İZMİR-Kaza, geçen yıl 8 Mayıs'ta Ürkmez Kavşağı yakınlarında meydana geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi'nin düzenlediği bahar şenliğinden dönen öğrenci ve okul görevlilerini taşıyan Ersan Kozak, yönetimindeki 35 S 01226 plakalı servis otobüsünün kontrolünü yitirdi. Yoldan çıkarak takla atan otobüsün camından fırlayıp aracın altında kalan Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu 2'nci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Ecem Pakize Korkmaz ile aynı üniversitenin Denizcilik Fakültesi Gemi Güverte Bölümü son sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Alper Pekgürler, olay yerinde yaşamını yitirdi, 51 kişi de çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralılardan 14 yaşındaki Ege Eyioğlu'nun kopan kolu da bir dizi operasyonun ardından yerine dikildi. Gözaltına alınan sürücü Ersan Kozak, sevk edildiği adliyede nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Kazanın ardından savcının başlattığı soruşturma, dört ay sonra tamamlandı. Savcı iddianamesinde, kazaya yola çıkan köpeğin neden olduğunu ileri süren sürücü Ersan Kozak'ı doğrulayan kanıtların bulunmadığına yer verdi. İddianamede, Kozak'ın, yolculardan Mutlu Öngören'in arkadaşını beklemeden yola çıktığı için öğrencilerle tartıştığı, görgü tanıklarının ifadesine göre, aşırı hız yaptığı, araçta şarkı söyleyen kızlara baktığı sırada ise direksiyon kontrolünü yitirerek otobüsün 6 metrelik uçuruma yuvarlanmasına neden olduğu belirtildi. Sanık Ersan Kozak hakkında, taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olduğu iddiasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
ÖZÜR DİLEDİ
İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın son duruşmasına, tutuklu yargılanan Ersan Kozak avukatı ile kazada yaralanan öğrenciler katıldı. Yaralanan öğrenciler, sanığın cezalandırılmasını istedi. Ersan Kozak, eski ifadelerini tekrarladı. Kozak, "İstemeden meydana gelen bir olay. Yaralılardan tekrar tekrar özür dilerim. 16 aydır tutukluyum. Tahliyemi istiyorum" dedi. Sanık Kozak'ın avukatı Ahmet Serkan Biberoğlu, olay sırasında müvekkilinin aracı hızlı kullanmadığını, bazı yaralıların da şikayetinden vazgeçtiğini, müvekkilinin alt sınırdan cezalandırılmasını, lehine olan tüm hükümlerin uygulunmasını, tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanığı önce 10 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ardından, duruşmalardaki iyi halini göz önüne alarak cezayı 8 yıl 4 ay hapse indirdi. Ayrıca, hapis cezasının, olayın vehameti ve suçun işlenişindeki özellikler göz önünde bulundurularak adli para cezasına çevrilmesine yer olmadığına da karar verildi. Sanık Kozak'ın ehliyetine de 2 yıl süreyle el konulması kararlaştırıldı. (DHA)