Koronavirüs tedbirleri çerçevesinde yapılan toplantıda şiddete karşı kadını koruyan İstanbul Sözleşmesi’nin kapsam ve amacı anlatıldı. Sözleşmede, “kadına karşı şiddet”, "aile içi şiddet", "toplumsal cinsiyet", "kadınlara karşı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet" ve "mağdur"un tanımı ayrı ayrı ele alındığı anlatılırken, "kadın" teriminin 18 yaşından küçük kızları da kapsadığı ifade edildi.
Konuşmasında, Türkiye'nin sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olduğunu ifade eden Layık, “Bu sözleşme 2011 yılında imzalanarak, 2014 yılında yürürlüğe girdi. 2012 yılında Türkiye Cumhuriyeti kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleyebilmek için 6284 sayılı kanunu çıkardı. Bu güzel bir gelişmeydi. Fakat bu 10 yıllık sürece bakınca fazla yol katetmediğimiz görülüyor. Hala kadın cinayetlerini durduramıyoruz”dedi. Layık, İstanbul Sözleşmesini ve içeriğini de anlatarak, bilgilendirme yaptı.
Toplantının moderatörlüğünü yapan Bahar Gürsul ise, İstanbul Sözleşmesi'nin tüm dünya kadınlarının mücadeleleri için önemli bir adım olduğunu belirterek, “Bu sözleşme kadınların eşitlik haklarının güvenceye alınması ve şiddete karşı korunması için önemli bir uluslararası belgedir”dedi. Etkinliğe siyasi parti kadın temsilcileri de Bornova Belediyesi Meclis Salonun’nda hazırlanan ekranlardan canlı olarak katılım sağladı.