Mesajlarını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile katıldığı CHP İl Başkanları toplantısında aktaran İhsanoğlu, “Atatürk büyük bir milli kahraman, ona karşı herkes saygılı olmalı. Din ve siyaset işlerinin birbirinden ayrılması lazım. 9 sene patlayan mezhepçilikle uğraştım” dedi. İhsanoğlu, MHP'yi ziyareti sırasında gazetecilerin sorusu üzerine ise "Başörtüsü haktır. Başörtüsü, kızlarımızın kadınlarımızın istediği gibi olması lazım gelir. Bu, kendi yorumlarıdır. Gelenekten gelen bir şeydir. Ben bu hakkı müdafaa eden çok az insandan biriyim" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi'ni (CHP) ziyaret etti. Siyasi partilerle yaptığı görüşmelerde, CHP ve MHP arasında başlayan uzlaşmanın giderek büyüdüğünü söyleyen İhsanoğlu, “Bu uzlaşmanın temelinin ne kadar sağlam olduğunu ve atılan adımların ne kadar milli menfaatlere ve hedeflere uygun olduğunu ve Türkiye’yi büyük bir badireden kurtaracağını gördüm” ifadelerini kullandı.
Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu için “O bilge bir kişi” ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, “Siyasetle ilgisi yok ama ülkenin ve dünyanın sorunlarını yakından izleyen birisi. Toplumun her kesimini kucaklayacak ve bu onun en önemli özelliği. Hiçbir kesimle ilgili şu ana kadar ve bundan sonra da negatif bir dil kullanmaması. O nedenle biz onun cumhurbaşkanlığı adaylığını destekliyoruz” dedi.
“TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA VE CEPHELEŞMEYE ENGEL OLUNMASI GEREKİR”
Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu da CHP ve MHP arasında başlayan uzlaşmanın giderek büyüdüğüne işaret etti. “Bugün iki önemli, Meclis'te temsil edilmeyen ama Türk siyasi haritasında önemli yeri olan BBP ve DSP ile görüştüm. Orada bu uzlaşmanın temelinin ne kadar sağlam olduğunu ve atılan adımların ne kadar milli menfaatlere ve hedeflere uygun olduğunu ve Türkiye’yi büyük bir badireden kurtaracağını gördüm.” diyen İhsanoğlu, Türkiye’nin kutuplaştırılmak, cepheleştirilmek istendiğini ve buna engel olunması gerektiğini söyledi. İhsanoğlu, “Türkiye içeride huzur, dışarıda ise itibar sağlaması lazım. Bu, her Türk vatandaşının hedefidir. Çok huzursuzluk ve sıkıntılar var. Bunları gidermek, siyasette alternatif yapmakla mümkündür. O bakımdan ben bu görevi bu anlayış içerisinde kabul ettim.” diye konuştu.
“BEN OKURYAZAR BİR İNSANIM”
Türk halkının, adaylık süresinde kendisinden duymak istediği hususlar olduğunu belirten İhsanoğlu, “Bazı çevreler beni tanımıyor. Onları tanıtmak benim görevim. Bazı çevreler beni yanlış tanıyor. Bunları düzeltmem gerekiyor. Bazılarıyla da ben meşgul değilim. Ben okur yazar bir insanım. İlgilendiğim konularda fikrini beyan eden, yazan ve anlatan bir insanım. Onun için gizli gündemi olan ve günlük politika peşinde bir şeye evet deyip ertesi gün kara diyen ve pozisyon değiştiren bir insan değilim. Yazılarım mevcuttur. Bir kısmı internettedir. Kütüphanelerdedir, evlerdedir, koleksiyonlardadır. Herkes bunlara ulaşabilir.” açıklamalarında bulundu.
BAĞIMSIZLARDAN DESTEK
Bağımsız milletvekilleri İdris Bal ve Hami Yıldırım, kendilerinin de aralarında bulunduğu birçok bağımsız milletvekilinin Ekmeleddin İhsanoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için imza vereceklerini açıkladı.
“ATATÜRK’E KARŞI HERKESİN SAYGILI OLMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUM”
Kendisi hakkında ortaya atılan 'Atatürk’e karşı' şeklindeki değerlendirmelerin de yersiz olduğunu belirten İhsanoğlu, laiklik konusunda da yaptığı çalışmaların mevcut olduğunu kaydetti. İhsanoğlu, şöyle devam etti: “Ben bu Cumhuriyet’in kurulu olduğu ilkelere ve Anayasa’da beyan eden vasıflarına sadık bir Türk vatandaşıyım. Atatürk konusunda; her zaman büyük bir milli kahraman olduğunu ve İstiklal Savaşı’nı kazandığını ve kurucusu olduğuna inanıyorum. Ona karşı herkesin saygılı olması gerektiğine inanıyorum. Laiklik meselesinde 'Yeni Yüzyılda İslam Dünyası' adlı kitabımda açıklıkla söylüyorum. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması lazım. Ne din siyasete ne siyaset dine tahakküm etmeli. Dini değerler inanç sahipleri için mutlak değerlerdir. Siyaset, günlük meselelerle ve dünyevi işlerle ilgilidir. Tarihte bunun yanlış örneklerini görüyoruz. Bugün İslam dünyasının çekmekte olduğu sıkıntının baş müsebbiplerinden bir tanesi dini siyasete, siyasete din karıştırmaktı.”
“IRAK’TA SÜNNİ VE Şİİ LİDERLERLE BARIŞI SAĞLADIM”
İslam dünyasında aşırıcılık ve şiddet kullanarak dini anlayışları zorlamanın ve mezhepçiliğin kötü sonuçlar doğurduğuna değinen İhsanoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği döneminde, 2006 yılında Irak’ta yaptığı çalışma hakkında bilgi verdi. İhsanoğlu, “Bunlar İslam dünyasını perişan eden ve bunların hiçbirisinin doğru bir hedefi, amacı olan siyasi ve dini hareketler değil, karanlık hareketlerdir. Bunlar ne kendi ülkelerine ne de mensup oldukları bölgelere, temsil etme iddiasında oldukları dine hizmet etmiyorlar. Bütün bu değerlere ters düşen ve o değerleri yerle bir eden hareketlerdir. Ben 9 sene İslam Teşkilatı Genel Sekreteri olarak, şiddetle, mezhepçilikle uğraştım.
Bununla ilgili çalışmalar yaptım. 2006 senesinde Irak’ta mezhep savaşları içinde büyük mücadeleler vererek, o gün 15 Sünni ve 15 Şii alimi ikna ederek, bunların 10 madde üzerinde anlaşmalarını sağladık. Bu anlaşmanın bugün Irak’ta liderler altına imza attı. Genel Sekreter olarak son imzayı ben attım. O anlaşma bütün İslam dünyasına ve dünyaya yayıldı. Aynı anda bütün İslam dünyasında ve Batı dünyasında açıklamalar yaptılar ve bundan memnuniyet duyduklarını açıkladılar. Birkaç sene bu çatışmalar önlendi. Oradaki Sünni ve Şii liderler çok büyük bir anlayış içerisinde oldular. Ne yazık ki daha sonra yapılan seçimlerde bu söndürülen mezhep çatışması siyasiler arasında çıktı. Buradaki en büyük tehlike, bu mezhepçiliği kullandığımız zaman Irak’taki problemler çıktı. Geçen 4 sene önce seçimler yapıldığında 1 sene hükümet kurulamadı. Aşırılık, mezhepçilik ve dini siyasete alet etmek hususunda benim fikirlerim çok açıktır. Bunları görebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
'BAŞÖRTÜSÜNÜN KIZLARIMIZIN İSTEĞİ GİBİ OLMASI LAZIM'
İhsanoğlu, MHP Genel Başkanı Bahçeli'yi parti genel merkezinde ziyaret etti. Bahçeli ile çok verimli bir görüşme yaptıklarını söyleyen İhsanoğlu, "Kendilerine bu inisiyatifi başlattıkları için hayırlı teşebbüste bulundukları için teşekkürlerimi sundum" dedi. Başörtüsüyle ilgili sorular üzerine İhsanoğlu "Ben üniversitede öğretim üyesiyken, bölüm başkanıyken İstanbul Üniversitesi'nde başörtülü kızlarımızın haklarını müdafaa eden çok az sayıdaki öğretim üyelerinden birisiyim. Benim 28 Şubat döneminde yaptığım bu savunma benim kürsümün kapatılmasına ve benim o günkü baskı karşısında üniversiteden 10 sene erken ayrılmama sebep olmuştur. Bunun aksini söyleyenler ya gerçekleri bilmiyorlar ya gerçekleri kendi hayallerindeki gibi görmek istiyorlar. Başörtüsü haktır. Başörtüsü, kadınlarımızın, kızlarımızın istediği şekilde olması lazım gelir. Bu bir kendi yorumlarıdır, gelenekten gelen bir şeydir. Ona saygılı olmak, ben bu hakkı müdafaa eden çok az sayıdaki insanlar... O zaman 'selamet der kenarest' diyenlerin bugün kalkıp da böyle bir şey söyleme hakları yoktur" diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ AÇMAK İSTİYORUZ”
Önümüzdeki günlerde cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda temaslarının devam edeceğini kaydeden İhsanoğlu, şöyle devam etti: “Ben herkesten buradan destek istiyorum. Bu büyük uzlaşma hiçbir partili adına değildir. CHP Genel Başkanı çok büyük bir insiyatif almıştır. Ben memnuniyetle kabul ettim. Biz Türkiye’nin önünü açmak istiyoruz. Cepheleşen, kutuplaşan bir Türkiye değil, dünyada itibar gören bir Türkiye istiyoruz. Bu değerlerimizi gelecek yıllara taşımak için elbirliği ile çalışmak istiyoruz.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
