DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki kararı ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Şahin, şunları söyledi:
“TAMAMEN SİYASİ İÇERİKLİ BİR KARAR”
“Bu kararın hukuki değerlendirmesini şu aşamada yapmış olmak gerçek anlamda kararda arzu edilen maksada hizmet etmek olur. O nedenle kararın gerekçesini görmeden, kararı hukukçu olarak değerlendirmeyi çok doğru bilmiyorum. Ancak şunu ifade edeyim ki, tamamen siyasi içerikli bir karar. O nedenle bu kararı elbette ki siyasi kimliğimiz ile değerlendirip ona göre yorum yapmamız gerekir. Açıkça ifade edeyim ki tamamen yargının yanlış bir kararıdır. Burada, bu karara götüren süreçleri iyi tahlil etmek gerekir.
“SAYIN ERDOĞAN YASAKLARLA İKTİDAR OLDU VE BUGÜN İTİBARİYLE KOYMUŞ OLDUĞU YASAKLARLA GİDİYOR”
Sayın Erdoğan yasaklarla iktidar oldu ve bugün itibariyle koymuş olduğu yasaklarla gidiyor. En azından 2023’te yapılacak seçimlerde artık Sayın Erdoğan’ın olmayacağı verilen bu siyasi yasak kararı ile perçinlenmiş oldu. Çünkü hukuka müdahalelerle geçmiş dönemde yargı eli ile siyasetin dizayn edildiği pek çok zaman şahitlik ettik ama kısa süreli bu dizayn hareketi millet nezdinde hiçbir zaman karşılık bulmamıştır ve milletimiz önüne sandığın konulduğu ilk anda bu yanlış kararları verenleri çok ağır şekilde cezalandırmıştır.
“ANKARA’DA HAKİMLERİN OLDUĞUNA İNANAN BİR HUKUKÇU OLARAK SÖYLÜYORUM Kİ, BU YANLIŞ KARAR MUTLAKA DÖNECEKTİR”
Ben şuna yürekten inanıyorum ki bugün ülkemiz yargını adına çok hicap duyduğumuz kararlardan birine daha şahitlik ediyoruz. Bir hukukçu olarak ziyadesi ile üzülüyorum ama şunu da özellikle ifade etmekte fayda var. Bunun istinafı var, yargıtay aşaması var… Bu istinafta, ara istasyonda dönmese bile Ankara’da hakimlerin olduğuna inanan bir hukukçu olarak söylüyorum ki, bu yanlış karar mutlaka dönecektir. Çünkü dosyaya sunulan hukuki mütalaa Türk Ceza Kanunu hazırlayan üç değerli hocanın çalışmasıdır. Sayın İzzet Özgenç, Sayın Adem Sözüer ve Sayın Ahmet Gökçen tarafından hazırlanmış hukuki mütalaada TCK 125’inci maddesi kapsamında hakaret suçu oluşmadığı net bir şekilde ifade edilmiştir. Dolayısıyla ben, bu mütalaalar doğrultusunda siyaseti dizayn etmeye çalışan yargı eli ile verilen bu kararının bir şekliyle Yargıtay’dan döneceği kanaatindeyim.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
