Ege Postası
Geri

İmamoğlu'ndan YSK'ya çağrı

Kesin olmayan sonuçlara göre İstanbul'da en çok oyu alan CHP İstanbul Büyükşehir Adayı Ekrem İmamoğlu, yaptığı basın toplantısında YSK'ya seslenerek şöyle konuştu: YSK'nın sürecin uzamamasıyla ilgili yoğun çalıştığını biliyoruz. Ama lütfen süreci toparlayınız artık. Süreç bellidir, ortadadır...
İmamoğlu'ndan YSK'ya çağrı
Haberler / Politika
4 Nisan 2019 Perşembe 06:12
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

31 Mart Yerel Seçimlerinde İstanbul'da en yüksek oyu alan CHP'li Ekrem İmamoğlu bu akşam kameraların karşısına çıktı. İmamoğlu AK Partili yetkililerin ve Binali Yıldırım'ın eleştirilerine cevap verdi. İmamoğlu şöyle konuştu:  Bu ülkenin sinirlerini bozmak gerçekten benim işim değil. Genel başkan yardımcısı bu seçimi 'en şaibeli' seçim diye tanımlayabiliyor. Ne acı. Biz desek 'muhalefet dedi' derler. Her hususun başındaki yetkilerin sahibi olan bir partinin genel başkan yardımcısının bunu söylemesi kadar trajik bir şey olamaz. Niçin bununla ilgili bir kelime kurmadınız sayın Yıldırı? Bu kişi seçime birkaç gün kala 'en güvenli seçimi yaşayacağız' diyen kendisi. Ben sayın Yıldırım'ın bu konulara  dikkatini çevirmesi ve bu hususlarla ilgili açıklama yapmasını bekliyorum. 

İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: 

Özellikle bir hususu paylaşmak istiyorum. Oy hırsızı diye bir şey yazılıyor. Benim hırsızlıktan bildiğim bir şey var o da gönül hırsızlığı. Herkesin gönüllerini kazanmaya geliyor. AK Partili hemşerilerim şuna inansınlar ki asla ve asla kendilerini kenara itilmiş bir şekilde görmeyecekler.

"BELEDİYE ÇALIŞANLARI YÜREĞİNİ FERAH TUTSUN"

İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına birkaç şey söylemek istiyorum. Çalışan memnuniyeti bir kurum için önemlidir. Hiçbir çalışanımın kendini bana adamasını istemedim, istemeyeceğim de. Siyasiler oyla gelir, oyla gider. Bugün vardır, yarın yoktur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çalışanları kalıcıdır. Ben alın terine, emeğe çok değer veren birisiyim. Ben insan kaynakları mastırı yaptım. 16 milyonluk bir şehri yönetmek de insan kaynağı ile olan ilişkinin bir parçası. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan herkese müjdeliyorum ki, alın teri akıtan, emek harcayan başımın üstündedir. Gönüllerini ferah tutsunlar, benim elimin sıcaklığını, yüreğimin sıcaklığını hissettikçe benimle çalışmaktan çok büyük keyif alacaklardır.

"KADIN ÇALIŞANLARIMIZ O GÜN TATİL YAPACAK"

Özellikle sosyal hakları, güvenceleri noktasında en üst seviyede haklarına bizim dönemimizde kavuşacaklar. Biz böyle bir kültürden geliyoruz. Sendikal haklarını koruyarak, özellikle asgari ücretle çalışanlarına vaadimizdi. En düşük ücret 2 bin 200 TL olacak. Bu bizim seçim sahası taahhüdümüzdü. Tek bir şüphe duymasınlar. Yol arkadaşlığım onların anılarında çok güzel bir yol arkadaşlığı olarak kalacak. Zoraki mitinge gitmek yok. Kimseyi zoraki mitinge yollamayacağım, seviyorsa gelsin. Kadın çalışanlarına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kendi belediyemde izin verdim. Ben İstanbullu'ya huzur getirdim, gülümsemem insanların yüzünü güldürüyor. Bundan mutlu oluyorum. Bu benim sorumluluğumu arttırıyor. Çocuklar bana koşup sarılıyor.

"EN GÜVENLİ SEÇİM YAPACAĞIZ DİYEN KENDİLERİ"

Artık biz eşit koşullardayız. Kabinede bakanlarla niye toplantı yaparsınız. Bakanlık, Meclis başkanlığı bitti. Benim istirhamım lütfen yetkilerinizi kullanırken dikkatli olunuz. Bu ülkenin sinirlerini bozmak gerçekten benim işim değil. Genel başkan yardımcısı bu seçimi 'en şaibeli' seçim diye tanımlayabiliyor. Ne acı. Biz desek 'muhalefet dedi' derler. Her hususun başındaki yetkilerin sahibi olan bir partinin genel başkan yardımcısının bunu söylemesi kadar trajik bir şey olamaz. Niçin bununla ilgili bir kelime kurmadınız sayın Yıldırı? Bu kişi seçime birkaç gün kala 'en güvenli seçimi yaşayacağız' diyen kendisi. Ben sayın Yıldırım'ın bu konulara dikkatini çevirmesi ve bu hususlarla ilgili açıklama yapmasını bekliyorum.

"KEŞKE O AFİŞLERE BAŞKANLARI KOYSAYDINIZ"

Takmışlar 'kendini belediye başkanı tanımladı' diye yorumlar yapıyorlar. Sayın Yıldırım 3 bin oyla kazandığınızı açıklayan sizsiniz, yapmayın. Biz sabırla bekledik. Bir günde 15 basın toplantısı hem de canlı yayında konuşma yapan başka kimse var mıdır. Guinness rekorlarını toplamak istiyorum. Biz süreci ahlaklı nitelikli ve gerçekten insanların bilgi alma özgürlüğünün iyi işlemesini yönettik. Siz afiş astınız. Diyorsunuz ki '25 belediye başkanlığını biz kazandık, kutlayamaz mıyız'. Onlarla ben çalışacağım. Keşke fotoğraflara sizin değil de onların fotoğraflarını assaydınız.

"SAYIN BAHÇELİ'NİN SÖZLERİNİ HATIRLATIYORUM"

Tek konu Ata'mın manevi huzurunda deftere yazmış olduğum 'İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı' yazım. Bu biraz sıkıntı yarattı. Ben YSK'nın gösterdiği sayılar üzerinden kendi tutanaklarımız üzerinden elde ettiğim bir hakkın devamıdır. Bu süreç uzamasın istiyoruz. Hukuka ve anayasaya inanıyoruz. 1 oyla bile seçimin kazanmanın önemini biliyoruz. Bizim 20 bin oy farkını küçümserken 3 bin oyla kazandığınızı açıklıyorsunuz. Sayın Bahçeli'nin '1 oyla bile kazanırsınız' sözlerini hatırlatırım. YSK'nın sürecin uzamamasıyla ilgili yoğun çalıştığını biliyoruz. Ama lütfen süreci toparlayınız artık. Süreç bellidir, ortadadır. İtirazlar sürerken, 30 bin oy farkla Ankara'daki adayın başkanlığının kesinleştiği gibi pat diye açıklayın demiyoruz.

"BANA ŞİMDİYE KADAR TEK BİR TEBRİK GELMEDİ"

Somut olan her itiraz hakkına saygı duyarız. Soyut itirazlar doğru değildir. Maddi hatalar düzeltilsin ama biz bu şehrin 16 milyon insanının iradesine saygı duyan, onun dışındaki hiçbir karar ve kutlamanın bizim için önemi olmadığını belirtmek istiyorum. Dünya bizi izliyor, demokrasi adına hızlı hareket edelim bu karar netleşsin derken herhalde başka şeyler algılandı. Benim tek duyduğum tebrik sayın Cumhurbaşkanına dünyanın farklı ülkelerden gelen tebrikler. Bana gelmiş bir tebrik yok. Süreç toparlanmak üzere olduğunu görüyorum. Evrak, belge, çalışma arkadaşlarımızla, gönüllülerle, vatandaşlarımızla beraber hareket ediyoruz.

"HİZMETİ KONUŞALIM VE HİZMETİ KOŞUŞTURALIM"

Her şey gözümüz ve kontrolümüz üzerinde, süreci daha fazla dillendirmeden, konuşturulmadan başlatalım. Bu kente çok iyi hizmetler yapacağını şimdiden hissediyorum, enerjimin yüksekliğini şu anda hissediyorum. Bir an önce 7-24 İstanbul'un sokak ve caddelerine açılmak istiyorum. Bu sürecin sağlıklı şekilde bağlanması için YSK'ya güvenimizi ifade etmiştik. Son olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan bu sürece mutlaka ve mutlaka katkı sunmalıdır. Türk ekonomisinden iç huzuruna kadar önemli katkıdır. Bu katkıyı sunarlarsa ülkenin sorunlarıyla daha yakın ilgilenme fırsatını bulacaklardır. Bizler hizmet yarışı yapalım, ülke normalleşsin. Herkes kim daha hizmet yapıyor baksın. Bilimi konuşalım, tarımı, sanayiyi konuşalım.

"SAYIN CUMHURBAŞKANINDAN KATKI BEKLİYORUM"

Sayın Cumhurbaşkanı, sayın Recep Tayyip Erdoğan, lütfen süreci toparlayın, katkı sunun, istirham ediyoruz. Süreç iyi bir şekilde başlayacak, ama uzaması can sıkıyor. Bunlara fırsat tanımayalım, hizmeti konuşturalım, hizmeti koşuşturalım. Ben karşı tarafa verilen bir oyun bana geçmesini, bana verilen bir oyun karşı tarafa geçmesini istemiyorum. Ben tavsiye ediyorum kurullar oluşsun, seçim tecrübesi olan insanlar devreye girsin, bu seçimden sonra hükümet yetkilileri, YSK'nın önderliğinde tavsiyeler toparlansın, işbirliği yapsınlar, bitirelim artık bu güvensizliği.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası