İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece’de bulunan İBB Filenin Sultanları Yükseköğrenim Öğrenci Yurdu’nun bugünkü açılış töreni sonrasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
“ODAĞIMIZ ARTIK YEREL SEÇİM”
Hafta sonu yapılan CHP 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Tabii ki topyekun bütün yol arkadaşlarımızla beraber odağımız artık yerel seçim. Bu konuda zaten çok yoğun çalışmalarımız var. İstanbul’un kabiliyetleri üzerinden, başta İstanbul ve 39 ilçesi olmak üzere Türkiye’nin her noktasına dair fikrimiz, analizlerimiz, etütlerimiz var. Şimdi tümden bunları elbette ki siyasi olarak genel başkanımızın liderliğinde orada kurulacak sistem ve düzene de entegre ederek paylaşacağız. Realist, akılcı, mantıklı, tabii ki kazanacak ama aynı zamanda iyi yönetecek, içerikli, sosyal demokrat belediyeciliğin tüm unsurlarını taşıyan, insanları kapsayan, hiç kimseyi dışarıda bırakmayan, dolayısıyla taban ittifakı odaklı, ama İstanbul’da İstanbul ittifakı odaklı, ama başka bir şehirde o şehrin ittifakını oluşturacak kabiliyeti ve karaktere sahip, ama adaylaşmadan söylemlere varıncaya kadar iddiayla söylüyorum; Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en iddialı yerel seçim hazırlığını ortaya koyacak olan ekip olacağız. Ben halkımızın da bunun karşılığını bize vereceğini düşünüyorum. Çok kararlıyız, çok heyecanlıyız, enerjimiz çok yüksek. İnsanlarımızın da beklentilerini görüyoruz, bizden olan beklentilerini. Açıkçası bir o kadar da desteğini hissediyorum. Hızlı hızlı hissetmeye başladım. Sokakta, maratonda koşarken, işte burada öğrencilerle, sabah sanayicilerle hızlı hızlı hissetmeye başladım. Yolumuz açık olsun.”
“ANLAMLI BİR İTTİFAKIN OLABİLECEĞİ İHTİMALİNİ DİPNOT OLARAK DÜŞÜYORUM”
İttifak beklentileriyle ilgili de İmamoğlu, şunları söyledi:
“Yani değişim olunca diye bir eşleştirme yapmadım ama ben her zaman ittifakın olabileceği ihtimalini savundum. Yani biz zaten toplumsal ittifakı savunurken bunun içerisindeki siyasi görüşleri ya da siyasi paydaşları asla yok saymayarak bunu söyledim. Bunun mümkün olacağını, müzakerenin istişarenin toplumsal bir edebimiz olduğunu biliyorum ve inanıyorum. Toplumsal bütünlük, kabiliyetli bir yönetim anlayışı ve kazanan bir muhalefet olma adına buna her muhalif görüşün ve partinin ilgi duyacağını düşünüyorum. Bu kapsamda genel başkanımızın da aynı düşüncede olduğunu biliyorum. Çünkü kendisi de irtibata, diyaloğa açık birisi başından beri. Ben bu yönüyle de yeni müzakerelerinin, yeni buluşmaların söz konusu olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nde muhalefetin liderliğini yapmak zorunluluğu vardır. Bu illa siyasi partiler üzerinden olmayabilir. Toplumsal bir muhalefetin liderliğinden de bahsediyor olabiliriz. İş birliği içerisinde anlamlı, akılcı bir siyasi ittifakın olabileceği ihtimalinin altına dipnot olarak düşüyorum.”
“KENTSEL DÖNÜŞÜM BAŞKANLIĞI’NA ŞU ANDA MESAFEMİZ VAR”
İstanbul’daki kentsel dönüşüm sorununa ilişkin bir soru üzerine de Ekrem İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Şimdi Kentsel Dönüşüm Başkanlığı diye bir kavram bize ne açıldı, ne açıklandı, ne detayları paylaşıldı. Biz dinlendik. Biz kendi düşüncelerimizi aktardık. İstanbul’a bir deprem ve dönüşümle ilgili bir başkanlığın ya da bir konseyin kurulması gerektiğini söyledik ama bu Şehircilik Bakanlığı’nın ya da Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bir başkanlık olarak tariflemedik. İstanbul’da özgün, şeffaf, itirazı olan ya da farklı düşünceleri olan insanların da katılımcılıkla içinde olduğu ama yine bakanlığımız tarafından koordine edilen, içinde, en baş noktada büyükşehir belediyemizden valiliğimize, ilçe belediyelerimize varıncaya kadar idari anlamda temsiliyetin olduğu güçlü bir yapıdan bahsettik. Burada hızlı istişareler, hızlı müzakereler, hızlı kararların sonuçlanabileceğini ifade ettik ama karşımıza Kentsel Dönüşüm Başkanlığı diye bir kararname çıktı. Hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir hususa elbette ki şu anda ne yazık ki mesafemiz var. Bir bilgimiz yok. Henüz tarafımıza bilgilendirilen bir husus yok. Bekliyoruz. Sayın bakanımız eğer bilgi sahibiyse, onun bilgisi dahilinde olmuşsa dinlemek isteriz.”
“ADAYLAŞMALARLA İLGİLİ YETKİLİ DEĞİLİM”
Partideki değişim sürecinden sonra belediye başkanlarının nasıl belirleneceği sorusuna İmamoğlu, şu karşılığı verdi:
“Adaylaşmalarla ilgili takdir edersiniz ki ben yetkili bir insan değilim. Kurumlarımız var, Parti Meclisi. Dolayısıyla o kurulların işine karışmak haddimize değil ama tabii ki İstanbul’un özellikle analizi, ilçe ilçe yapılmalı. Bu ilçe analizlerinde oraya uygun karakter, oraya uygun kişilik, bunun prensipleri, detayları ele alınmalı. Daha önce bunun kısmen yapıldığı yerler oldu, başarıya erişti. Daha başarılı olabileceği analizlerin teknik olarak yapıldığında bize ışık tutacağını görüyorum. Tabii ki bunun bizim partimiz bünyesinde de demokratik metotlarını da bunu destekleyici hâle getirmek lazım. Bugün bu ayı böyle bir hazırlık ayı gibi düşünürsek 4 ayımız kaldı. Aslında doğallığı ve doğrusu 4 ay kala adaylıkların belli olmuş olmasıydı. Bu bakımdan hızlı hareket, analiz, birçok şeyi bir araya getirerek sürecin toparlanması ve Parti Meclisi’mizin en doğru kararları almasını diliyorum ve bu konuda da biz destekleyeceğiz, önerilerimiz de olacak. İstanbul İl Başkanlığı’nın da muhtemelen çalışmaları olacak. Büyükşehir belediyesinin teknik analizleri, saha analizleri var. Onların da destekleyici unsurlar olacağını görüyorum.”
“KURAKLIK SÖZ KONUSU AMA HENÜZ SUSUZLUK YOK”
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla kentte susuzluk yaşandığı iddiasına yönelik de İmamoğlu, “Susuzluk değil, kuraklık söz konusu ama henüz bir susuzluk yok” dedi.
“YURDU BİR YAKININ VAKFINA DEĞİL, PIRIL PIRIL EVLATLARA HEDİYE ETTİK”
“AKP belediyeciliği devam etseydi bu yurt hangi vakfa verilirdi” sorusuna ise İmamoğlu, “Zaten bu yurdun da temeli açılmıştı aldığımızda. Hesapları, kitapları da yapılmamıştı. Açıkçası kime adreslendiğini de biliyorduk. İBB’nin iç yapısında buranın hangi vakfa adreslendiğini de biliyorduk. Seçimi kazanmamızla şu anda bin 100 yataklı bir yurdu İstanbul Büyükşehir Belediyesi herhangi bir yakının vakfına değil de İstanbullulara ve Türkiye’nin güzel insanlarının pırıl pırıl evlatlarına hediye etmiş oldu” karşılığını verdi.
“İSTANBUL’DAKİ RAKİBİMİ BİLİYORUM”
Yerel seçimlerde karşısında rakip olarak kimi görmek istediğiyle ilgili de İmamoğlu, “Vallahi kaç adayın ismi geçerse geçsin, ben İstanbul’daki rakibimin kim olduğunu biliyorum” dedi.
“ÇOK ÇALIŞACAK NEFERLER OLARAK YOLA ÇIKTIK”
Seçmenlere de seslenen İmamoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tüm heyecanlarıyla seçime, sandığa hazır olsunlar. Ülkede demokrasinin, barışın, huzurun teminatı olacak olan bir yerel seçime gidiyoruz. Büyük bir sorumluluğumuz var. En büyük sorumluluk da şu anda neredeyse 360 derece etrafımızı sarmış olan pırlanta gibi gençlerimize karşı. Onlara olan sorumluluğumuzu yerine getirmek için hiç görmedikleri kadar çok çalışacak neferler olarak biz yola çıktık. Onlar da aramıza katılacaklar. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’de yerel seçimi demokrasi, birlik, beraberlik, huzur, barış kazanacak. Onun da adı biz olacağız, Cumhuriyet Halk Partisi olacak.” (ANKA)