POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

Schneider Electric'in İzmir Çiğli'deki fabrikasında iş yavaşlatma eylemi başladı. 29 Ocak'ta greve çıkacağını duyuran işçilerin direnişini kırmak isteyen işverenin alışveriş çeklerini personele vermemesi grev öncesi fabrikada gerilimi arttırdı.

İZMİR- İzmir Çiğli Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Schneider Electric Fabrikası işçileri, iş yavaşlattı. 29 Ocak'ta yapılacak grev nedeniyle daha önce verilen alışveriş çeklerinin verilmemesi nedeniyle iş yavaşlatma kararı alan ve vardiyadan çıktıktan sonra evlerine gitmeyerek fabrika bahçesinde sabahlayan 210 işçi, kazanılmış haklarını geri almak için  direniş meşalesini erken yaktı. Fabrikada örgütlü bulunan Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçiler vardiyalı olarak çalıştıkları işyerlerini terk etmeyerek, çıkacakları grev öncesi hazırlıklara da başladı. Dün işçilerin direnişine destek vermek için tam kadro fabrikaya giden Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel İş Yöneticileri, işçilere sonuna kadar mücadele sözü verdi.
 
“HAKLARIMIZA SALDIRI VAR”
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, 29 Ocak'ta başlayacak grevin ilk adımının bu
hamle olduğunu belirtti: “Biz de sendika olarak hazırlığımızı yapıyoruz. Bizim sesimizi duymayan, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) dayatmaları hala sonuç vermezse Genel İş Sendikası, 21 sendika ile birlikte sizlerin grevine destek verecek. Bu direnci bu genç işçilerle başarıya ulaştıracağımızın farkındayız. Biliyoruz ki birleşirsek, direnirsek, örgütlenirsek kazanırız. Genel-İş Sendikası 5 No’lu Şube Başkanı Naci Çetin ise, bu direnişin sahipsiz kalmayacağını dile getirdi. Çetin; “Sizin direnişiniz hepimizin direnişi. Burada olmamızın tek bir nedeni var. Bu direnişin sahipsiz kalmayacağını özellikle işverenlerin görmesi gerekiyor. Çünkü saldırı sadece burada çalışan arkadaşlara yönelik değil. Sizin şahsınızda Organize Sanayi Bölgesi'nde bütün çalışanlara dolaysıyla Türkiye'deki bütün işçi sınıfına yönelik bir saldırı. Bizim tek kardeşlik bağımız var, o da emektir. Çünkü emektir değer yaratan. Emeğe yönelik saldırıların karşısında da bizlerin yan yana gelip direnmekten başka çaresi yok. Bizi yönetenler bizim sırtımızdan kazandıklarıyla artı değer sömürüsüyle yönetimlerini sürdürüyorlar. Hayatı yaratana bizleri direnişi yaratanlar da bizleriz. Geriye dönük kazanılmış haklarınıza bir saldırı var. Demek ki işveren 29'una sizleri zayıflatarak hazırlanmak istiyor. Biz o zayıflığı onların mağduriyeti haline dönüştüreceğiz. Kazanıncaya kadar yanınızdayız” dedi.
 
“İŞÇİYİ İŞÇİYE KIRDIRMAK İÇİN…”
Genel- İş 2 Nolu Şube Başkanı Taner Şanlı da şunları söyledi:“Bu ülkede dışarıdan verilecek katkılardan önce kendi içimizde kuracağımız mücadele hattını iyi örmek zorundayız. İşçileri işçilere kırdırmak için ellerinden geleni yaptılar. Dikkat etmemiz gereken bu. Eğer bu mücadele kazanımlar üzerinden ilerleyecekse, bu mücadelenin altını iyi öremezsek daha sonra bu iş işçi kıyımına kadar giden bir sürece dönüşür. Bu işyerleri kar yapsın, işyerlerine zarar veren bizler değiliz. Bu işyerlerine zarar verenler işleri aksatmaya çalışan anlayışlardır. Biz işçi sınıfı olarak işyerini de emeğimizi de koruyan insanlarız. Ya bu işten kazançla çıkacağız ya da bu işte kayıplar vereceğiz. O nedenle çıktığınız yol bu ülkede işçi sınıfının artık emeğinin çalındığı bir mücadele döneminde, her geçen gün emeğe saldırı olduğu bir dönemde önemli bir süreçtir. Binlerce insan buradaki kazanımlardan umutlanacak” ifadelerini kullandı.
 
“DİRENİŞ ORTAKTIR”
Genel- İş 3 Nolu Şube Başkanı Can Bahadır ise; “Bu mücadelenin örnek bir direniş olduğunu görüyoruz. Emek örgütlerini bu sürece çekmek için mücadeleyi birleştirmek için çabalamalıyız. Bu ülkede emekçilere yönelik saldırıların nasıl olduğunu biliyoruz” dedi.
Birleşik Metal İş Sendikası Şube Sekreteri Coşkun Yılmaz, iş yavaşlatma eylemlerinin çekler verilinceye kadar süreceğini belirterek; “Her yıl alışveriş çekleri verilirdi. Bu çeklerin Aralık ayının son haftasında verilmesi gerekiyordu ancak greve çıkacağımız için çeklerimiz verilmedi. İşveren sendikasının baskısıyla çeklerin verilmediğini duyduk. Görüştüğümüzde daha sonra vereceklerini söylediler. Biz de çeklerimiz verilene kadar iş yavaşlatma eylemine başladık. Fabrikayı terk etmiyoruz. Vardiyadan çıkanlar gece de burada kalıyor. İşyerini terk etmiyoruz. Çekler verilirse eylemi bitireceğiz. Ama grev kararından geri adım atmıyoruz” dedi.