Gazeteci- Yazar İsmail Saymaz'ın yeni kitabı ‘Şehvetiye Tarikatı’nın İzmir’deki ilk imza günü Bayraklı Belediyesi'nin İzmir Fuarı'ndaki standında gerçekleştirildi. Açıldığı günden bu yana her gün birbirinden çeşitli etkinlikler ve gösterilerle ziyaretçilerin ilgi odağı olan stant, Saymaz'ın imza günü ve söyleşisinde de ziyaretçi akınına uğradı. Konuşmasında yeni kitabında yer verdiği tarikatları anlatan Saymaz, “Türkiye’de 30 ana gruba bağlı 400 tarikat ve cemaat faaliyet gösteriyor. Bunların üye ve militan sayısının 1 milyon olduğu tahmin ediliyor. Kitapta bahsettiğim tarikatlara ve yaptıklarına bakarak ‘tüm dini gruplar böyledir’ diye genelleyemeyiz. Bu büyük haksızlık olur. Onların da hata ve eleştirilecek yanları vardır ancak kitapta bahsettiğim özellikler genellenemez. Tarikatlar sadece bizim dinimiz içinde türemiş gruplar değil farklı dinlerde de böyle yer altı grupları var" diye konuştu.
"Yatırımlarını ahirete değil, dünyaya yapıyorlar"
Tarikatların günümüzde çok zenginleştiğini vurgulayarak, kendi ekonomilerini kurduğunu anlatan Saymaz, şöyle devam etti: "Bugün itibariyle tarikatların yatırımları ahirete değil, dünyaya dahildir. Hepsi zenginleşti. Hepsinin bir medya organizasyonu, iş adamları örgütü, hastaneleri ve okulları var. Özellikle de inşaata yönelmiş durumdalar. Hepsi kamu yararına çalışan örgütler statüsündeler. Tarikatlar holdingleşirken şeyhler de CEO haline geldi. Bakmayın siz sarıklı cübbeli olduklarına bunların tamamı aslında dünya yatırımlarıyla meşgul birer CEO'durlar. Bunların dergahlarına gidenler de birer müşteridirler ve onların tarikattan beklentileri ticari yatırım ve mal, mülk kavgasıdır. Böyle dev bir ekonomi doğarsa, böyle yerlerde de kayıt dışı üretim doğacaktır. Bu ekonomik düzlemde merdiven altı tarikatların doğması kaçınılmazdır. Çünkü bunlar, onların oluşturduğu çıkardan, büyük pastadan, yarattığı güçten yararlanmaktadırlar.”
"Türkiye Cumhuriyeti karanlığa terk edilemez"
Tarikatların sadece İslam dininde olmadığını vurgulayan ve tarikatlara bakarak tüm dini gruplarla ilgili genelleme yapılmasının doğru olmayacağını dile getiren Saymaz, "Tüm dini grupları genelleyemeyiz. Bunu önemle vurgulamak istiyorum. Tarikatlara bakarak, tüm dini gruplar böyledir diyemeyiz, bu büyük haksızlık olur. Onların başkaca eleştireceğimiz hata ve kusurları var ama bu özellikler genellenebilir değil" diye konuştu. Kanunların herkese eşit işlemesi gerektiğini belirten Saymaz, "Müridini istismar edene kanunu uyguluyorsunuz ama Sağlık Bakanlığı'na çökene neden uygulamıyorsunu? Aslında ben bu kitabı tam da bu çelişkiye dikkat çekmek için yazdım. Bu kitabı yazarken, bu kitabın muhataplarından biri olarak da bugün o işlevini ve kimliğini yitirmiş olan laik Türkiye Cumhuriyeti'ne seslenmek için bu kitabı yazdım. Tarikatlar sahtesine, gerçeğine, aslına merdiven altına bakılmadan denetlenmek zorundadırlar. Bu gücü denetlenmemekten, hesap vermemekten, soru sorulmamaktan, herhangi bir soruya cevap vermemekten alıyorlar. Denetlenmek zorundalar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti onların ne kadar mülkü olduğunu, para akışı olduğunu, mensubu olduğunu bilmek ve denetlemek zorundadır. Faaliyet alanlarını bilmek, denetlemek, sınırlamak ve kontrol etmek zorundadır. Kamu alanları tarikatların istismar edeceği, mürit devşirebileceği alanlar olmaktan çıkarılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin özgür insanları, tarikat mensuplarının gözlerini kapayıp, bir karanlık belirsizliğe kendilerini teslim ettiği o karanlığa teslim edilemez " dedi.
Yoğun katılımın olduğu etkinlik sonunda Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Gazeteci-Yazar İsmail Saymaz'a teşekkür plaketi verdi. Saymaz, daha sonra okurları için kitaplarını imzaladı.