İZENERJİ işçisinden dev miting

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 1170 işçiyi taşerona geçme ya da işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan ihale krizinin ardından harekete geçen DİSK Genel-İş Sendikası, 22 Eylül Pazartesi günü düzenleyeceği dev bir mitingle “Taşerona hayır” diyecek. Sendikanın genel merkez yönetiminin de tam kadro katılacağı “Taşerona karşı #direnİŞÇİ” isimli miting öncesi, 1170 belediye personeli Basmane Meydanı’ndan Gündoğdu Meydanı’na kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirecek.

Haberler / Genel

16 Eylül 2014 Salı 13:26

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yeşil alanlar ve parklar bakım hizmet alım ihalesini taşeron firma Dermar Temizlik’in kazanmasıyla birlikte başlayan kriz devam ederken, belediyede çalışan 1170 İZENERJİ A.Ş. işçinsin örgütlü bulunduğu DİSK Genel-İş Sendikası “Taşerona hayır” demek için dev bir miting düzenleyecek. 22 Eylül Pazartesi günü taşeronlaştırma, iş cinayetleri, sendikal haklar ve işçi sınıfının sorunlarını dile getirmek için kitlesel bir yürüyüş gerekleştirecek olan sendikanın Gündoğdu Meydanı’nda düzenleyeceği dev mitinge, KESK, TMMOB, TTB, çeşitli sivil toplum ve emek örgütleri, siyasi partiler, İzmir milletvekilleri de destek verecek.

BASMANE’DEN GÜNDOĞDU’YA YÜRÜYÜŞ
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan 1170 İZENERJİ personeli düzenlediği çeşitli eylemler ve etkinliklerle seslerini duyurmaya çalışırken, sendika cephesinden somut bir adım geldi. 20-21 Eylül’de genel merkez yöneticilerinin katılacağı Başkanlar Kurulu’nu İzmir’de düzenleme kararı alan belediye personelinin örgütlü bulunduğu DİSK Genel-İş Sendikası, 22 Eylül’de ise ihale kriziyle ilgili olarak dev bir miting yapacak. 1170 belediye personelini yakından ilgilendiren ihale kriziyle ilgili “Taşerona hayır demeye hazırlanan sendikanın eylemine DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve genel merkez yönetiminin yanı sıra, KESK, TMMOB, TTB, çeşitli sivil toplum örgütleri ve İzmir emek cephesi de tam kadro destek verecek.

GENEL MERKEZ TAM KADRO KATILACAK
Geçtiğimiz haftalarda vekillere çağrıda bulunan Genel-İş Sendikası’nın 16:00’da Basmane Meydanı’ndan başlayacak olan kitlesel yürüyüşüne siyasi parti temsilcileri ve İzmir milletvekillerinin de katılım sağlaması beklenirken, 17:00’da ise Gündoğdu Meydanı’nda “Taşerona karşı #direnİŞÇİ” isimli bir miting gerçekleştirilecek. 1170 İZENERJİ çalışanının “Taşerona hayır” tişörtleri ile alana ineceği eylem öncesinde kentin dört bir yanına organizasyonla ilgili afişler ve duyurular de asılmaya başlanırken, dev mitingde hem İzmir, hem de Türkiye çapında taşeronun kaldırılması ve güvenceli çalışma koşullarının sağlanması için yasal değişiklik yapılması için emek cephesi hükümete çağrıda bulunacak.

“SADECE 1170 PERSONELİN SORUNU DEĞİL”
Mitingin ana teması olan “Taşerona hayır” sloganı ve programın içeriği hakkında bilgiler veren DİSK Genel-İş Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Taner Şanlı, “Yaşadığımız sadece 1170 İZENERJİ işçisinin değil, hepimizin ortak meselesidir. Emeğin yanında olan herkesi, geleceğini düşünen herkese çağrıda bulunuyoruz. Ülkemizde bir taşeron gerçeği var. düzen kölelik sistemine doğru ilerliyor. Son dönemde yapılan yasal değişiklikler ve genelgelerle sadece İZENERJİ işçisi değil, Büyükşehir işçisi değil, Türkiye’deki tüm kamu kurumlarında benzer sıkıntılar baş gösterecek. Taşeronu kaldıracağız derken, taşeronun önünü açtılar. Kamu İhale Kanunu artık kadro ve belediye şirketlerini zorda bıraktı ve güvencesiz çalışmanın, taşeronlaşmanın önünü açtı. Biz mitingde Ankara’ya kadro çağrısında bulunacağız ve norm kadro düzenlemesinin yürürlükten kaldırılmasını isteyeceğiz. En azından belediye şirketlerinin ihaleleri doğrudan alabilmesi için yasal değişiklik yapılmasını istiyoruz. Bu yasaları şimdiye kadar ne işçiler, ne de sendikalar çıkardı. Bu işin sorumlusu siyasi iradedir. Sıkıntıya son verecek olan da onlardır. Mağdur olan işçidir” dedi.

EMEK ÖRGÜTLERİNE AÇIK ÇAĞRI
Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Can Bahadır ise, taşerona karşı ortak mücadele çağrısında bulunarak “Taşerona karşı emek örgütleri olarak topyekün bir mücadeleye başlıyoruz ve bu mücadele artarak devam edecek. Emeğe ve işçiye karşı saldırılar her geçen gün artıyor, artık bu durum işçiyi bitirecek duruma geldi. Biz örgütlü emekçiler olarak haklarımızın yok edilmesine karşı kendi davamıza sahip çıkmak zorundayız. Örgütlü örgütsüz, çalışan ya da işsiz tüm İzmirlileri bizi destek olmaya çağırıyoruz. Hükümetin bu saldırılarına karşı emek örgütleri ve sendikalar olarak birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Tüm sendikalara çağrıda bulunuyoruz, birleşmek zorundayız. İşçinin taleplerini dile getirmek için herkesi yanımızda olmaya çağırıyoruz. İhale mevzuatında yapılan son değişikliklerden vazgeçilmesi ve iptali için siyasal mücadele başlatılmasını istiyoruz. Bu durum hem işçiye hem de örgütlü mücadele yürüten sendikalara karşı büyük bir darbedir” dedi.

“YA BU HÜKÜMET GİDECEK, YA BU TAŞERON BİTECEK”
Genel-İş 4 No’lu Şube Başkanı Şükret Sevgener de 9 Temmuz’da yayınlanan son genelgeyle birlikte kamu ihale kanununun tamamen taşeronun önünü açtığını belirterek, “Belediye şirketleri taşeron şirketler değildir. Kamu hizmeti yürüten, kar amacı gütmeyen, sosyal belediyecilik anlayışı ile kurulmuş ve norm kadro sınırlaması sonrasında zorunlu olarak hayata geçen yapılardır. Ticari amaç gütmemesine rağmen, kamu ihale kanunu kapsamında, özel şirketlerle bir tutulması gelinen noktayı gözler önüne sermektedir. Ayrıca, 9 Temmuz’da yayınlanan genelgeyle taşeron firmaların belediye şirketlerinin önüne geçmiş olması ve hizmet alımlarında alt sürenin 3 yıla çıkmış olmasının altında da bir niyet vardır. Bu atılan adım, hükümetin kendine yandaş kesimlere yaptığı bir iyiliktir. Kamu ihale kanununun bu denli değiştiği başka hiçbir ülke yoktur. Mevcut ihale kanunu kişiler özel olarak değiştirilmektedir. Durum itibari ile, belediye şirketlerinin taşeron firmalarla mücadele etmesi mümkün değildir. Belediye şirketlerine karşı yürütülen bu saldırılar ve diğer ticari taşeron firmaların İzmir’i seçmeleri kesinlikle rast gele değildir. Bu işin bir yönü ticaret, bir yönü de siyasettir. Ama ezilen emekçiler olmaktadır. Ama biz emekçileri asla ve asla ezdirmeyeceğiz. Yolumuza çıkan her türlü engeli aşmak için de sendika olarak yeminimiz var. Taşeron belasından kurtuluncaya kadar sokaklarda olacağız. Uzun soluklu bir mücadele olacak. Özellikle Soma faciasından sonra taşeron bitecek diyen hükümetin taşeronun önünü açtığı aşikardır. Ya bu hükümet gidecek, ya bu taşeron bitecek” dedi.