Eşit Yaşam Derneği ve Karabağlar Kent Konseyi Başkanı Nazik Işık, şunları söyledi:
"İlk bakışta insan 'aman ne güzel' diyebilir. Fakat, yönetmeliğe yakından bakınca, iş öyle değil. Tıbbi tedavilerle ilgili düzenleme, tecavüzcülerin ilaçlı veya ilaçsız ya da her ikisi birarada, yönetmelikteki deyişle psikiyatrik ya da farmakolojik tedavilerini öngörüyor. Hedef cinsel isteğin azaltılması ya da yok edilmesi. Uygulamada, hükümlünün onayının aranmayacağı da yönetmelikte açıkça yazılmış durumda. Dahası, hükümlü uygulamaya karşı şikayet yoluna başvursa bile bu uygulamayı durdurmayacaktır. Bunca lafın özü şudur; Yönetmelikle tecavüzcülere kimyasal hadım düzenlenmiştir. Tecavüz hükümlülerinin tedavilere itirazı olamaz, uygulama tıbbi zorunluluk olacaktır. Hadım, bir süre önce torba kanunlardan biriyle İnfaz Kanunu’na girmişse de, şimdiye kadar ne bir savcılık talebi duyduk ne de bir mahkeme kararı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, anayasamız ve hatta yönetmeliğin kendisi kişi dokunulmazlığı, işkence yasağı gibi temel insani haklardan hükümlülerin de yararlanmasını öngörüyor. Hadım gibi uygulamaların zorunlu şekilde uygulanması bu nedenle ciddi bir sorundur. OHAL’e sığınmak da hukuki olarak mümkün değildir, çünkü yönetmeliğin OHAL’in ilan edilmesiyle bir alakası yoktur. Çünkü temel insan hakları OHAL’de yürürlükten kalkmaz. Bugün kimyasal hadım, olsa olsa hadımla başlayıp idamla bitecek, Türkiye’yi sağlıksız ve çağdaş dünyadan uzaklaştırıcı bir yola taş döşer."