Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçen aylarda açıklanan 100 günlük eylem planında emlak sektörünü yakından ilgilendiren maddeler bulunduğunu söyleyen İMDER Başkanı İslam Yıldırım, 2001 yılında kapatılan Emlak Bankası'nın yıl sonunda tekrar açılmasının sektörü heyecanlandıran bir gelişme olduğunu dile getirdi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un bu konudaki açıklamaları doğrultusunda gayrimenkul sektörüne finansal destek sağlanacağını ifade eden Yıldırım, "Emlak Bankası inanıyorum ki, içinde bulunduğumuz bu kriz ortamından çıkış noktasında sektörümüze rahat bir nefes aldıracak" dedi. Emlak Bankası'nın yıl sonuna kadar açılmasını beklediklerini belirten Yıldırım, alt yapısı tamamlanmak üzere olan bankayla ilgili yönetim kurulu toplantılarının yapıldığını bildirdi. Konut, işyeri ve arsa olmak üzere gayrimenkulu ilgilendiren bütün emtialarla ilgili Emlak Bankası vasıtasıyla finansal açıdan destek sağlanacağını dile getiren İslam Yıldırım şöyle konuştu:
"Konut almak isteyenler gibi sektör temsilcileri olarak bizler de inşaata başlamadan önce Emlak Bankası'na başvuracağız. Örneğin bir kentsel dönüşüm projesiyle ilgili gerekli finansmanı bu banka yoluyla temin edebileceğim. Gelip projemi inceleyecekler sonra belli bir faiz oranında kredi imkanı sağlayacaklar. Türkiye'de işlem yapan bankalar KOBİ, taşıt ve bireysel krediler veriyor. Oysa Emlak Bankası sadece gayrimenkulle ilgilenecek. Uygulamayı henüz görmesek de bu banka aracılığıyla sektörümüzün canlanacağını düşünüyoruz."
"EN İYİ YATIRIM KRİZ ORTAMLARINDA YAPILAN YATIRIMDIR"
Devlet kanalıyla gayrimenkul sektörünün desteklenmesini beklediklerini belirten İslam Yıldırım, önceliklerinin düşük faizli krediler olduğunu söyleyerek, "Mevcut bankalar yüzde 2'nin altında kredi vermiyor. Emlak Bankası daha düşük faizle kredi verecek diye düşünüyor ve ümitle açılmasını bekliyoruz" dedi. 2019'a umutla bakmak istediklerini anlatan Yıldırım, işaat sektörünün kısa ve orta vadede krize girse de asla durmayacağını ifade ederek, "Ülkemizde deprem gerçeği olduğu ve alt-üst yapı yatırımlarını tamamlayamadığımız sürece inşaat sektörü durmaz. Bizler yap satçıyız ve kendi öz kaynağımızla yatırım yapıyoruz. Sermayesi kısıtlı olan firmaların konkardato ilan etmesi sektör için olumsuz gelişmelere neden oluyor. Çünkü konkardato ilan eden şirketler Türkiye’de maketten satış yapıyor. Yani kendi sermayeleri olmadan belli bir peşinatla işe başlıyorlar. Kendi öz kaynağı ile iş yapan firmalar ise kaya gibi sağlam yerinde duruyor. Kapasitesinin üzerinde konut vadetmeleri hem arsa sahiplerini hem vatandaşları hem de kendilerini mağdur duruma getiriyor. Bizler inatla ve ısrarla parayı yine betona yatıracağız. Çünkü eğer Türkiye'de konut sektöründe biz bu sağlıksız konutları, sağlıklı konutlara dönüştürmezsek bunun bedelini hep birlikte ödeyeceğiz. Ben sektördeki arkadaşlarıma seslenmek istiyorum; öz kaynağınızla finansman sorunu yaşamayacağınızı öngörüyorsanız yatırımlarınıza devam edin. Çünkü en iyi yatırım kriz ortamlarında yapılan yatırımdır. Yüksek arsa payı ile iş yapmayın. Artık yüzde 50 arsa payını ile size gelen kat karşılığı inşaat tekliflerini kibarca reddedin. Değerli lokasyonlar hariç bugün yüzde 35-40 orandan fazla veren hiçbir arkadaşımızın para kazanması mümkün değildir" diye konuştu. (DHA)