İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, Millet İttifakı Çeşme Belediye Başkan Adayı Ekrem Oran'ın seçim çalışmalarına destek olmak için Çeşme'ye geldi.
Seçim çalışması için Çeşme'ye gelen CHP İzmir Milletvekili Kani Beko ile birlikte, Musalla Mahallesi'nde düzenlenen seçim toplantısına katılan Çıray, mahallede toplanan vatandaşlara bir konuşma yaptı.
"Ekrem Oran'ın Belediye Başkanlığı'nı kutlamaya geldim"
Konuşmasına "Nerede kalmıştık" diyerek başlayan Aytun Çıray, "Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Aslında ben buraya seçim kampanyası yapmaya gelmedim. Ekrem Oran'ın Belediye Başkanlığı'nı kutlamaya geldim. Ekrem Oran'ı uzun yıllardır tanırım. Genç, dinamik, istekli ve Çeşme'ye yepyeni bir ruh getirecek çok değerli bir siyasetçidir. Ekrem bey, Çeşme gibi, bırakın Türkiye'yi, dünyanın incisi olacak bir ilçenin Belediye Başkanı olacağı için çok şanslı. Ama Çeşmeliler de şanslı. Ekrem Oran gibi inançlı, hırslı bir adayları var"
"Olağanüstü şartlarda, olağanüstü siyaset yapıyoruz"
Türkiye'de, bir büyük ittifak yapıldığını, adının da Millet İttifakı olduğunu belirten Çıray, "Bu ittifakın tercümesi; Cumhuriyet ve demokrasi. Ne yazık ki, en başa, Cumhuriyet'in kurulduğu yıllara döndük. O zaman kimler Cumhuriyet'e karşıysa, şimdi bir aradalar. Demokrasinin, özgürlüğün ve hukukun savunucuları ise, onlar da bir arada. Yani Türkiye'de, olağanüstü şartlarda, olağanüstü siyaset yapıyoruz. Eğer olağanüstü şartlar olmasaydı, Türkiye'de böyle bir mecburiyet doğmasaydı, kalbimin en derinliklerinde sakladığım ve en küçük bir sorunum olmayan CHP'den ayrılıp, bir başka harekete desteğe gitmezdim. CHP'nin Genel Başkanı olan değerli dostum Kemal Kılıçdaroğlu ile ortak bir mutabakatımız olmasaydı, yine bağrıma taş basar, kaldığım yerde kalmaya devam ederdim" diye açıkladı.
"Türkiye siyasette demokrasiye gebe, 31 Mart'ta hayırlı bir doğum olacak"
Siyasette halin gereği neyse onun yapıldığını ve büyük bir ittifakın kurulduğunu vurgulayan Çıray, "Eğer böyle bir ittifak kurulmamış olsaydı, bugün Antalya, Adana tehlikede olurdu. Böyle bir ittifak sayesinde Türkiye'de birçok büyükşehiri bizim ittifakımız alacaktır. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Sayın Haluk Koç ile beraber, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Mansur Yavaş'ın seçim koordinatörüyüz. Vakit bulabildikçe İzmir'e gelebiliyorum. Geçen Gün Mansur Yavaş güzel bir söz söyledi; 'Bu defa kedi yetmez, trafolara fil girmesi lazım" dedi. 'Çeşme'den Ankara'yı ne anlatıyorsun' diyeceksiniz. Çeşme'de seçim zaten bitmiş. Ben size Ankara müjdesi veriyorum. Ama bir müjde daha veriyorum; Ekrem İmamoğlu diye biri çıktı, o da İstanbul'u alıp geliyor. Türkiye, siyasette demokrasiye gebe. İnşallah 31 Mart'ta hayırlı bir doğum olacak" diye konuştu.
"Çocuk istismarcısı ile Mansur Yavaş'ı engellemeye kalktılar"
Bu dönemde, hiç görülmediği kadar kirli bir siyasetle karşı karşıya olduklarını ifade eden Çıray, "Siyasetin bütün kuralları alt üst edildi. İftiralarla mücadele ediyoruz. Çeşme'ye gelirken yeni bir haber aldım; Sayın Mansur Yavaş'a iftira atabilmek için, çocuk istismarcısından şahit bulmuşlar. Bu defa Yüksek Seçim Kurulu'na, Mansur Yavaş hakkında, seçime giremez diye bir şikayet dilekçesi gitmiş. Gönderen kişi; 52 yıl hapis cezası almış, çocuk istismarcısı, her türlü ahlaksızlığı yapmış bir şahıs. Yani bunlar bu defa çocuk istismarcısından medet umdular. Her şerden bir hayır çıkar ya, Yüksek Seçim Kurulu, Mansur Yavaş'ın seçimlere girmesi konusunda engel olmadığına karar verdi" diye açıkladı.
"Ekrem Oran, Çeşme'de hayatımızı değiştirecek"
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, konuşmasını şöyle tamamladı;
"Şimdiden değerli dostum, kardeşim Ekrem Oran'ı kutluyorum. Ayrıca İzmir'e yeni bir heyecan, yeni bir nefes getirecek ve vizyonuyla İzmir'i değiştirebilecek Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer'i de şimdiden kutluyorum. Bana sordular, 'İzmir'de kime oy vereceksin' dediler. 'Tunç Soyer'e' dedim. 'Niye' dediler. 'Çünkü o, İzmir'de hayatımızı değiştirecek' dedim. Eğer Çeşme'de oy kullansaydım ve aynı soruyu sorsalardı, 'Çünkü Ekrem Oran, Çeşme'de hayatımızı değiştirecek' derdim."
'TAMAMINIZ GELSE ÇEŞME'Yİ ALAMAZ'
Millet İttifakı Çeşme Belediye Başkan Adayı Ekrem Oran'ın seçim çalışmalarına destek olmak için Çeşme'ye gelen ve Musalla Mahallesi'ndeki seçim çalışmasına katılan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko da mahallede toplanan çok sayıdaki vatandaşa hitaben bir konuşma yaptı.
Konuşmasında, günlerdir, dolaştığı ilçelerde bakanlarla karşı karşıya geldiğini belirten Beko, "Bugüne kadar farklı ilçelerde, 7'ye yakın bakanla karşılaştık. Biliyorsunuz, geçenlerde de 2 Genel Başkan İzmir'e geldi. Çeşme'yi ve İzmir'i alacaklarını ifade ettiler. Ben de Çeşme'den sesleniyorum; 6-7 bakan değil, tamamınız gelseniz, Devlet Bahçeli, vekillerin tamamını getirse, Recep Tayyip Erdoğan Çeşme'ye gelse, ne Çeşme'yi, ne de İzmir'i teslim alamaz. Onların unuttukları bir şey var; şunu iyi bilsinler ki, Çeşme ve İzmir, memleketseverlerin, Cumhuriyetçiler'in, Mustafa Kemal'in yıkılmaz kalesidir" diye konuştu.
"Denizli'de horozunu kaybetmiş, İzmir sokaklarında dolaşıyor"
Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Beko, "Biliyorsunuz, Tunç Soyer'in bir rakibi var; Denizlili Zeybek. Zeybek, Denizli'de horozu kaybetmiş, İzmir'in sokaklarında dolaşıyor. Geçen akşam bir haber kanalında yapmış olduğu konuşmayı dinledim. Diyor ki; 'İzmir'in sokaklarını karış karış dolaştım. İzmir'in ihtiyacı olan 7 marinayı yapmam gerekir' dedi. Marinalarda neler va? Marinalarda yatlar var. Bunlar lükse düşkünler. Biliyorsunuz, pırlanta yüzük takanlardan ÖTV alınmıyor. Geçen hafta da damat bey dedi ki; 'Bundan sonra kürkten de ÖTV almayacağız.' Benim anladığım kadarıyla, sarayda yaşayanların kürklü mantoya ihtiyacı var" şeklinde konuştu.
"31 Mart'ta, sandığa gittiğinizde, kararı siz vereceksiniz"
Konuşmasında, asgari ücretten kesilen vergiyi de dile getiren Beko, "Asgari ücretle çalışan milyonlarca işçi kardeşim, zor koşullarda, onurlu bir şekilde, insan olmaktan kaynaklanan temel ihtiyaçlarını giderebilmek için mücadele ederken, bu güzelim insanlardan bir yılda 30 milyar vergi aldılar. İşverenlere de, 176 milyar vergi muafiyeti uyguladılar. Şimdi başımızı yastığa koyup, AKP'nin kimden yana olduğunun kararını siz verin. 31 Mart'ta, sandığa gittiğinizde, kararı siz vereceksiniz" diye kaydetti.
"Mustafa Kemal'in partisinde teröristler olmaz"
CHP'nin teröristlerle işbirliği yaptığı iddialarına tepki gösteren Beko, "İki günden bu yana basın bizim peşimizi bırakmıyor. Sürekli sorular soruyorlar. Bugün buradan yanıt veriyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'e geldiğinde, mitingde talihsiz bir konuşma yaptı. Biz, CHP'liyiz. Biz, Mustafa Kemal'in kurucu Genel Başkanı olduğu partinin üyeleriyiz. Bu partide Genel Başkanlık yapmış Bülent Ecevit'in partisinde, anarşistler olmaz. Bu partide Genel Başkanlık yapmış, Kardak Adası'na adını yazdırmış Deniz Baykal'ın partisinde teröristler olmaz. Ulusal Kurtuluş Savaşımız'ın mihenk taşlarından, bizim partimizin Genel Başkanlığı'nı yapmış İsmet İnönü'nün partisinde, anarşistler, teröristler olmaz. CHP, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda yaratılan bir partidir. CHP, Cumhuriyetimiz'i kuran partidir. Bu partinin kurucu Genel Başkanı Mustafa Kemal'dir. Mustafa Kemal'in partisinde anarşistler, teröristler olmaz" diye konuştu.
"Beka sorunu olan bir ülkede, silah fabrikası satılır mı'"
45 yıllık bir sendikacı olduğunu, hayatının, çalışanların, ezilenlerin, ekonomik, demokratik, siyasi ve sosyal haklarını korumak ve kollamakla geçtiğini vurgulayan Kani Beko, "2002 yılında, AKP hükümeti geldi. Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrası dedelerimizin, babalarımızın zorluklarla oluşturduğu Tariş'leri, şeker fabrikalarını, Fiskobirlik'leri, Sümerbank'ları ve birçok işletmeyi teker teker sattılar. Petkim, Azerbeycanlılar'ın elinde. Telekom, Amerikalılar'da. Limanlarımızın yüzde 85'ini Yunanlılar'a teslim ettiler. Şeker fabrikalarımızı İsrailliler'e sattılar. Tekel fabrikalarımızı arsa fiyatına İsrailliler'e sattılar. Sümerbank fabrikalarımızı İngilizler'e sattılar. Kocaeli'ndeki SEKA fabrikası, bugün Yunan sermayesinin elinde. Yerel gazeteler, gazete çıkarabilmek için kağıt bulamıyorlar. Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan'ın, her gün televizyonlarda söylediği bir şey var; 'Bu ülkede beka sorunu var. Beka sorunu olduğundan dolayı, oyunuzu muhalafete değil, bize vereceksiniz'. Ben de buradan size sesleniyorum; beka sorunu olan bir ülkede, silah fabrikası satılır m? Dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir Cumhurbaşkanı, silah fabrikasını, başka bir ülkeye satmamış. Bu satış, sadece Türkiye'de, Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldı. Katar'a sattılar. Fabrikanın yönetiminde, araplar, şeyhler var" diye ifade etti.
"Varlık Fonu'ndaki varlıklarımızı satma hazırlığındalar"
CHP İzmir Milletvekili Beko, konuşmasını şöyle tamamladı;
"Bir Varlık Fonu oluşturdular. Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkanı, Recep Tayyip Erdoğan. Başkan Yardımcısı, damadı. Şimdi, Ziraat Bankası, Halkbank, Botaş, PTT, Türksat, Eti Maden, Çaykur, Borsa İstanbul, At Yarışları, Milli Piyango, THY ve işçilerimizin İşsizlik Fonu'nda toplanan 130 milyarı da satmak için hazırlık yapıyorlar. Bu Varlık Fonu'ndaki paralarımızı ve milli servetimizi Zarrap'a satabilirler. Bu Varlık Fonu'nu teslim etmemek için 31 Mart'ta sandıklara sahip çıkacağız."