POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

Yılbaşını kana bulayacak canlı bombanın dosyası da 'delil yok' diye kapatılmış... Ankara'da yılbaşı akşamı katliam hazırlığı yaparken yakalanan iki canlı bombadan birinin Mehmet Mustafa Çevik olduğu ortaya çıktı. Üstelik o da Adıyamanlı çıktı: Devlet 2013'ten beri Suriye'de olduğunu biliyordu. Üstelik, ağabeyinin ihbarına rağmen savcılık, 'delil yetersizliği' gerekçesiyle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiş.

Ankara’da yılbaşı gecesi canlı bomba saldırısında bulunacağı iddiasıyla gözaltına alınan iki şüpheliden birinin Adıyamanlı Mehmet Mustafa Çevik olduğu ifade edildi. Devlet kayıtlarına göre Çevik, 2013 yılından beri Suriye’de bulunuyordu. Ağabeyi Necmettin’in ihbarına ve ifadesinin alınmış olmasına rağmen Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, “delil yetersizliği” gerekçesiyle Aralık 2014’te Çevik hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.   

ÜNİVERSİTE MEZUNU
Adıyaman El Kaide Davası’nın iddianamesine göre 1992 doğumlu olan Mehmet Mustafa Çevik, en az Eylül 2013’ten beri Suriye’de bulunuyordu. Bu durum, ağabeyi Necmettin ve annesinin 14 Eylül 2013’te Fatih Polis Merkezi’ne başvurarak, durumu ihbar etmesi üzerine anlaşıldı. Ardından 26 Eylül 2013’te Necmettin Çevik'in ifadesi alındı. Çevik, kardeşinin Adıyaman Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü’nden mezun olduğunu ve Suriye’ye gitmeden altı ay öncesine kadar normal bir yaşam sürdüğünü belirtti. 

"ANKARA'DA 2 CANLI BOMBA YAKALANDI" HABER İÇİN TIKLAYINIZ!!!




Kardeşinin Hac Et adlı iş yerine takılmaya başladıktan sonra bütün davranışlarının değiştiğini kaydeden Çevik, şöyle dedi: "Normalde namazlarını camide kılardı. Camilerde namaz kılmamaya başladı. Kendisine sorduğumda, camilerdeki imamların devletten maaş aldıkları için camiye gitmediğini söyledi. Isı yalıtım işinde çalışıyordu. Ramazan ayında işi bırakarak, medreseye gitmekten bahsetti."

EYLÜL 2013'TEN BERİ BİLİNİYOR
Bu süreçte, kardeşinin Şelale isimli çay ocağına takıldığını kaydeden Çevik, "Orada sohbet ettiklerinden bahsederdi. Arkadaşlarından Muhammet ve Hüseyin'i tanıyorum. Birkaç defa bize de gelip gitmişlerdi. Evimize dini sohbet yapmak amaçlı gelirlerdi. En son 1-2 ay önce geldiler."
Kardeşiyle en son 24 ve 25 Eylül 2013’te telefonla konuştuğunu kaydeden Çevik, şunları söyledi: "Kendisine nerede olduğunu sordum. Nerede olduğunu söylemedi. 25 Eylül'de saat 11 sıralarında beni tekrar aradı. Kendisine 'Savaşıyor musunuz' diye sorduğumda, 'Hayır savaşmıyoruz' dedi. Kendisine ikiz kardeşler olarak tanıdığım, soy isimlerini bilmediğim Ömer (Suriye’de bulunan ve canlı bomba listesinde yer alan Ömer Deniz Dündar) ve Mahmut (Suriye’de bulunan ve canlı bomba listesinde yer alan Mahmut Gazi Dündar) isimli şahısların Suriye'ye gittikleri şeklinde söylentiler olduğunu duyduğumdan kardeşime sordum. 'Yanımdalar, buradalar, evlendiler' dedi. Evlenip evlenmediğini sorduğumda 'Evlenmedim' dedi ve telefonu kapattı." Çevik daha sonra kardeşinin arkadaşlarından Mehmet İşbar'ı teşhis etti. Bu arada, Çevik’in Adıyamanlı Dokumacılar Grubu lideri Mustafa Dokumacı ile telefon irtibatı halinde olduğu ve Suriye’de beraber oldukları  anlaşıldı.      
HAKKINDA DELİL DULUNAMAMIŞ
Bütün bu ifadelere rağmen soruşturma sonunda Mehmet Mustafa Çevik hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Kovuşturmaya yer verilenler arasında, Suruç’taki canlı bomba saldırısını gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz de yer alıyordu. Alagöz’ün ağabeyi Yunus Emre Alagöz ise Ankara’daki Barış Mitingi’ne yönelik canlı bomba saldırısı düzenlemişti.