BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İzmir’de önce partisinin il başkanlığını ziyaret etti ardından da istişare toplantısı düzenledi. Akşener, daha sonra İzmir il teşkilatıyla bir araya geldi.
“HİKAYEYİ YENİDEN HATIRLAMAK LAZIM”
İYİ Parti’nin hikayesini hatırlatmak için il il gezdiğini aktaran Meral Akşener, “Her şehirde tekrarladığım bir hikayeyi sizinle de paylaşmak istiyorum. Dijital dünyanın hayatımıza girişiyle beraber bireyin öne çıkması güzel. Ama bireyin her şey benim etrafımda dönüyor dediği yeni anlayış ve bu anlayışın ortaya koyduğu dünyada maalesef her şey çok çabuk tüketiliyor. Önce bizim hikâyemizi yeniden hatırlamamız lazım. Nasıl bir cenderenin, nasıl bir işkenceden nasıl zorluklardan hangi iftiralardan hangi hakaretlerden geçtiğimizi dayandığımızı, irade koyduğumuzu yıkılmadığımızı yeni baştan hatırlamamız lazım. İYİ Parti’nin hikayesini yeniden bize, sizlere hatırlatmak gerektiğini fark ettim. Bunu hiç unutmamız gerektiğine inandığım için Anadolu’yu yeniden gezmeye başladım” dedi.
“ÖZLALE’NİN ADAYLIĞINI İLAN EDİYORUZ”
İlk ziyaretimi Edirne’de, ikinci ziyaretini de İzmir’e yaptığını vurgulayan Meral Akşener, “ Bu toplantının iki bölümü var. İlki teşkilatlarla bir araya gelip her sorunun cevabını vermeye gayret ettiğimiz bir süreç ve bir de kamuoyuna açık daha geniş bir salonda kamuoyuna da konuştuğumuz bir başka alan, bir başka süreç. Burada bir güzellik var, o da Ümit Özlale’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı. Ve Özlale’nin adaylığını ilan ediyoruz. Ben bugün ikinci kere niye buradayım. Elbette Ümit için. Bir hafta sonra da olabilirdi. Edirne’den sonra neden ikinci durağım İzmir, İzmir Atatürk’ün şehri. İzmir Zübeyde Annemizin şehri. İzmir Hasan Tahsin’in şehri. Vatanını savunmak yerine kaçan sığınmacılarla bir tutulan, bazılarının çıkıp da balkan kökenli kardeşlerim dediği öz ve öz Türk oğlu Türk sığınmacılarla aynı tutulduğu Türkiye’ye itiraz için buradayım. Türkiye’deki pek çok insanın bir feslinin peşinden giderek Atatürk’e hakaret ettiği, Atatürk’ün varlığından rahatsız olduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş amaçlarına, değerlerine savaş açmış bir anlayışa hayır demek, onu protesto etmek ve gelecek ilk seçimde de gerçekten göndermek için İzmir’den başladım” diye konuştu.
“İKİ YUMRUK ARASINDAN ÇIKTI”
İYİ Parti’nin kuruluş sürecinde yaşananları hatırlatan Akşener, “İYİ Parti bu ülkenin iki yumruk arasından çıkıtı. İzmir’de AKP ve CHP, güneydoğuda HDP ve AKP yumruğu arasına sıkışmış, seçmenin mutlu olmadığı bu iki yumruktan birine oy vermeye mecbur bırakıldığı Türkiye’yi normalleştirmek ve seçmenin veli nimet olduğu ve seçmenin refah içerisinde yaşamasını siyasa partiler arasında hedef olduğu bir Türkiye’yi yeniden inşa etmek için kurulan ve bu uğurda pek çok eziyete katlanan, haksızlığa uğrayan bu ülke sevdalılarının kurduğu bir siyasi partidir. Biz kurulurken üyelerimizi tehdit ettiler. Anadolu’nun her bir kentinde baskılara dayanan arkadaşlarımız var. Dün bir grup arkadaşlarımızla partimiz kurulduğundan itibaren parti binasındaki elektrik eksiklerini nasıl gideririz diye bir araya geldik. İzmirli bir arkadaşımız teknik alt yapımızın olması lazım demiş. Ben ekonomik olarak karşılayacağım dedim. Şirketler ‘Size fatura kesemeyiz, sizinle çalışamayız’ demişler. Para kazanmak için bile fatura kesmekten korkulan bir Türkiye’de İYİ Parti kuruldu. İYİ Parti iyi insanların partisidir ama en önemlisi cesur inanları partisidir. Bir gün bir imam geldi, geleneğin mensubu bir imam. Bu imam bizim bir açılışımızda dua okudu diye imamı sürünmekle tehdit ettiler. İmamı sürmüşler ve sonra bir tercihe zorlanmış ve açığa alınmış. İYİ Parti hikayeyi yazan, her türlü baskıya rağmen ayakta kalan, milletin yanında olan, insanlara çare olmaya gayret eden bir partidir. Bizden sonra pek çok siyasi parti kuruldu. O korkuları ortadan kaldıran sizsiniz. Bu hikayeyi unutmayacaksınız. Bizim çocuklarımıza bırakacağımız bir mirastır. Biz bu ülke için kendimizden vazgeçenleriz. Hayal ettiğimiz, umut ettiğimizi yerine getiremedik” ifadelerine yer verdi.
“CÜRMÜMÜZ KADAR YER YAKTIK”
Akşener açıklamasının devamında, “Türkiye 2017’de benim ucube sistem dediğim, arkadaşlarımızın partili cumhurbaşkanı sistemi dediği bir referandumu kaybettik. Biz o zaman bir siyasi partinin mensubu değildi. Türk Milliyetçileri Hayır platformu üyeleriydik. Kazanılacak referandum kaybedildi. O platform içinde bulunan vekil arkadaşlarımız YSK’ya gidip ellerinden geleni yaptılar. Cürmümüz kadar yer yaktık. Sonraki aşamada parti kuruldu, teşkilatlar yapıldı. 2018’de 24 Haziran bir soru işareti. Seçimlere hazır mısınız, değil misiniz? Fısıltı halinde bir bilgi geldi ve cumartesi YSK toplanarak hayır denilecek fısıltısı geldi. Bizim partimize geçen 15 vekil demokrasiye hizmet etil. Televizyonda duyuyoruz, 15 vekil olmasaydı iyi parti olmazdı, doğru olmazdı siz nerede olurdunuz? İstanbul, Ankara, Antalya, Adana olur muydu? Mecbur bırakan ittifak sebebiyle pek çok şey yaşadık ama o demokrasinin yanında durma hareketinden herkes kazandı. Sonra mecburen seçime gittik. Sonuç itibariyle bizim 14’ler 18’ler vardı, havada oluşturan. Biz anket yaptıramıyoruz, cep delikti. 2018de biz 9,97 aldık. Biz 4 vekil kazandık, CHP oylarımızla 21 vekili kazandı. Çankırı’dan Çorum’a kadar birçok yerde vekil çıkardılar. Biz de CHP’de Türkiye de kazandı. Burada bir problem yoktur ama İzmir’in nüfusu kadar miting yapılmıştı. Yerel seçime dair CHP’ye teklifte bulunuldu. İş birliği yapıldı. Bu iş birliği esnasında İstanbul, Ankara gibi zor olan yerlerde ciddi bir sonuç alındı. Biz 19 ilçe aldık. Bu ilçelerin 16’sı kaldı. Hepsi AKP’ye geçti. Bu ülkede açılım yapıldı. Yan yana gelmediğimiz bir terör örgütü ve siyasi partiyle yan yana göstermeye çalıştılar, hakaret ettiler. Bu sistem içinde bir açılım yapıldı ve o açılımın sahibi olan parti ve genel başkanı incitilmedi. Davulla zurnayla sınırı geçenler lahmacunla karşılandı. Sizin vergilerinize parası ödendi. Bunu yapanlara biz karşı çıkmışız ve biz PKK’yla yan yana getirildik. Bu propaganda yapılırken ilgili siyasetçilerin bize yapılan bu hakaretlerin hiçbirine yol açmayacak bu propagandanın tutmasına yol açmayacak bir tutum ve davranış içine girmediler. Karşı taraftan bir milletvekili çıkıp diyor ki Türk ordusunu helikopterden köylüleri attığını söylüyor” diye konuştu.
“İSTANBUL’U ALAN TÜRKİYE’Yİ ALAMIYORMUŞ”
Akşener, “Biz çok şeyler yaşadık. Biz çok şeyi içimde tutuk ve yutkunduk. İstanbul’u alan Türkiye’yi alıyordu. Bu iş birliğiyle biz İstanbul’u aldık. Demek ki İstanbul’u alan Türkiye’yi alamıyormuş. 2018’deki aynı matematiği unutma devreye girdi. Her matematik unutulduğunda suçlusu Akşener ve İYİ Parti’dir. Abdullah Gül’den 15 vekil almak için gittiğimde Abdullah Gül aday olmak istediğini söyledi ben de bunu arkadaşlarıma kabul ettirmeyeceğimi söyledim. 2018’de birinci turda kaybedince iş birliği içinde olduğumuz siyasi partilerin yöneticileri 10 gün yok olduğumu iddia etti. Bazılarına göre de Abdullah Gül’ü kabul etseymişim seçim alınacakmış. Gene suçlusu benim. Bu bir kolaycılık. Bu bir kaçış. 2023’te ne oldu? Ben maalesef kazandırmayı sağlamayı başaramadım. Özür diliyorum ama konu o değil. Buradan bir ders çıkardık” ifadelerine yer verdi.
“SOPAYI İYİ PARTİ YEDİ”
2023 genel seçimlere ilişkin açıklamalarda bulunan Akşener, “Ben her CHP’li aileden bir tanecik oy istiyorum dedim. O kadar küfür yedim ki rahmetli anam gümbürtüye gitti. Torunumdan kendime kadar söylenmeyen kalmadı. Bir kadının ailesinin çıldırmasına neden olacak kadar iftira atıldı, hakaret edildi. Biz bu kadar baskıya neden tahammül ettik? Türkiye’ye nefes aldırtmak, seçmeni veli nimet yapmak istedik. Seçmeni bölüştürmek yerine ortak değerlerde buluştuk. Biri Erdoğan diğeri Kılıçdaroğlu düşmanlığı üzerinden iş görürseniz birbirinize benzersiniz. Nasıl seçildiği değil, kimin seçileceği öne çıkar. Bir tarafta pirom seçilsin diğer taraftan reis seçilsin denir. Olan Türkiye’ye olur sopayı da İYİ Parti yer. Bizim kimse ile kavgamız yok artık buna hayır diyoruz. Kişiler üzerinden gidildiği zaman yapamazsınız. Türkiye’nin içine girdiği döngü budur. Atatürk vefat edince Türkiye yeniden kişiler üzerinden tartılmaya başladı. Atatürk’ü siyasi bir figür gibi ‘onla varız’ diye anmıyoruz. Atatürk bunu düzeltti. Rahmetli Menderes ve demokrasi şehitleri açısından bakıldığında biz demokrat partiyi değil Menderes’i anıyoruz. Yine kişilere döndük. Bugün geldiğimiz nokta Tayyip Erdoğan nefreti halbuki tartışmamız gerek bu ucube sistemdir. Değiştirmemiz gereken bu ucube sistemdir. Nasıl yapacağız şimdi? 3 seferdir onaylandı. Çünkü bu seçimi kazanmaya odaklanmadık. Bu seçimi kimin kazanacağına odaklandık. Yapamadık, başarısızlık varsa kabulümdür. Tayyip Erdoğan nefreti üzerinden yürüyen bir sistemde, kişiler üzerinden yürütüldüğü için zaten başarılması mümkün değildi. Siz sistem üzerinden mücadele vermediğiniz için kim seçilirse seçilsin ikinci Tayyip Erdoğan olurdu. Başaramadıysam doğrudur, burada sorumluluğu üstüme alırım. Ama mesele şu, 6’lı masa aynı zamanda bir ittifak modeli. 6’lı masanın en büyük özelliği ortak karar almaktı. 6 partinin yöneticileri 4 kurulda çalıştılar muhteşem sonuçlar ortaya çıkardılar ama hiçbir konu 6 kişinin 6’sınında elini kaldırmadan kabul edilmedi” diye konuştu.
“YEREL SEÇİMLERE TEK BAŞIMIZA GİRECEĞİZ VE KAZANACAĞIZ”
Yerel seçimlerde ittifaka kapıları kapatan Akşener, “Hür ve müstakil bir şekil yerel seçimde kendimizi tartacağız. Ankara ve İstanbul’u cumhurbaşkanlığına layık gördün demeyin, milletimiz layık gördü, ben değil. Kürtler Mansur beye oy verirdi. Ben vatandaşların beni söylemesini isterdim. Ben Osmanlı’nın son dönemine benzemeyeyim diye seçmenin sesini iletim. Bu iletmenin karşılığında bu iki arkadaşımız milletlimize hayır dediler. Bana değil millete dediler. Ben milletin sesi oldum sopa yedim. Biz neyiz, neye tekabül ediyoruz. Millete derimizi ne kadar anlatmışız bunu bu seçimde göreceğiz. O sonuca razı geleceğiz. Aldığımız karar çerçevesinde biz yerel seçimlere tek başımıza gireceğiz ve kazanacağız” dedi.