteklemek isteyenler annelerine yenilebilen bir çiçek armağan edilebilirler. Kısa bir zaman kaldı. Çok sıcaklarda liflenme başlar ve dikenli kısımlar artar. Sezon sona ermeden enginar almayı unutmayın" dedi.
'HAFTADA 2-3 KEZ PİŞİRİYORUZ'
Urla'nın Demircili mevkisinde enginar yetiştiriciliği yapan Mahmut Direk (64) salgın nedeniyle pazar sıkıntısı yaşasalar da destekler sayesinde ürünlerini satabildiklerini anlattı. Direk, "Ben 60 yıldır bu köyde yaşıyorum. Enginar yetiştiriyorum. 30 dönüme yakın alanda üretim yapıyorum. Ürünümüzü tarladan kesip perakende ve toptan veriyoruz. Belediye alıyor. Enginar karaciğere çok iyi gelir. Biz de ailece tüketiriz. Haftada 2-3 kez pişiriyoruz. Virüs olmasaydı yol kenarında satıyorduk. İzmir'den ya da başka illerden gelenler ilgi gösteriyordu" dedi. Kenan Direk (33) ise enginarın faydalarına dikkat çekerek, ''Enginar pişirilip yenilebileceği gibi obeziteye karşı günde 2 ya da 3 kez çiğ olarak aç karnına da yenilebilir. Bu şekilde tüketildiğinde yemek isteği azalıyor. Ben de bahçede soyup yiyorum. İki kez yediğimde tok tutuyor" dedi. (DHA)