İZBETON eski genel müdürü Sezer'den dava çıkışı: CHP karıştırılmak isteniyor!
İZBETON eski Genel Müdürü Hüseyin Sezer, NEO Haber ekranlarında yayınlanan Birol Soylu ile 10. Köy programında çarpıcı ifadeler kullandı. Sezer, İZBETON davasının siyasi bir aparat olarak kullanıldığını savunarak, “CHP karıştırılmak isteniyor. Bizim üzerimizde bir siyasi bir algı yaratılmak istendi. Bizi tanıyanlar bilir, tanımayanlar kendi gibi bilir.” dedi.
Haberler / Yerel Politika
26 Eylül 2025 Cuma 12:17
PAYLAŞ
EGE POSTASI- İZBETON eski Genel Müdürü Hüseyin Sezer, NEO Haber ekranlarında Birol Soylu’nun sorularını yanıtladı. Sezer, İzmir’in gündemini sarsan İZBETON davasına ve İZBETON Genel Müdürlüğü görevinden ayrılma sebebine ilişkin dikkat çekici ifadeler kullandı.
“3 MİLYAR BİR BORÇLA TESLİM ALDIK”
Sezer, Genel Müdür görevinden ayrılıp geri döndüğünde ciddi bir borçlanmanın içinde devraldığını belirterek, “Cemil Başkanımız İZBETON’u iyi bildiğimizden dolayı görev teklif etti. Bizde memnuniyetle geldik, kamucuyuz çünkü. Kamuyu toparlamak gerekiyor. Ama geldiğimizde ciddi bir borçlanmanın içersindeydi. Biz de 1.5 yıl içerisinde toparlamak için elimizden gelen her şeyi yaptık, toparlamaya çalıştık. Çünkü biz kamu gözüyle bakıyoruz. Kamuda göreve gelince kamu bizim olmuyor. Kamu İzmir açısından baktığımızda İzmir Belediyesi ve şirketleri bir kamudur ve 4.5 milyon İzmirlilindir ve biz 4.5 milyon İzmirli’ye yani asıl sahibi olan kişilere hizmet götürebilelim ki oralar güçlü olsun.
3 milyar bir borçla teslim aldık. Bunun büyük bir bölümü de çek borcuydu. Nisan ayı ile Aralık ayına kesilmişti, yaklaşık 2 milyar 580 milyonluk ve biz 20 Aralık’ta 2 milyar 580 milyon olan çeki ödemiştik.” şeklinde konuştu.
"DOSYALARIN SAVCILIĞA GÖNDERİLDİĞİNİ SONRADAN ÖĞRENDİM"
İZBETON eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın tutuklanmasında kendisinin bir ilgisi ve yetkisinin olmadığının altını çizen Sezer, “Buralar yasal yerler. Belgeler kaybolmaz, işleyişler kurumsal yapı içerisinde, yasalar çerçevesinde işletilir. Büyükşehir Belediyesi’nde İç Denetim Birimi Başkanlığı diye bir başkanlık var. Onun dışında Teftiş Kurulu Başkanlığı var ve bunlar hem belediye ve hem de şirketlerini teftiş etmekte sorumlu, devlet tarafından görevlendirilmiş birimler. Biz Aziz Başkan döneminde de İç Denetim’i davet ettik geldi, inceledi. Bu dönem de İç Denetim Birimi geldi, İZBETON’u denetledi. Denetimi yanlış hatırlamıyorsam ekim ayında bu sefer Teftiş Kurulu Başkanlığı’na gönderdi. Benim yetki alanımda savcılığa dosya göndermek gibi ya da iç denetimin dosyasını savcılığa göndermek gibi ne bir yetkim var ne de görevim var. Dolayısıyla Sayın Başkan’da göndermek durumunda kalındığını açıkladı ve zaten ben dosyaların savcılığa gittiğini dosyalar gittikten sonra öğrendim.”
“SİYASİ BİR ALGI YARATILMAK İSTENDİ”
Sezer, İZBETON ve kooperatif davasının siyasi bir aparat olarak kullanıldığını savunarak, “Ben göreve geldikten 2-3 ay sonrasıydı herhalde. Büyükşehir belediyesine, sadece kooperatifleri incelemek için İçişleri Bakanlığı’ndan müfettiş geldi. İki ayaklı yürüyen bir süreç var ortada. Dolayısıyla burada bizim üzerimizde bir siyasi bir algı yaratılmak istendi. Bizi tanıyanlar bilir, tanımayanlar kendi gibi bilir diyelim ama bizi bilen böyle bir şeyin içerisinde yer almayacağımızı bilir. Asıl burada öne çıkması gereken şey, Genel Müdür Yardımcım, operasyonun olduğu gece sabah 4’e 10 kala beni aradı. Telefonu şaşırarak açtım, ‘Operasyon var’ dedi. Saat 5’te de ben İZBETON’daki sorumlu arkadaşlarımı aradım ‘Kimler var, kimler yok’ diye. Saat 6’da da beni Aziz Başkan aradı. ‘Durum nedir? Ben Cemil Başkan’ın yanına Büyükşehir’e geçiyorum’ dedi. Tabii bunlar aynı zamanda dejavu yaşattı. 2011 yılında da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Türkiye tarihinde görülmemiş bir operasyon yapıldı.” dedi.
“CHP KARIŞTIRILMAK İSTENİYOR”
CHP’nin kendi içinde ayrıştırılmak istendiğini öne süren Sezer, “Şu noktaya ben dikkat çekmek istiyorum: CHP karıştırılmak isteniyor. O yüzden ‘Dosyayı o mu gönderdi, bu mu gönderdi?’ şeklinde bir tartışma götürülürken ve CHP kendi içinde karıştırılmaya çalışılırken aslında şunu kaçırıyoruz: 2011’de de, şimdi de, İstanbul’da da, başka illerde de yapılan hukuki yanlışlık şu: Gece yarısı insanları evinden alıp götürmenin hukuki karşılığı nedir? Çağırsan gelecek. İkincisi insanları daha yargılamadan, suçu ortaya çıkmadan tutuklamak nedir?” şeklinde konuştu.
“ÇAMUR AT İZİ KALSIN”
Sezer, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Son dönemin Türkiye siyasetinde de öne çıkan bir yıpratma ve karalama var. Çamur at izi kalsın, itiraf et o açıklasın… Seni suçlu buluyor içeri atıyor, ‘Suçsuz olduğunu sen kanıtla’ diyor. Böyle bir garabet olamaz.”
“DEMEK Kİ BİTMESİ GEREKİYORDU”
İZBETON Genel Müdürlük görevinden ayrılması hakkında konuşan Sezer, “Başkanımız onu da net bir şekilde açıkladı. Bir süreçti, yaşanması gerekiyordu, yaşandı ve demek ki bitmesi gerekiyordu. Bir iletişimsizlik sorunu ortaya kondu.” ifadelerini kullandı.