İdris Bal: Çözüm sürecinde iyi niyetimizi suistimal ettirmemeliyiz
AK Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal, çözüm sürecinde iyi senaryo kadar kötü senaryonun da olduğuna vurgu yaptı. Bal, “İyi senaryo için herkesin desteklemesi lazım. İyi niyetimizi suistimal ettirmememiz lazım. İyi niyet, cesaret yetmez;...
AK Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal, çözüm sürecinde iyi senaryo kadar kötü senaryonun da olduğuna vurgu yaptı. Bal, “İyi senaryo için herkesin desteklemesi lazım. İyi niyetimizi suistimal ettirmememiz lazım. İyi niyet, cesaret yetmez; aynı zamanda akıllı, ihtiyatlı, tedbirli olmak lazım.” dedi.
Cihan Tv Network’te yayınlanan Anadolu’da Sabah programına katılan AK Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti, çözüm süreci ve Suriye’de yaşanan iç savaşı değerlendirdi. “Unutmamak lazım, iyi niyet cesaret yetmez, aynı zamanda bir o kadar ihtiyatlı, tedbirli, gözü açık olmamız lazım.” diyen Bal, şöyle devam etti: “İyi senaryo kadar kötü senaryonun da olduğunu, bunların iyi niyetimizi suistimal edebileceğini, belki bunların Kuzey Suriye’de fiili bir devletçik kurup, ileride kurmak istedikleri birleşik etnik yapılı ‘Kürdistan’ın bir ayağını gerçekleştirme çabalarını dikkate almak lazım. İçeride silahlı mücadeleden dolayı bir bağlamda kıstırılmış örgütün karizmasını kurtarma hevesini, taban kazanma hevesini dikkate almak lazım. Meseleyi Filistin sorunu gibi uluslar arası sorun haline getirme gayretlerinin olabileceğini dikkate almak lazım. Bir taraftan gaza, bir taraftan frene basarak iyi niyetimizi suistimal ettirmemeliyiz. Diğer taraftan varsa bir fırsatı herkesin desteklemesi, dua etmesi gerekir. Unutmamak lazım, iyi niyet cesaret yetmez, aynı zamanda bir o kadar ihtiyatlı, tedbirli, gözü açık olmamız lazım. Enver Paşa iyi niyetliydi, cesurdu, ama 90 bin kişinin ölmesine vesile oldu. Kendisi de gitti Duşanbe’de şehit oldu. Çok dikkatli olmamız gereken bir süreç. Devletin stratejik olduğu gibi örgütün de stratejik aklı var. Profesyonel çalışıyorlar. Çok tedbirli olmaz isek iyi niyetimiz suistimal edilebilir diye korkuyorum.”
"ABD DAHA SOMUT ADIMLAR ATMALI"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barak Obama görüşmesinin önemine vurgu yapan İdris Bal, Suriye’de yaşanan olayların tüm dünyanın gözü önünde cereyan ettiğini, görüşmenin de en önemli gündem maddesi olacağını kaydetti.
Başbakan Erdoğan-Obama görüşmesine ekonomik açıdan da bakmak gerektiğini ifade eden Bal, “ABD ile ilişkilerimizde hep güvenlik ekseni ağırlıklı olmuştur. Bir kuşun iki kanadı gibi. Ekonomik, kültürel yönü hep hafif kalmıştır. Bu kuş uçamaz. İstikrarlı ilişki olur mu, bu haliyle olamaz. Ekonomik eksenin de güçlendirilmesi gerekir. İlişkilerimiz güvenlik ekseni üzerine bina edilemez. Ekonomik, kültürel ayağı olması gerekir. Özal döneminde ciddi gayretler sarfedildi. Ekonomik ayağının çok güçlendirilmesi gerekiyor. AB-ABD arasında serbest ticaret anlaşması yapılacak. Biz Gümrük Birliği ile AB’ye bağlandığımız için rekabet gücümüz zayıflayacak. ABD malları AB üzerinden gümrüksüz bize gelecek. Ciddi kayba uğrayacağız. ABD ile direkt anlaşma yaparsak zarardan kurtulabiliriz. Gümrük Birliği anlaşmasını uzun vadede gözden geçirmemiz zaruret haline gelmiştir.” diye konuştu.
ABD’nin çözüm sürecini desteklediğini söylediğini aktaran Bal, şöyle devam etti: "Kandil ve diğer konularla ilgili daha somut adımlar bekleyeceğiz. Suriye bağlamında Irak ve Afganistan’daki işgallerden dolayı tereddütle bakıyordu. Kamuoyunda antipati ve seçimler vardı. Seçim bitti, Obama’nın ikinci dönemi başladı. Daha somut adımlar atması bekleniyor. ABD'de şöyle bir ayrım var: Cumhuriyetçiler daha güç kullanmayı seviyordu. Demokratlar daha ziyade diplomasiye öncelikli olarak kullanmaya çalışan, 'ben' yerine 'biz' diyen mantıkla siyaset yürütmeye çalışıyorlar. Mümkün olduğunca diplomasiyle çözülmesi önerilebilir. Türkiye olarak Reyhanlı’yı ortaya koyacağımız gerçek. Bu yangın burada olduğu sürece herkese zarar vereceğini ortaya koyacağımızı düşünüyorum. BM, ABD, NATO’nun diğer demokratik güçlerin itibarlarının korunabilmesi, Bosna hadisenin yaşanmaması, Suriye olayının çözülmesi gerekir. Ne kadar fazla arabulucu olursa, ne kadar konferans toplanırsa o kadar masum Suriyelinin öleceği anlamına geliyor.”