Davaya konu olan olay 2010 yılında Torbalı İlçesi'nde meydana geldi. İddiaya göre olay tarihinde 7 yaşında olan N.C.K. (12) ile olay tarihinde 14 yaşında olan Ö.K. (19), öz babaları olan H.K.'nin (38), odalarına gelip, cinsel istismarda bulunduğunu öne sürüp İzmir'de oturan halalarının yanına gitti. Eve gelen amcalarının baskı ve zorlamasıyla iki kız kardeş tekrar eve geri döndü. Ö.K., intihara teşebbüs edince bu olaylar ortaya çıktı. Anne A.K.G., eşinin böyle bir şey yapmayacağını belirtti. Hala B.G., ise yeğeni Ö.K.'nin, intihara teşebbüsünden sonra ne olduğunu sorduğunu 'babasının kendisine sarılmasını istemediğini, onu taciz ettiğini' anlattığını söyledi. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Nesli Sumru Tunç Emeklioğlu, baba H.K., hakkında 'Cinsel istismar, kişiyi hüriyetinden yoksun kılma' suçlarından iki şer kez yargılanması için ağır ceza mahkemesinde dava açtı.
İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz yargılanan H.K., üzerine suçlamaları kabul etmedi. Baba H.K., “Kızlarım sürekli evden kaçıp, erkek arkadaşlarıyla gezmeye gidiyordu. Gezmelerini istemediğim için kızlarıma baskı uyguladım. Açık saçık kıyafetler giyiyordu. Bu baskı nedeniyle de kızlarım bana iftira atıyor. Bir baba kendi kızlarına bunu nasıl yapar'" dedi. Ö.K., ve N.C.K. ise babalarının cinsel istismarını hakim huzurunda verdikleri ifadelerinde ayrıntılarıyla anlattı.
2014 yılında sonuçlanan davada 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi, baba H.K.'yi, 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan beraat, 'Beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı' suçundan 33 yıl 2 ay 14 gün hapis cezasına çarptırdı. Yargıtay 14'üncü Ceza Dairesi, beraat kararını onarken, diğer cezayı oy birliği ile bozdu.
Bozma kararı ardından 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde tekrar görülen davaya, tutuksuz yargılanan sanık H.K., mağdur Ö.K., annnesi A.K.G., Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı ile tarafların avukatları katıldı. Sanık H.K., ifadesinde “Ben çocuklarıma karşı asla böyle bir şey yapmadım. Yanlış anlaşıldım. Geçmişimi geri getirebilseydim bunları ispatlardım. Kesinlikle yanlış yargılanıyorum. Bu suçları işlemedim" dedi.
Mağdur Ö.K., “Ne diyeceğimi bilemiyorum. Önceki ifadelerimin arkasındayım. Benim babamın cinsel istismar eylemini gerçekleştiridiğine ilişkin tüm beyanlarım doğrudur. Babam bu eylemleri gerçekleştirdi. Ancak şu anda küçük bir kardeşimiz var. Ben onun geleceğini düşündüğüm için, ileride 'ablamın yüzünden babam ceza aldı' demesin diye, babamın ceza almasını istemiyorum. Dosya kapansın istiyorum. Çünkü artık psikolojim bunları kaldırmıyor. Takdiri mahkemeye bırakıyorum" dedi. Yargılama sonunda mahkeme heyeti sanık H.K.'yi, 33 yıl 2 ay 14 gün hapis cezasına çarptırıp tutukladı. Sanık polisler tarafından duruşma salonunda elleri kelepçelenerek cezaevine götürüldü.
Öte yandan Manisa'da küçük kıza cinsel istismara 8 yıl 4 ay hapis cezası
MANİSA'nın Ahmetli İlçesi'nde 3 yıl önce, o zaman 6 yaşında olan kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen 69 yaşındaki P.Ö.A., 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, P.Ö.A. hakkında 'Hürriyetten yoksun bırakma' davası açılmasına ve şeker hastası olması nedeniyle tutuklanma talebinin ise reddine karar verdi.
Bugün 9 yaşında olan İ.Ö. adlı kız çocuğu, 3 yıl önce Ahmetli'de anne ve anneannesiyle birlikte komşuları P.Ö.A.'nın evine gitti. İ.Ö.'nün 'dede' dediği P.Ö.A., iddiaya göre çocuğu yatak odasına götürüp, dudaklarından öpüp, göğsüne dokunarak cinsel tacizde bulundu. Evli olan P.Ö.A., tacizini bir başka ziyarette tekrarlayıp, iddiaya göre İ.Ö.'ye cinsel organını elletti. Bu olaydan bir süre sonra İ.Ö.'nün ailesi Antalya'nın Alanya İlçesi'ne taşındı. Alanya'da İ.Ö. yaşadıklarını annesine anlattı. Daha sonra Ahmetli'ye dönen çocuğun ailesi, komşuları P.Ö.A. ve eşi ile görüşmeyi kesti.
Ancak geçen 27 Mayıs 2014 tarihinde, P.Ö.A. okula gitmek üzere evlerinden çıkan İ.Ö.'ye, "Annenler neden bize gelmiyo? Benim seni öptüğümü annenlere söyledin mi" diyerek tacizini sürdürdü. İ.Ö.'nün bu yaşadığını da ağlayarak anlattığı ailesi, polise gidip P.Ö.A.'dan şikayetçi oldu. Polisin ifadesine başvurduğu P.Ö.A. hakkındaki iddiaları kabul etmeyip, İ.Ö.'yü torunu gibi sevdiğini ileri sürdü.
"RUH SAĞLIĞI BOZULMUŞTUR" RAPORU
Konunun savcılığa intikal etmesinin ardından İ.Ö., psikolojik durumunu ve ifadelerine itibar edilip edilemeyeceğinin tespiti için Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildi. Hastaneden geçen yıl 10 Haziran'da verilen raporda, "Beyanlarına itibar edilebilirliği, zaman ve cinsel algılama yeteneği yaşıtları kadardır. Ruh sağlığı bozulmuştur" denildi. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından P.Ö.A. hakkında, Manisa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Türk Ceza Kanunu'nun 103/6. maddesine göre 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan 15 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.
1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın dün görülen 7'nci duruşmasına tutuksuz sanık P.Ö.A., avukatı Cennet Korkmaz ile davacı tarafın avukatı Nilay Geylanlı Yorgancıoğlu katıldı. Avukat Yorgancıoğlu, Kadın Cinayetleri Önleyeceğiz Platformu üyelerinin de izlediği duruşmada, mahkeme heyetine çocuğa yönelik cinsel istismarla ilgili bir bilimsel makale sunup, sanık P.Ö.A.'nın tutuklanması talebinde bulundu. Avukat Yorgancıoğlu, İ.Ö.'nün yaşadıkları nedeniyle psikolojisinin kalıcı bir şekilde bozulduğunu yineleyerek İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporun bu konuda delil niteliğinde olduğunu söyledi.
"GENETİK NEDENLE PSİKOLOJİSİ BOZUK OLABİLİR" İDDİASI
Sanık avukatı Cennet Korkmaz ise müvekkilinin suçsuz olduğunu belirtip, beraatini istedi. Müvekkili üzerinde ciddi bir kamuoyu baskısı oluşturulduğunu öne süren Korkmaz, savunmasında mahkumiyeti gerektiren somut bir delil olmadığını da kaydetti. Korkmaz, İ..Ö'nün Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporu ile müvekkili P.Ö.A.'nın bir ilgisinin olmadığını da savunup, "Çocuğun genetik bir rahatsızlık nedeniyle psikolojisi bozuk olabilir" dedi.
"SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ"
Mahkeme heyeti tarafından son sözü sorulan P.Ö.A., ailesi ve kendisinin üzerine iftira atıldığını söyledi. Suçlamalardan dolayı eşinin rahatsızlanıp, yatağa düştüğünü, kendisinin de şeker hastası olduğunu belirten P.Ö.A, dava süresince fiziki ve psikolojik anlamda yıprandığını anlattı. İ.Ö.'ye dedesi gibi davrandığını, ancak yanlış anlaşıldığını belirten P.Ö.A., "Suçsuz olduğumu göstermek için her duruşmaya katıldım. Beraatimi istiyorum" dedi.
8 YIL 4 AY YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Mahkeme heyeti, avukatlar ve sanığın dinlenmesinin ardından karar vermek için ara verdi. Aranın ardından heyet, çocuğa istismar suçundan yargılanan P.Ö.A.'ya, duruşmalara katılması, iyi halini göz önüne alarak 8 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti P.Ö.A.'nın şeker hastası olması nedeniyle bu aşamada tutuklama talebini reddetti. Mahkeme heyeti ayrıca P.Ö.A. hakkında 'Hürriyetten yoksun bırakma' davası açılmasına da karar verdi. P.Ö.A.'nın avukatı aracılığıyla mahkemenin kararının temyizi için başvuruda bulunacağı belirtildi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
