Cem Öztekin, Bodrum'da bulunan evlerinden birini ve teknesini satmak için internet üzerinden ilan verdi. Kendisini 'İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli komiser' olarak tanıtan U.B., alıcı olarak Öztekin'i aradı. Tekneyi, 26 bin TL'ye satın aldı. Ardından satılık evi de almak istediğini söyledi. Yapılan pazarlık sonunda Öztekin, 350 bin TL'ye satışa çıkardığı evini 320 bin TL'ye satmayı kabul etti. Banka kredisi işlemleri için İstanbul'a giden U.B., nakit yerine senet vermek isteyince, Cem Öztekin satıştan vazgeçti. U.B. de evin emlak vergisi ve DASK sigortası için ödediği 2 bin 200 TL'yi geri istedi. Nakit ödeme yapamayan Cem Öztekin, senet imzalamak zorunda kaldı.
BİR YIL SONRA İKİ EVİNE HACİZ KONULDU
Aradan bir yıl geçtikten sonra gelen tebligatla 250 bin TL borcu bulunduğunu, borcuna karşılık da 2 evine haciz konulduğunu öğrenen Cem Öztekin, büyük şok yaşadı. Hemen icra dairesine giden Öztekin, icraya konulan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, taklit olduğunu gördü. Hukuk mücadelesi başlatan Öztekin, karşı dava açtı. Ayrıca U.B. hakkında suç duyurusunda bulundu.
TEK UMUDU İMZANIN KENDİSİNE AİT OLMADIĞININ BELİRLENMESİ
Yaşadıkları karşısında hayatının altüst olduğunu anlatan Cem Öztekin, adli süreçteki gelişmeleri beklediğini ifade etti. Öztekin, "Geçen yıl teknemi alıp peşin para ödeyen U.B., daha sonra evimi de almak istedi. Kendisini komiser olarak tanıttı. Önce banka kredisi çekeceğini söyleyip, ardından evi senetle almak isteyince, inanmadım ve satıştan vazgeçtim. Kendisi evimin emlak vergisi ile DASK sigortasını ödemişti. Nakit param olmadığı için, U.B.'nin önerisiyle senet imzaladım. Ancak sonra senetteki imzamı kopyalayıp, 250 bin TL'lik bir başka senet düzenlemiş ve icra takibi başlatmış. Adli süreç devam ediyor. Beklentim imzanın sahte olduğunun bilirkişilerce tespit edilmesi. Yoksa tüm birikimimi bu kişilere kaptıracağım" dedi. (DHA)