POLİTİKA
İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı'nın düzenlediği Genişletilmiş İzmir İl Divanı İstişare Toplantısı, Konak Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde yapıldı. Toplantıya İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, İYİ Parti Genel Başkan Danışmanı Murat Cem Özdemir, Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran ve partililer katıldı.
"GÜÇ GÖSTERİSİ ADIMLARI YERİNDE OLMAZ"
İYİ Parti'nin kuruluş sürecinden bu yana oluşturduğu aile atmosferiyle Türkiye için umut haline geldiğini söyleyen Müsavat Dervişoğlu şunları kaydetti:
"Meral Akşener önderliğinde başlattığımız bu siyasi irade bütün millet tarafından kabul edilmiştir. İYİ Parti artık kendi içinde birlik iradesini güçlendirerek milletin partisi olmayı başarabilmiştir. Bu zaferin kahramanları sizlersiniz. Siyasette görevler başlar, başlangıç tarihi vardır bir de bitiş tarihi. Bu döngüyü kimse değiştiremez. Seçimin tarihi belliyse siyasetçinin siyasi ömrü de o derece bellidir. Dönemsel görevler esnasında görevden kaynaklı birtakım güç gösterisinde bulunmaya yönelik adımların atılması yerinde olmaz. Siyaset mezarlığı da bu adımları atmayı beceremeyenlerin hataları yüzünden doludur. İYİ Parti'nin kuruluşunda sosyal merkezin siyasi merkeze olan izdüşümünün ne olduğunu hesaplayarak önemli bir kuruluş inşa etme amacı taşıyorduk. Türkiye'nin ortak dertleri var. Onların ortadan kaldırılabilmesi için ortak bir kültürün geliştirilmesi lazım. Kültür de müşterek çözümlerden teşekkül eder. Kutuplaştırılmış ve sıkışmış siyasetin nefes alması gereklidir. İYİ Parti böyle zor bir dönemde kuruldu. Kuranlara nefes vermek için değil, nefessiz kalmış milletin nefesi olmak için kuruldu. Bu adım millet adına atılmıştır. Bunun siyasi sıfatlarla ilişkilendirilmesi doğru değildir. Ben bütün İzmirli'ye yakınım. Siyasi kökü ne olursa olsun ben bütün İYİ Partililer'in yakınıyım. Sevgiyi zaafa uğratabilecek kelamlardan uzak durmak lazım. Sevdiklerinizle millete hizmet yoluna düştüyseniz zafere kadar yorulmak olmaz."
"İKTİDARI BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ"
Türkiye ortak akılla yönetilmesi gereken bir sürecin göbeğinde olduğunu savunan Dervişoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
"CHP ile kurduğumuz ittifak vardı, yerel seçimde. Onun öncesi var. Hem CHP hem İYİ Parti hem de Saadet Partisi ve Demokrat Partisi ile kurduğumuz başka ittifak vardı. Bu iki ittifak seçim iş birliği niteliği taşıyordu. Başka siyasi partilerin ittifakına benzemiyor. Biz ittifak kurduk diye her konuda aynı görüşleri paylaşacak görüşleri sergilemiyoruz. Birisine kayıtsız şartsız bağlılığımız yok. Diğer ittifakı kastediyorum. Yani Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, Milliyetçi Hareket Partisi ile kurmuş olduğu ittifak, bambaşka bir ittifak. Onların günahları da ortak, varsa sevapları da. İYİ Parti'nin bulunduğu yerde o yok. İyi işler yapmaya, ortak değerler üretmeye, büyük siyasi sonuçlar üretmeye yönelik ittifak oluşturuyoruz, geçmişte yaptığımız bu. Eğer bir olumsuzluk varsa da bunu dile getiriyoruz. Birisi sıkıştığında onu kurtarmak için bizden birileri konuşmuyor. Yani iktidar darlandığında, o iktidarı o darlıktan çıkarmak üzere İYİ Parti'den hiç kimse bu zamana kadar sahibi olduğu değerlerin ayaklar altına alınmasına izin verilmiyor, vermiyor. Muhalefet için de aynı şey söz konusu. Yarın inşallah iktidarı birlikte inşa edeceğiz. O iktidarın İYİ Parti olarak da yöneteni Allah'ın izniyle biz olacağız. Çünkü talip olduğumuz yer, doğrudan doğruya Türkiye'yi yöneten başbakanlıktır. Bunun için birinci parti olmak gerekmektedir. Yol taşlarını da ona göre düzenlemek mecburiyetindeyiz."
ÇIRAY'DAN BAKAN KOCA'YA ELEŞTİRİLER
İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı ve pandemi yönetimini eleştirdi.
Türkiye'de koronavirüs salgınının önemsizleştirildiğini savunan Çıray şöyle konuştu:
"Covid belasından her gün bir uçak dolusu insanı kaybetmeye devam ediyoruz, resmi rakamlara göre. Ben bunu minimum dört ile çarpıyorum. Yani günde 1000-1200 canı kaybetmeye devam ediyoruz. Savaşta kaybedilecek kadar insanımız, her gün hayatını kaybediyor; yuvalar sönüyor, ocaklar dağılıyor. Çoğu fakir fukara.
Sıtmada ve kalp hastalıklarında kullanılan bir ilacı milyonlarca stok ederek hatta bazı hastaların evine göndererek tükettiler. Defalarca uyarmamıza rağmen aylar sonra bu ilacı yasakladılar. Bu ilaç kim bilir kaç insanımızın kalp krizinden canını aldı.
Yeni bir skandalla, rezaletle karşı karşıyayız. Bakan Koca, '65 yaşınızı geçtiyseniz veya herhangi bir bağışıklık sistemi sorununuz varsa ihtimalleri hafife almayın. Önemsiz gibi görünen şikayetleri nezle, soğuk algınlığı ile karıştırmayın. Test yaptırın. Molnupiravir etken maddeli ilaçla başlayan yeni dönemde erken tanı, riski azaltıyor' diye twit atıyor.
İkinci tweeti geliyor. 'Risk grubundakiler artık Molnupiravir korumasında' diyor. Devlet yönetiminde bir bakanın ilaç reklamı yaptığına ilk defa rastlıyoruz. Üstelik, bu ilaç rakibi olan bir ilaç. Bu ilaçların ikisi de ABD'deki ilaç ve gıda kuruluşunun ruhsatın almış. Sayın bakanın reklamını yaptığı bu ilacın etkinlik oranı yüzde 33 iken, ismini vermeyeceğim diğer ilacın etkinlik oranı yüzde 88. Bu insan haklarına tasalluttur, bir cinayettir."
"BİZ OLSAK ÖLÜMLER 10'DA 9 DAHA AZ OLURDU"
Eleştirilerini sürdüren Çıray şunları kaydetti:
"Türkiye'de covid sürecini yönetenlerin aynı Brezilya başbakanının yargılandığı gibi insan haklarına tecavüzden yargılanması gerekir. Dünyanın neresinde görülmüş bir sağlık bakanının bir ilacın reklamını yaptığı görülmüş. Üstelik rakibi olan, etkinlik oranı iki mislinden fazla olan bir ilacın. Bu ilaçların etkili olabilmesi için ilk 5 gün içinde başlaması lazım. Bu virüs ilaçları en az kanser ilaçları gibi yan etkisi yüksek ilaçlardır. Bunu Türkiye'ye duyurmuş olduk. Hem siyasi görevimi yapacağım hem de yemin ettiğim Hipokrat görevinin gereğini yerine getireceğim. Covid’le mücadele konusunda başta Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener'in konuşmalarıyla başlayan süreçte en iyi uyarı siyasetini yapan parti İYİ Parti'dir. Türkiye'yi biz yönetiyor olsaydık, hayatını kaybedenlerin sayısı bugün var olandan 10'da 9 daha az olacaktı. Türkiye ekonomisini batırdıkları için Covid konusunda alınması gereken tedbirleri alamadılar.
"FAKİR FUKARANIN KURSAĞINDAN GİDEN PARALAR HARAM ZIKKIM OLSUN"
AK Parti hükümetinin ekonomi ve elektrik politikaları üzerinden de Türkiye'yi batırdığını öne süren Çıray şunları söyledi:
"Afşin Elbistan Termik Santrali'ni yandaş bir iş insanına işletmesi için vermişler. Burada hala filtrelerin takılmış değil, oradaki insanlar zehirleniyorlar. Felaket olan ne biliyor musunuz? Devlet Afşin Elbistan'dan elektriği 15.8 sente alıyor. O kadar büyük yanlışlar yaptılar, olur olmaz insanlara lisans verdiler. Bunların çoğunun işletme sermayesi yoktu. Parası olanlar da devletten aldığı paraları başka işlere aktardılar. Grup Başkanvekilimiz Erhan Usta'nın yaptığı araştırmada 2021 yılına kadar faturalarımıza yansıyan bu tesislerde iyileştirme yapılması için devletin bu firmalara ödediği para yıllık ortalama 7 milyar iken birdenbire 28 milyar liraya çıkarılmış. Bir de bunlar yetmemiş 45-50 milyar dolar bu firmaların banka borcu var. Bankacılık krizini tetiklememek için damat bu elektrik firmalarını bankalarla bir araya getirdi. Anlaşamadılar. Geldi bu iş Türk milletinin faturalarına yansıdı. Bu işi yanlış yapanları kınıyorum. Fakir ve fukaranın kursağından giden bu paralar için haram zıkkım olsun diyorum. Başı sıkıştığı zaman dışarıdan darbe var. Salgınlar afetler yüzünden oluyor. İyi bir şey olursa kendileri kötü olursa ya Allah'tandır ya da başkasındandır. Kalkınma planı yaptılar. Bu hedeflere göre toplam gayri safi mili hasıla 2 trilyon dolara, kişi başı gelir 25 bin dolar olacaktı. Dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girecekti Türkiye ve 500 milyar dolar ihracat yapacaktı. Bunlar yeni yaptıkları planda kendilerini tekzip ettiler. Toplam gayri safi milli hasılayı 1.8 milyar dolara indirdiler. Kişi başı geliri de 12.484 dolara indirdiler. Türkiye dünyanın 17 ekonomisi iken 21.'liğe düştü. Kalkınmakta olan ülkelerden fakirleşmekte olan ülkeler sınıfına düştük.
“BUNDAN SONRA ÖNÜMÜZDE TEK BİR HEDEF VAR. TEK BAŞINA İKTİDAR”
Seçim süreciyle ilgili de konuşan Çıray sözlerini şöyle tamamladı:
"İYİ Parti bir ihtiyaçtan doğdu. Siyasi partiler sadece siyasetçilerin istemesiyle ortaya çıkmazlar. Türkiye'de siyaset siyasi partiler mezarlığı ile doludur. Siyasi partiler doğru zamanda doğru insanlar tarafından kurulursa toplumsal karşılık bulur. Sayın Akşener önümüze düştü, büyük bir cesaretle. Kendisine şükranlarımı ve saygılarımı ifade etmek istiyorum. Bundan sonra önümüzde tek bir hedef var. Tek başına iktidar. Bu hedefe yürürken en çok ihtiyacımız olan şey birlik ve beraberliktir. Türkiye şu an fetret devrine girmiş bir devletsizlik sürecini yaşıyor."
"ERDOĞAN'A İLK KAYIPLARI YAŞATAN İTTİFAK"
İttifak görüşmelerine de değinen Müsavat Dervişoğlu sözlerini şöyle tamamladı:
"Farklı partilerden gelen insanların oluşturduğu bir yapıyız. İçimizde bir ayrışma yaşanmadı. Kimseyi ayrıştırmamalıyız. Talepler ve beklentilerden dolayı çekişmeler söz konusu olabilir. 40 kat yabancının bir oyunu almak için 10-15 kilometre yol yürüyoruz. Beraber yola çıkıp kaybettiklerimiz varsa onları da kucaklamak bizim boynumuzun borcu olmalıdır. Dünden bugüne iyiler ve cesurlar hareketinin kahramanları rolünü üstlenmiş herkese gönüllerimizi de açıyoruz. Böyle güçleneceğiz, Türk milletinin geleceğine dair yeşertilmiş umutları güçlendireceğiz. 6 partinin görüşmelerinden bahsediliyor. İki parti arasındaki görüşmelerle 6 parti arasındakiler aynı olmuyor. Biraz daha zor bir süreç bekleniyor. Milletin de bizden bir beklentisi var. İYİ Parti'nin önderliğindeki ittifakın ruhunun sürdürülmesini istiyor aziz milletimiz. Gittiğimiz her yerde 'Aman ha bunu bozmayın' diyorlar. Çünkü bu ittifak Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a siyasi kayıpları yaşatan tek ittifaktır. Sayın Meral Akşener de siyasetin muzaffer bir komutanıdır. Doğru yere bakacağız. Aziz milletimize karşı sorumluluğumuz var."
"BİRİNCİ PARTİ OLACAĞIZ"
Toplantıda konuşan İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar ise şunları kaydetti:
"İnanıyorum ve iddia ediyorum ki kuruluş sürecinden beri partinin çeşitli kademelerinde görev almış, İzmir İl başkanlığını yürütmekte olduğum yol arkadaşlarımızla beraber yapılacak ilk seçimde Türkiye iyilerle ve iyiliklerle buluşacaktır. İlk seçimde Millet İttifakı ile birlikte parlamentoda güçlü bir grubumuz oluştu. Türkiye'de söylenmeyenleri milletin meclisinde gür bir sesle dile getirdik. 2019 yılının 31 Mart'ında CHP ve İYİ Parti ittifakıyla gerçekleşen yerel seçimlerde olmazı olur hale getirdik. İstanbul, Ankara, Adana ve Antalya'da Millet İttifakı'nın adayları kazandı. 'İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder' denilen yerde yeni bir dönemi başlattık. Bu kutlu yolun yolcuları olarak partimiz ilk seçimde birinci parti olarak Türk siyasetinde yer alacaktır." (ANKA)
Sayfa başına git
