Ağıralioğlu, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi süresince alın teri döktüklerini ifade ederek, sonuçların hayırlı olmasını diledi.
İktidarın da muhalefetin de kendi hissesine düşeni alabileceği sonuçların ortaya çıktığını vurgulayan Ağıralioğlu, "Türkiye'de korku dili kaybetti. Kendi milletini korkutarak iktidar imkanlarını elinde tutabilme iradesi kaybetti. 'Beklediğimizi alamazsak memlekette ciddi güvenlik endişeleri olacak' propagandası kaybetti. Memlekette ümidi yönetmek isteyen taraf kazandı." diye konuştu.
Belediyeleri, hizmet etmek anlamında devralanların vazifesinin millete verdikleri sözü tutmak olduğunu belirten Ağıralioğlu, "Belediye başkanlarının boynuna borç olan, 'asla yapmayacağız' dedikleri işleri yapmayarak verdikleri söze sadakat göstermektir." ifadesini kullandı.
Ağıralioğlu, Cumhur İttifakı'nın seçim meydanlarında kullandığı propaganda dilini de eleştirerek, şöyle konuştu:
"Seçim sonuçları itibarıyla millet korkuya itibar etmemiş, ümide cümle kuranlara kuvvet vermiştir. Biz devleti yöneten dilin, korkuyu değil ümidi yönetmesine inananlardanız. Memlekette hiçbir terör örgütünün Türk devletinin, Türk milletinin varlığını sıkıntıya sokamayacağı ciddiyette devlet dilinin varlığına ihtiyaç duyduğumuzu söylüyoruz."
Tunceli'de, Türkiye Komünist Partisi'nden Fatih Mehmet Maçoğlu'nun belediye başkanı seçilmesine de değinen Ağıralioğlu, "Rusya'da bile aday olsa, bir komünistin belediyeyi alabilme imkanı yokken Tunceli'de bir belediyeyi alabilmiş olması; ne olduğunuzdan, neye inandığınızdan çok ne yaptığınıza bağlı olarak itibar bulacaksınız anlamı taşımaktadır. Türk siyaseti bu mesajı almak zorundadır." değerlendirmesinde bulundu.
Ağıralioğlu, ekonomik sıkıntıların arkasında, 'Türkiye'de demokrasi yok.' propagandasının da bulunduğunu savunarak, şunları kaydetti:
"İstanbul, Ankara başta olmak üzere hükümetin elinde olan belediyelerden, hükümetin kaybettiğine dair, 'Millet iradesine saygılıyız.' cümleleri, Türk devletinin uluslararası itibarına derinlik ve kuvvet kazandıracaktır. Bunu, FETÖ'cülerin ya da devlet millet düşmanlarının, 'Türkiye'de ne olursa olsun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çıkacak asla sonuca razı olmayacak. Seçim sonuçlarını kendi lehine döndürmek için her türlü kuralsızlığa tevessül edecek.' propagandasını tersine çevirmek için olağanüstü bir imkan gibi görüyorum."
POLİTİKA
Sayfa başına git
