İZSU’da 400 çalışanın durumu ne olaca?
Taşeronlaşma karşısında verdiği mücadeleye devam eden ve son aylarda ESHOT ile İZELMAN gibi bağlı firmalardaki hizmet alım ihalelerinde yaşanan sıkıntılarla sıkça gündeme gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde, benzer bir kriz bu sefer de İZSU’da kapıya dayandı. Geçtiğimiz ay Bölge İdare Mahkemesi’nden gelen iptal kararı ile birlikte sıkıntılı bir süreci geride bırakan ve 650 işçisini taşerona kaptırmaktan son anda kurtulan İzmir Büyükşehir Belediyesi, şimdi de İZSU’da hizmet alım ihalesini kazanan taşeron firma Tekno Yapı ile karşı karşıya.
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ - İZSU’da 2012 yılının Haziran ayında yapılan ve toplamda 30 aylık süreci kapsayan hizmet alım ihalesini kazanan Mersinli taşeron firma Tekno Yapı, hatırlanacağı üzere geçtiğimiz Ocak ayında İZSU’nun hak edişi olan 834 bin liralık parayı alarak kayıplara karışmıştı. İlk etapta personelin maaşlarını düzenli olarak ödemesine rağmen, Ocak ayında battığını ileri sürerek 400 çalışanın maaşını ödemeyen ve ortadan kaybolan firmanın bu girişimi sonrasında, personelin hak edişleri yine İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU tarafından ödenmişti. Yaşanan bu kriz esnasında olaya müdahale eden Belediye-İş sendikasının da çabaları fayda etmezken, şirkete çekilen ihtarname de yanıtsız kalmıştı. Yasalar gereği ihtarname çerçevesinde personelin hak edişleri olan rakamdan sadece binde birini kapsayan bir ceza ödemesi gereken firmaya bu yaptırım da caydırıcı gelmezken, diğer yandan çalışanların maaş isyanı ise artarak devam ediyor. Durumla ilgili tepkisini dile getiren personel mağdur olduğunu yinelerken, maaş ödemesini yapmamasına rağmen firmanın sözleşmesinin fesih edilmeyişine sitem etti ve aynı taşeron firmanın yeniden geri geldiğini de bildirdi.
“Bunun adı köle ticareti”
Konu ile ilgili önümüzdeki hafta içerisinde Büyükşehir Belediyesi ve İZSU firmasının yetkilileri ile bir araya gelerek toplantı yapacaklarını bildiren ve işçilerin haklarının takipçisi olacağının altını çizen TÜRK-İŞ’e bağlı Belediye-İş sendikası adına bir açıklama yapan 2 No’lu Şube Başkanı Ahmet Mutoğlu, benzer sıkıntıların uzun süredir yaşandığına dikkat çekerek, çantayı kapan firmanın ihaleye girdiğini ve “köle ticareti” denen bir düzene soyunduğunu kaydetti. 2 No’lu Şube Başkanı Mutoğlu, hukuksal bir sürece adım atmaya hazırlandıklarını da söyleyerek, sorunu yasalar çerçevesinde çözemedikleri takdirde çalışanlarla birlikte büyük çaplı bir eyleme hazırlandıklarını belirtti ve şunları dile getirdi; “Eline çantayı kapan ve yeterlilik belgesini alan “Çantacı firmaların” işçilerin sırtına bindiği, çalışanlarının emeklerinin sömürüldüğü bir taşeron düzenle karşı karşıyayız. Biz her fırsatta bunun karşısında olduğumuzu dile getirirken, bahsi geçen ve işçilerimizi mağdur eden Tekno Yapı ve benzeri taşeron firmaların da acilen İzmir’den çıkartılması gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz. Bu sorunun asıl kaynağı olan esas sıkıntı toplu iş sözleşmesinin yapılamamış olmasıdır. Bu konuda kurum olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ve firmaya da rol düşmektedir. Taşeron sistemin dayattığı yıldırma politikasına karşı bu sözleşmelerin yapılması gerekmektedir. Bu konuda Büyükşehir Belediyesi’ne talebimizi ilettik ve bize katkı koyacaklarına da inanıyoruz. Bizim asıl hedefimiz ise taşeronu kaldırmaktır. İşçilerin maaşlarını aksatarak, onların emeğini hak edişlerini bankalarda repo yaparak, sendikal haklarını elinden almaya çalışarak, işçinin üzerinden kar elde eden ve ihalelere girerek ortalığı karıştıran bu firmaların önüne geçilmesini istiyoruz.”
“Taşeron firma sözleşmeye yanaşmıyor”
İZSU tarafından firmaya personelin maaşları olan hak edişlerin yatırılmasına rağmen, çalışanlarının maaşlarının yatırılmadığının ya da ödemelerin geciktirildiğinin altını çizen Ahmet Mutoğlu, “İhaleyi alan firmaya bakıyorsunuz, elinde araç, gereç, imkan ve tecrübe yok. Bunun adı ucuz emek üretimi demektir. Bu konuda yasal düzenlemeler yapılması ve şartnamelerde de caydırıcı önlemler bulunması gerekiyor. İZSU firmasının hukukçuları da şu anda sıkıntıları giderebilmek adına çalışmalarını sürdürüyor. Diğer yandan biz toplu sözleşme yapmak için uğraşırken, firma buna yanaşmıyor. Ben bu firmayı o kadar takip etmeme, ulaşmaya çalışmama rağmen, ne Adana’da, ne de Mersin’de onca denememe rağmen bu firmayı bulamadım ve kendilerine de ulaşamadım. Biz ilk etapta barışçıl yollardan ve hukuk çerçevesinde bu sorunu çözmeye çalışacağız. Sonuç alamadığımız takdirde, anayasal ve demokratik haklarımıza başvuracak ve hakkımızı arayacağız. Bu aşamada eylemler de söz konusu olabilir ve kamuoyuna sesimizi duyurmak için çalışmalarımız olacaktır. Bugün bu virüs İZSU’da ancak, yarın yeniden İZELMAN’da ya da ESHOT kapısında olabilir, ve aynı sıkıntı daha başka yerlere de sıçrayabilir. Biz bu konuda elimizden ne geliyorsa yapacağız. Emeğin savunucusu olacağız ve görevlerimizi de yerine getireceğiz” şeklinde açıklama yaptı.
POLİTİKA
Sayfa başına git
