IMF Türkiye Direktörü Lewıs’den Türkiye’ye övgü
İZMİR’de Yaşar Üniversitesi tarafından düzenlenen konferansa katılan Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Direktörü Mark Lewis, 2008 yılında başlayan küresel krize Türkiye’nin en iyi şekilde göğüs gerdiğini belirtti. Lewis, "IMF, 2008 krizinde sıkıntı yaşayan ülkeler için fon oluşturdu. Bu fona 37 ülkenin toplamda 400 milyar dolar katkısı oldu. Türkiye’de bu küresel fon için katkıda bulunmuştur" dedi.
İZMİR -Yaşar Üniversitesi tarafından düzenlenen 'İstihdam mı, istikrar mı'' konulu konferansın konuğu IMF Türkiye Direktörü Mark Lewis ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Direktörü Ümit Deniz Efendioğlu oldu. Konferans öncesinde Yaşar Üniversitesi Bornova Selçuk Yaşar Kampusu Senato Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında IMF Türkiye Direktörü Lewis ve ILO Türkiye Direktörü Efendioğlu Dünya ve Türkiye ekonomi sürecini değerlendirdi. Küresel ekonomi eğilimlerinin son dönemde değiştiğini anlatan IMF Türkiye Direktörü Lewis, insan onuruna yakışır iş yaratılmasının son dönemde karşılaşılan sorunlar arasında olduğunu söyledi. IMF için istihdam arttırılırken çalışma ortamının kalitesinin de arttırılmasının önemli olduğunu söyleyen Lewis, "IMF her zaman gelirleri ve istihdamı arttırmayı destekliyor. Öncelikle şöyle bir ayrım yapmalıyız. 188 üyemiz var. Hepsi bizden borç almıyor ama onlarla görüşmeleri sürdürüyoruz" dedi.
Türkiye’nin 2008 yılından bu yana IMF’den borç almayı kestiğini ve önümüzdeki mayıs ayında borçlarını bitireceğini hatırlatan Lewis, şöyle dedi:
"Türkiye’nin borç almayı kesmesinden bu yana normal ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Türkiye ile ilişkimiz 188 üye ülkeyle ilişkimize benzeyen bir ilişkidir. IMF’nin en önemli birincil rolü küresel ekonomik büyümeyi dengeli tutmak ve bunu sağlamaktır. Bu nedenle üyelerimizle sürekli ekonomik ve finansal politikaları bölgesel, ülkesel ve küresel olarak tartışıyoruz. Ayrıca araştırma ve danışmanlık anlamında da diğer ülkelerle paylaşımda bulunuyoruz. Özellikle Türkiye ile sürekli olarak bilgi alışverişi yapıyoruz. Türkiye ile fikir paylaşımını çok önemsiyoruz. Türkiye hızlı şekilde büyüyen ve IMF’nin çok önem verdiği bir ülkedir. Türkiye’nin IMF içinde oy verme kotası artan sermayesi birlikte yükselmiştir. Türk ekonomisinde çok fazla olumlu gelişme var. Kamu harcamaları ve bankacılıktaki iyileşmelerle bu gelişme gözlemlenebiliyor. Türkiye’nin ekonomik olarak iyi durumda olduğunu söyleyebiliriz. 2008’den sonraki sarsıntılara Türkiye en şekilde göğüs gerdi. Genel olarak Türkiye ekonomisinin temelleri iyi durumdadır, güçlüdür."
Her ülkenin karşılaştığı zorluklar ve bu zorluklara karşı aldığı önlemlerin farklı olduğunu belirten Lewis, "Türkiye’nin öncelikleri; birikimlerini arttırmak, yatırımlarını desteklemektir. Yatırımları desteklemek için mutlaka birikime sahip olmalı. Eğer iç birikimleri olmazsa yurt dışında borç alması gerekiyor. IMF olarak 'Her şeyi nasıl daha iyi yapabiliriz'' diye düşünüyoruz. Bu anlamda küresel krizden önce ne yapabileceğimizle ilgili çalışmalar da var. IMF 2008 krizinde sıkıntı yaşayan ülkeler için fon oluşturdu. Bu fona 37 ülkenin toplamda 400 milyar dolar katkısı olmuştur. Türkiye de bu küresel fon için katkıda bulunmuştur. IMF olarak bunu takdir ediyoruz" diye konuştu.
Türkiye’nin Almanya ile birlikte Euro bölgesinde krizden sonra işsizlik oranını düşürmeyi başarabilen tek ülke olduğunu belirten ILO Türkiye Direktörü Efendioğlu, dünya genelinde işsiz sayısında 2013 yılında yaklaşık 5 milyon, 2014 yılında ise 2.9 milyon kişilik ek artışını yaşanacağını söyledi. 2008 küresel krizinin ağır geçtiğini söyleyen Efendioğlu, şunları söyledi:
"Bu krizden sonra dünya kalkınma ve büyüme paradigmasını tartışmaya başladı. İnsana yakışır iş kavramını kırılgan hale getirdi. Dünya istihdam kriziyle karşı karşıya. Ücretlerle işgücü verimliliği arasında bağ kurulabilmelidir. Sendikal haklar ve örgütlülük yeterince verimli kullanılamıyor. Ucuz işgücü üzerinden rekabet sürdürülemez. Çünkü sizden her zaman daha ucuz işgücü bulunur. Rekabeti verimlilik üzerinden yapmalıyız. Ekonomik politika ürettiğiniz zaman sosyal maliyetini hesaplamanız, sosyal politika belirlediğiniz zaman ise ekonomik maliyeti dikkate almalıyız."