AK Parti eski İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, İmamoğlu’na yönelik haksızlıklar ve adaletsizlikler karşısında sessiz kalan yargı mensuplarını protesto etmek amacıyla, tanıdığı hakim ve savcılarla görüşmeme kararı aldığını açıkladı.
Sosyal medya üzerinden açıklama yapan Hüseyin Kocabıyık:
“Ülkemdeki hukuksuzluğa karşı kendi çapımda mütevazı bir eyleme başladım: yakın-uzak dostum, arkadaşım, akrabam-yakınım ne kadar hakim ve savcı varsa, hiç biriyle görüşmeyeceğim, telefonlarına çıkmayacağım, selamı sabahı keseceğim.
Çünkü onlar adaletsiz düzenin paralı askeri haline getirildiler, bunu da kabullendiler. Ve hepsi olanı biteni görüyor, yaşıyor ve SUSUYORLAR!”
Kocabıyık, ikinci bir paylaşım yaparak, ülkede yaşanan adaletsizlikler karşısında susan hakim ve savcılara da göndermede bulundu.
-Kocabıyık, ifadesinde geçen hakimlerle ilgili, "Bugün bu kadar adaletsizlik karşısında susan hakim ve savcılar yarın elimizi sıkmak için ellerini uzattıkları zaman elleri havada kalacak, bunu bilsinler." dedi.
-Menderes’in katline karar veren 27 Mayıs’ın Yüce Divan savcısı Ömer Altay Egesel emekliliğinde bir seyyar satıcıdan limon almak istedi. O seyyar satıcı Egeseli tanıdı ve ona “ git buradan sana limon filan satmıyorum” dedi. Bugün bu kadar adaletsizlik karşısında susan hakim ve savcılar yarın elimizi sıkmak için ellerini uzattıkları zaman elleri havada kalacak, bunu bilsinler.
-Yazık, içinizden bir tane Recai seçkin gibi bir onurlu hakim çıkmadı; hepiniz Ömer Egesel’e ve Salim Başol’a benziyorsunuz. Egesel’e limon satmayı reddeden seyyar satıcı kadar bile olamadınız."
'BENİM DERDİM DEMOKRASİ VE HUKUKTUR'
Kocabıyık, bir başka paylaşımında ise demokrasi ve hukuk vurgusu yaptı.
Kocabıyık, "İktidarın trollerinden rahatsız olduğum kadar muhalefetin trollerinden de rahatsızım. Bilinmelidir ki ben herhangi bir partiye, herhangi bir siyasi görüşe, herhangi bir lidere muhalefet için bu mecrayı kullanmıyorum. Benim için demokrasi ve hukuk devleti meselesi her şeyden önemlidir. Ben Türk milletinin özgür bir millet olmasını Türk devletinin de hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu bir devlet olarak varlığını sürdürmesini istiyorum. Bunu varoluşsal bir mesele olarak görüyorum. Mücadelem bunun içindir. Gündelik siyasetin tamamen dışındayım, ne kimseye yakınım ne kimseye uzağım. Tekrar edeyim benim derdim demokrasi ve hukuktur. Hukuku çiğneyen herkesin karşısındayım;hukukun yanında olan herkesle beraberim." dedi.