BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı:
“3 haneli enflasyonu yaşayacağız gibi görünüyor”
Ekonomideki sorunlar sadece faiz ve kur ile çözülecek gibi gözükmüyor. Sorunlarımız çok daha karmaşık. TÜİK verilerine göre yüzde 20 seviyelerinde açıklanan enflasyon rakamlarına rağmen asgari ücretin yüzde 50 gibi yüksek bir oranda belirlenmesine bağlı olarak özel sektörde de maaş zamlarının bu oran üzerinden yapılmasına neden olacak. Bu da enflasyonu tetikleyecek. Şu anda artıştan mutlu gibi gözüken çalışanlar sonradan karşılaşacakları enflasyon ile bu artışın kısa sürede eridiğini görecekler. Sanayicinin de üretim maliyetleri artacağı için bu durum enflasyonda çarpan etkisi yaratacak. Ne yazık ki Türkiye bir sarmala girdi. 3 haneli enflasyonu yaşayacağız gibi görünüyor.
ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı:
“Enflasyon engellenmezse artışın olumlu etkisi kaybolur”
Asgari ücretin net ücrette yüzde 50 seviyesinde bir artış yapılarak 4250 lira olarak belirlenmesinin asgari ücretle çalışanlar üzerinde rahatlatıcı bir etkisi olacağı tartışmasızdır. Gelir ve damga vergisinin kaldırılması ise işverenin üzerindeki yükün hafifletilmesi ve istihdam oranlarının korunabilmesi bakımından son derece olumlu görülmektedir. Ancak, yükselen enflasyon engellenemediği sürece bu artışın olumlu etkisi kısa sürede kaybolmaya mahkumdur. Döviz kurlarındaki artışın üretim maliyetlerinde yaratacağı baskının, ÜFE ile TÜFE arasındaki makasın daha da açılmasına neden olacağı, bunun da TÜFE rakamının giderek daha da yükselmesi riskini doğuracağı bir tabloya hazır olunması gerekmektedir. Asgari ücret artışının kayıpları telafi edici etkisinin sürdürülebilir olabilmesi için TÜFE’nin önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceği önem taşımaktadır.
İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt:
“Yüksek artış kısa sürede eriyecek”
Yüzde 50 artışla 4 bin 250 TL’ye yükselen asgari ücret rakamı çalışan kesimi ilk etapta mutlu edecek bir artış olurken, iğneden ipliğe her kaleme zam geldiği ortamda asgari ücretli çalışan için bu rakamın bir ferahlama getireceğini düşünüyorum. Damga ve gelir vergisi payının işveren lehine asgari ücretten kaldırılması, işveren açısından olumlu karşılandığı da bir gerçek.
Lakin TL’deki değer kaybına bağlı olarak dövizdeki artış karşısında Merkez Bankası’nın faiz indirimi dövizin yukarı yönlü seyrini arttırırken, enflasyon artışını da beraberinde getiriyor. Asgari ücretteki bu yüksek artışı, enflasyon ve TL’deki değer kaybı ile değerlendirdiğimizde kısa sürede bu artışın eriyeceği aşikardır.
Bu politikada ısrar edildiği takdirde ücretlere yapılan hiç zammın sonuç vermeyeceğini, yükselen enflasyon trendi ile zorlu bir sürecin bizi beklediğini endişeyle izliyoruz.
Tüm çalışanların ferah bir gelire kavuşması hepimizin temennisi ancak bunu sağlamanın yolu topyekün bir ekonomik iyileşme ile mümkündür. Sadece zam verilerek yapılan iyileştirmenin kısa vadeli bir rahatlama olacağını düşünüyoruz.
EGSD Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul:
“Enflasyonu daha da artıracak”
Asgari ücret artışları, emek yoğun sektörler olarak tekstil ve hazır giyimi yakından ilgilendiren bir konu. Bu anlamda çalışanların refahı ve ücretlerindeki artış tüm işverenleri mutlu etse de enflasyonun yüzde 20-25 bandında açıklandığı bir ortamda asgari ücrete yapılan yüzde 50 artışın zaten yüksek seyreden enflasyonun daha hızlı artmasını da sağlayacaktır. Enflasyon ile mücadele kapsamında atılan makro adımların bugüne kadar etkili sonuç vermediği bir ortamda asgari ücrete yapılan bu artışla sağlanan görece refahın kısa sürede eriyeceğini düşünüyoruz. 2022 yılının ilk çeyreğinde daha da yüksek enflasyon ile karşılaşmamız muhtemeldir. Asgari ücretin artışına bağlı olarak gelişen süreçte enflasyon mücadelesinin doğru politikalarla desteklenmesi artık kaçınılmaz bir konu olarak önümüzde duruyor.
Ege Finans Derneği Başkanı Osman Cengiz
“Güven yaratacak istikrarlı politikalar şart”
Asgari ücrete yapılan yüzde 50.5 artış yüksek görünse de burada orandan çok paranın satın alma gücünün önemi var. Son dönemdeki maliyet artışları ve üretici enflasyonundaki yüksek artış önümüzdeki 1-3 ay içinde tüketiciye yansıyacak görünüyor. Yatırım, istihdam, üretim için ihtiyaç duyduğumuz sermayeyi ülkeye getirecek güven yaratacak istikrarlı politikalar ile faiz, döviz ve enflasyonu kontrol altında tutabilirsek paranın satın alma gücünü korumuş oluruz. Yeni asgari ücretin amacına ulaşması, dayanışma ve sosyal barışa katkı sağlamasını dilerim.
Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer,
“Enflasyondaki artışın devam etmesi çalışana bir katkı getirmeyecektir”
“Tüm bireylerin onurlu yaşam hakkının korunması için asgari ücrette enflasyonun üzerinde bir artış yapılması gerekliliği açıktır, ancak bu şekilde reel bir artıştan bahsetmek mümkün olacaktır” dedi.
Ege Genç İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelken Biçer, asgari ücrete yapılan zammı değerlendirdi.
"Asgari ücrete yapılan yüzde 50,5 oranındaki zam, çalışanlar açısından bakıldığında açıklanan enflasyon oranının üzerinde belirlenmesi nedeniyle olumlu bir gelişme olarak gözükmektedir fakat irdelenmesi gereken bazı hususlar vardır" diyen Yelkenbiçer, “Öncelikle tüm bireylerin onurlu yaşam hakkının korunması için asgari ücrette enflasyonun üzerinde bir artış yapılması gerekliliği açıktır ancak bu şekilde reel bir artıştan bahsetmek mümkün olacaktır. Ancak yapılan zam, enflasyondaki halihazırdaki artışın devam etmesi durumunda satın alma gücü anlamında çalışana büyük bir katkı getirmeyecektir. Enflasyon ve kur bu hızda artmaya devam ederse yüzde 50,5'lik asgari ücret artışı da süreç içinde eriyecektir. Bu nedenle öncelikli ana odağımızın enflasyon ve kurda oynaklığın azaltılması, yani öngörülebilir olmasının sağlanmasıdır. İşveren tarafına bakarsak yabancı kur artışı nedeniyle artan girdi maliyetleri ve daralan pazar nedeniyle özellikle küçük işletmelerin işten çıkarma gibi olumsuz durumlarla ilerlemek durumunda olabilecekleri öngörülebilir” sözlerine yer verdi.
“İşten çıkarmaların önüne geçmek için küçük işletmelerin desteklenmesi gerekir”
"Küçük işletmelerin işten çıkarma gibi istenmeyen durumlardan kaçınmaları noktasında sosyal güvenlik desteği, istihdam desteği, kredi limitleri ile ilgili artış destekleri gibi farklı finansman kaynakları oluşturularak desteklenmeleri yerinde olacaktır" diyen Yelkenbiçer, “Enflasyonla mücadele ve kurla ilgili para politikalarının gözden geçirilmesi gerekliliği açıktır. Aksi takdirde yapılan zam oranının enflasyon karşısında erimesinin önüne geçilemeyecektir” ifadelerini kullandı.