‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Zambiya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi’ TBMM Genel Kurulu’nda bugün görüşüldü. Teklif üzerine söz alan Ahmet Kamil Erozan, denizi olmayan Zambiya ile imzalanan anlaşmanın 2’nci maddesinin 7’nci fıkrasında “Gemilerde ve karargâhlarda personel mübadelesi” ve “Gemilerle karşılıklı liman ziyareti” ibaresinin yer aldığını açıkladı. Erozan, şöyle konuştu:
“DEMEK Kİ SİZİN İLİŞKİNİZ O KADAR LAKAYT”
“Dün ve bugün bizim önümüze sekiz tane uluslararası anlaşma geldi, onaylanmak üzere. Bunların imzalandığı tarih ile bizim önümüze geldiği tarih arasındaki farklara bir dikkatinizi çekmek isterim. Dün görüşülen, Venezuela’yla yapılan anlaşma imzalandıktan 54 ay sonra bize geldi, 54. Ekvator’la imzalanan anlaşma önümüze 74 ay sonra geldi, Özbekistan’la imzalanan anlaşma 47 ay sonra geldi, Sırbistan’la anlaşma 42 ay sonra geldi, Sırbistan’la diğer bir anlaşma 30 ay sonra geldi, Zambiya’yla anlaşma 44 ay sonra geldi, Güney Sudan’la anlaşma 59 ay sonra geldi. Garip bir şekilde Katar’la imzalanan anlaşma 4 ay sonra geldi.
Katar’la imzalanan anlaşmanın niye 4 ay sonra geldiği konusunda tabii benim kafamda bir fikir var ama diğerlerinin ortalaması 4 sene. Yani bir ülkeyle bir anlaşma yapılıyor, üzerinden 4 sene geçiyor, onaylanmıyor, ancak bugün geliyor önümüze ve ayıp oluyor, bu ülkelere ayıp oluyor. Yani bir ülkeyle demek ki sizin ilişkiniz o kadar lakayt bir şekilde yürütülüyor ki attığınız imzaların, imzaladığınız metinlerin sizin açınızdan hiçbir anlamı yok ve ben bunu o ülkelere bir hakaret olarak görüyorum. Bizim iktidarımızda yapılan bir uluslararası anlaşma 6 ay sonra imzalanacaktır, onaylanacaktır, böyle sürüncemede kalmayacaktır.
“HULUSİ AKAR’I İSTİFAYA DAVET EDİYORUM”
Bu Zambiya anlaşmasına bir döneyim. Sayın Başkan onu zaten andı. İktidar cephesinde bir hareketlenme olacağından eminim ama Hulusi Akar’ı istifaya davet ediyorum. Tekrar ediyorum; Hulusi Akar’ı istifaya davet ediyorum. Niye mi? Okumadan bir anlaşmayı imzaladığı için. Yanındakilerin, mahiyetinde çalışanların disipline sevk edilmesini sağlamak lazım, çünkü harita bilgileri yok. Aynı şekilde Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nu istifaya davet ediyorum, çünkü onun görevi olmasa dahi anlaşmanın içeriği itibarıyla onun sorumluluğundadır ulusal düzeyde bunun eş güdümünün sağlanması. Aynı şekilde Dışişleri Bakanlığı personelinin istifası veya disipline gitmesi lazım.
Garabeti şimdi söyleyeceğim size: Bu anlaşma komisyonda görüşüldüğü zaman hiç kimse söz almadı. Ben temizim, o tarihte komisyon üyesi değilim. Belki buradaki arkadaşlar da komisyonda o gün yoklardı. Buradan şu çıkıyor: Komisyonda da bunu kimse okumamış. Şimdi ben size okuyacağım ne demek isteğimi ve Hulusi Akar’la Mevlüt Çavuşoğlu’nu niye istifaya çağırdığımı.
“ÜLKE KARADA, DENİZİ YOK”
Zambiya nasıl bir yer biliyor musunuz? Afrika’da, onu biliyoruz. Etrafındaki ülkeleri biliyor musunuz? Afganistan gibi bir ülke. Yani etrafında başka ülkeler var, denize çıkışı yok. Suyla alakası yok ülkenin. Anlaşmanın 2’nci maddesinin 7’nci fıkrasında ne yazıyor, biliyor musunuz? ‘Gemilerde ve karargâhlarda personel mübadelesi’. Gemi… Ülke karada, gemisi yok. Daha da garip, bir adım daha öteye gideyim: ‘Gemilerle karşılıklı liman ziyareti’. Nasıl yapacaksınız bu gemi ziyaretini? Fatih Sultan Mehmet mi olacaksınız? Karadan mı yürüteceksiniz bu gemileri? Zambiya gemileri karadan denize varacak, oradan Hint Okyanusu, Süveyş Kanalı ve İstanbul’a gelecek veya sizin gemileriniz Hint Okyanusu’na gidecek, oradan yine karadan, Fatih Sultan Mehmet usulü gidecekler. Nereye gidecekleri meçhul. Ya bir nehre gidecekler ya bir göle. Hâlbuki bu metinde ‘deniz’ yazıyor. İstifa etmeye çağırmayayım da ne diyeyim ben? Okumadan nasıl bir metin imzalanabilir? Siz artık bunun hesabını kimden istiyorsanız ondan sorun.”