Diyarbakır'da yaşarken 4 yıl önçe İzmir'e taşınan ve sürekli olmayan işlerde çalışan Mübarek Öksun (28) ile ev hanımı Mizgin Öksun (24) çiftinin kızları Berensu, henüz 15 günlükken aşırı kusma ve vücutta döküntü nedeniyle Diyarbakır Çocuk Hastanesi'ne kaldırıldı. 20 gün sonra yoğun bakıma alındı, 1 aydan fazla solunum cihazına bağlı kaldı. Berensu henüz 54 günlükken ise Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yaklaşık 5 aylıkken, immün eksikliği anlamına gelen 'kronik gramülatoz' teşhisi konuldu. İlik nakli olması gerektiği, 5 aylıkken anlaşıldı. Ailede tarama başlatıldı ve uygun ilik bulunamadı. O dönem hiçbir organı zarar görmemiş olan Berensu, gün geçtikçe daha ağırlaştı ve kötüleşti. Tam 5 yıldır ilik nakli olmayı bekleyen Berensu, bu sürede felç geçirdi ve açık kalp ameliyatı oldu. Damar tıkanıklığı sebebiyle beyninde hasar oluştu ve sol tarafına felç geldi. Akciğerleri de kötü durumda olan Berensu, solunum cihazına bağlanıyor. Yaşadığı tüm acılara rağmen, yüzünden gülümsemesi eksik olmayan minik kız, doğduğundan beri hastalıkla mücadele ediyor. Beren'in tedavi sürecinde, kardeşi Yiğit için de tarama yapıldıktan sonra, Yiğit'e de ablası gibi 'kronik gramülatoz' teşhisi konuldu. Hastalığı 9 aylıkken anlaşılan Yiğit'in ise durumu Beren'e göre iyi olsa da ona da yüzde elli ihtimalle ilik nakli gerekiyor. Yiğit'in ise ağır seyreden ölümcül apseleri bulunuyor. Gözetim altında tutulan kardeşler, iyileşecekleri günü belkliyor.
TEK BİR DONÖR İKİ YAŞAM BİRDEN KURTARABİLİR
Minik Berensu'nun 15 günlükten beri hastanede tedavi gördüğünü dile getiren anne Mizgin Öksun, "Berensu daha 15 günlükken Diyarbakır'da bir doktor, 'Eğer çocuğu hastaneye yatırmazsanız kaybedeceğiz' dedi. 20 gün sonra Beren yoğun bakıma alındı. Bağışıklık sistemi rahatsızlığı olduğu tahmin ediliyordu ama imkanlar yeterli olmadığı için tam teşhis konulamıyordu. Berensu 54 günlükken Ege Üniversitesi Hastanesi'ne geldik. 4 yıl önce İzmir'e taşındık. O günden beri hastane evimiz oldu. Aslında önce yanlış teşhis konuldu ve lösemi olduğunu söylediler. Tekrar araştırıldığında ise 'kronik gramülatoz' yani immün eksikliği teşhisi konuldu. Kızım gözümün önünde günden güne eriyor. Donör bulunamadıkça durumu daha da kötüleşiyor. Benim iki çocuğum birden hasta. Ben iki çocukla savaşıyorum ve kimin kurtulacağını kimin kurtulamayacağını bilmiyorum. Sağıma döndüğümde hasta soluma döndüğümde hasta çocuklarım var. Hiçbir zaman okul hayatımız olmadı ve nakil olmadan da olamayacak. Beren yaşıtlarını görünce özeniyor, onlar gibi okula gitmek ve oynamak istiyor. Aynı zamanda çok olgun bir çocuk. Ben üzülmeyeyim diye bir yeri acıdığından 'Anne acımıyor' diyor. Ben ağladığımda o bana eşlik ediyor. Bazen bana dönüp 'Anne sen yat, ben uyanık kalırım' diyor. İnşallah anne kız olarak her şeyi atlatacağız. Tek bir donör iki çocuğumu birden kurtarabilir. Çocukların doku tipi aynı olduğu için ikisine birden ilik bağışlayabilir. İlik bir organ değil ve bağışçıdan hiçbir şey eksilmiyor. Bu konuda insanların bilinçlenmesi gerekiyor" diye konuştu.
FİZİK TEDAVİ DESTEĞİ DE GEREKİYOR
Kızının kurtulabilmesi için acil ilik gerektiğini belirten Öksun, "Bizim için en önemli şey ilik nakli. Ama bunun yanında destek tedavi olarak Berensu'nun her gün fizik tedavi görmesi gerekiyor. Benim sigortam yok. Sadece haftanın bir günü Rehabilitasyon Merkezi'ne gidebiliyoruz. O da Berensu'ya yetmiyor. Benim de imkanım olmadığı için fizik tedavi desteği sağlayamıyorum. Duyarlı kişiler bu konuda yardımcı olabilir, çünkü ben çocuğum için savaşmaya çalışıyorum. Onların hayatını kurtarmaya çalışıyorum. İlik nakli en büyük önceliğimiz ama fizik tedavi konusunda yardımcı olabilecek birileri varsa, bu konuda da destek bekliyoruz" dedi. (DHA)