EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesine son iki ayda iki bin kişinin alındığı ortaya çıkmıştı. Bin kişinin ise işe giriş prosedürü sonlandırılmıştı. Belediye-İş Sendikası yöneticileri ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın görüştüğü ve ‘işten çıkarılacak’ isimlerle ilgili 3 maddelik uzlaşı sağlanmıştı. İşten çıkarılacak isimlerin; sağlık kontrolünden geçmeden işe girenler, güvenlik soruşturmasına girmeden işe girenler ve toplu sözleşme gereği emekli olan işçilerin yerine çocuklarının alınacağının belirtilmesi ile birlikte çocuklarını işe aldıran ancak yine de emekliliklerini vermeyen işçilerin çıkarılması olduğu öğrenildi.
ARBEDE ÇIKTI!
İZSU’da görev yapan İZDOĞA şirketi üzerinde işe alınan yaklaşık 50 kişi ile yollar ayrılırken, bugün yapılan işten çıkarmalarda bu 3 şarta uyulmadığı, Genel Müdür Gürkan Erdoğan’ın, Başkan Cemil Tugay’a rağmen kendi kararıyla işten çıkarmaları gerçekleştiridiği öne sürüldü. Sendikacılar ile işten atılan işçiler öğle saatlerinde İZSU Ana Binası’na geldi. Bir grup Belediye İş Sendikası üyesi İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan’ın makam odasının önüne geldi. Güvenlik görevlileri ile işçiler arasında arbede yaşanan arbede sonrası olay yerine polis çağrıldığı bildirildi.
SENDİKADAN YAZILI AÇIKLAMA
Yaşanan olayın ardınan sendika yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "İzmir Büyükşehir bünyesinde 2000-3000 işçinin işten çıkarılacağı söyleniyor. Bu söylemler tüm emekçileri tedirgin ediyor, emekçileri tedirgin etmeyin. İZSU Genel Müdürü, Gürkan Erdoğan “ben siyasi sorumluluğu alıyorum” diye işçi çıkarıyor. Neye göre, hangi gerekçeyle? Bu tür tavırlar, çalışma hayatında tedirginliğe kaosa yol açar. Yasalar ve yönetmelikler neyi gerektiriyorsa onu yapacaksınız. Onun yakını, bunun döneminde işe girdi, eski yönetimde istihdam edildi gibi gerekçelerle insanlar işten çıkartılamaz. Hele ki başkanın dışında müdürlerin şahsi inisiyatifleri herkesin boyunu aşar. Üstelik siyasi sorumluluk, atanan değil seçilendedir. Siyasi sorumluluk İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Tugay’dadır" ifadeleri yer aldı.
Yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:
31 Mart Yerel Seçimleri, ülkemiz siyasi tarihini doğrudan etkileyebilecek çok önemli bir dönüm noktası olmuştur. Sendikamızın örgütlü olduğu İzmir’de de belediye yönetimlerinde değişiklikler yaşanmıştır. Bu çerçevede Genel Başkanımız Nihat Yurdakul başkanlığında Belediye-İş Şube başkanları yeni seçilen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a bir kutlama ziyaretinde bulunmuştur.
Ziyarette Sayın Tugay’ın göreve devralması sonrası belediyede işten çıkarma iddiaları gündeme gelmiş, sendikamız yetkilileri de sürece ilişkin ilkesel duruşunu ortaya koymuştur.
Sendikamız, hangi yönetim döneminde alınırsa alınsın, hukuka uygun şekilde işe alınan, işini yapan emekçinin ekmeğinden, işinden edilmesine karşı olduğunu açıkça belirtmiştir.
Görüşmede Belediye-İş’in, emeğe saygısı olmayan, hukuka, toplu sözleşmeye aykırı bir şekilde işe alınanların da karşısında olduğu açıkça belirtilmiştir.
Adalet isteyenler adil olacak, şeffaf olacak. Biz şeffaflık istiyoruz biz adalet istiyoruz.
EMEKÇİLERİ TEDİRGİN ETMEYİN!
İzmir Büyükşehir bünyesinde 2000-3000 işçinin işten çıkarılacağı söyleniyor. Bu söylemler tüm emekçileri tedirgin ediyor, emekçileri tedirgin etmeyin.
İZSU Genel Müdürü, Gürkan Erdoğan “ben siyasi sorumluluğu alıyorum” diye işçi çıkarıyor. Neye göre, hangi gerekçeyle? Bu tür tavırlar, çalışma hayatında tedirginliğe kaosa yol açar.
MÜDÜRÜN ŞAHSİ İNSİYATİFİ HERKESİN BOYUNU AŞAR!
Yasalar ve yönetmelikler neyi gerektiriyorsa onu yapacaksınız. Onun yakını, bunun döneminde işe girdi, eski yönetimde istihdam edildi gibi gerekçelerle insanlar işten çıkartılamaz. Hele ki başkanın dışında müdürlerin şahsi inisiyatifleri herkesin boyunu aşar.
SİYASİ SORUMLULUK TUGAY'INDIR!
Üstelik siyasi sorumluluk, atanan değil seçilendedir. Siyasi sorumluluk İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Tugay’dadır.
Demokrasi isteyenler, demokrat olacak. “Emekçinin ekmeği ve işiyle oynamayız” deyip, nerede hazırlandığı belli olmayan, birtakım listeler hazırlayıp alın teri döken insanları, ekmeğinin peşinde olanları haksızca, hukuksuzca, hakkaniyete aykırı bir şekilde, kapı önüne koymayacaksınız. Çalışan insanların onuruyla, ekmeğiyle oynamayın.
Alın teri döken işçi ile çalışmadan ücret alanları hiç kimse aynı kefeye koyamaz. Koymamalı.
Ülke çapında birçok belediyenin borç batağında olduğu açık. Ancak tasarruf deyince ilk akla gelenin de işçinin ücreti veya işçiyi işten çıkarma düşüncesi de kabul edilebilir bir düşünce değildir. Unutmayın son seçimde halkımız, rantçı belediyeciliğe karşı sosyal politikalara önem veren halkçı belediyeciliği ve kamucu siyaseti tercih ettiğini ortaya koymuştur.
TASARRUFU BANKAMATİKÇİLERDE YAPIN
Eğer tasarruf yapacaksanız, tasarrufu çalışmadan ücret alanlardan yapın.
Belediyenin kaynaklarını taşerona, müteahhitlere vermeyin tüm işleri kamucu bir anlayışla belediye işçisiyle yapın. Siyasi kaygı gütmeden, şeffaf bir şekilde çalışanla, çalışmayan, alın teri dökenle, bankamatikçileri ayırt edin.
Buna kimsenin itirazı olamaz.
Eğer bunu yapmazsanız karşınızda ekmeğinin peşinde olan binleri bulursunuz.