Buca'da oturan Harika Kanık, çocukluk aşkı, özel güvenlik görevlisi Figani Kanık (26) ile evlendikten sonra hamile kaldı, 13 Nisan 2016 tarihinde özel hastanede doğum yaptı. Sezaryenle yapılan doğumun ardından kızını kucağına alan genç kadının karnındaki ağrı ve halsizliği bir türlü geçmedi. Birkaç kez gittiği doğumu yaptıran kadın doğum uzmanı Dr. Ü.Ç., iddiaya göre ağrıların sezaryenden kaynaklandığını belirterek, ağrı kesici almasını söyleyip kadını evine gönderdi. Bu sorundan kurtulmak için çare arayan Harika Kanık'ın rahatsızlığına teşhis konulamadı. Doğumu yaptıran Dr. Ü.Ç., son olarak Kanık'ı, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gönderdi. Burada tedaviye alınan Harika Kanık'ın kanında yüksek miktarda iltihap bulundu. İltihabın tedavi uygulanmasına rağmen düşmemesi üzerine Harika Kanık ameliyata alındı.
SARGI BEZİ UNUTULMUŞ
Özel hastanede doğumu gerçekleştiren Ü.Ç.'nin, Harika Kanık'ın rahminde sargı bezini unuttuğu, bunun zaman içerisinde rahim duvarına yapışmasıyla oranın parçası gibi algılandığı, zehirlenme ve ardından vücutta iltihaplanmaya neden olduğu saptandı. Farklı bölümlerde uzmanlaşmış cerrahların çağırıldığı 6 saat süren ameliyatta, Harika Kanık'ın rahminin tamamı ile idrar kesesinin bir bölümü alındı. Operasyondan sonra yoğun bakım ünitesine alınıp uyutulan Kanık, vücuduna yayılan iltihabın organlarında yarattığı tahribatın tedavi edilememesi üzerine, ameliyattan 8 gün sonra 23 Ekim 2016 tarihinde hayatını kaybetti.
MESLEKTAŞLARI DA KUSURLU BULDU
Bu arada aile adına avukatları Nilüfer Atılgan Balcı, İzmir Tabib Odası'na da şikayette bulundu. Bunun üzerine oluşturulan kurul, yapılan araştırma ve incelemelerin ardından Dr. Ü.Ç.'yi, 3 ay meslekten men etti. Kararlarının gerekçe bölümünde de "Ameliyat bölgesinde yabancı cisim unutulması ciddi bir özensizlik olarak değerlendirilmiş, hastanın vefatı ile sonuçlanmış süreçte Ü.Ç.'nin hata ve ihmali olduğu kanaatine varılmıştır" denildi.
İNDİRİMSİZ CEZA ALDILAR
Sürdürülen soruşturma kapsamında İstanbul Adli Tıp Kurumu Birinci İhtisas Kurulu, doğumu yaptıran doktor Ü.Ç. ile malzeme sayımından sorumlu olan ameliyathane hemşiresi H.C.'yi kusurlu buldu. Bunun ardından Dr. Ü.Ç. ile hemşire H.C. hakkında taksirle ölüme neden olmaktan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle İzmir 29'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Doktor Ü.Ç. ile hemşiresi H.C., yargılama sonunda 2 yıl 6'ar ay hapis cezasına çarptırıldı, 3 ay süreyle mesleklerinden de ihraç edildi. İki sanıkla ilgili hapis cezası kararında indirim de uygulanmadı.
DURUŞMADA SKANDALI ANLATTI
Karar duruşmasında olaya dair çarpıcı açıklamalarda bulunan hemşire H.C., skandalın nasıl yaşandığını da gözler önüne serip, "Ben ameliyata girmedim. Defterdeki yazılar bana ait değil. Çalıştığımız dönemde doktorlarla birlikte ameliyata giren personelin yerine, ameliyata girmiş gibi yasal olmayan bir şekilde bizim ismimiz yazılıyordu. Ameliyata giren personel ehliyetsizdi ve ameliyata girmesi yasal olmadığı için böyle bir yola başvuruyorlardı" dedi. (DHA)