EGEPOSTASI- Karşıyaka Belediyesi Temmuz ayı Olağan Meclis Toplantısının ilk oturumu, Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay idaresinde gerçekleşti.
Meclis açılışında konuşan Başkan Cemil Tugay, “24 Haziran’da Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Karşıyaka’ya geldiği ve Karşıyaka Spor Kulübü formasına ay-yıldız armağan ettiği günü kutladık. O gün Bostanlı’da eskiden açık müze olarak kullanılan daha sonra meydana dönüştürdüğümüz alanın açılışını gerçekleştirdik.. Zübeyde Hanım Mahallemizde bir anaokulu açtık. Daha önceden bir süre kütüphane olarak kullanılmış alanın sorunları vardı. Revize etmeyle ilgili konuşmalar geçerken bu bölgede anaokulu ihtiyacı olduğunu öğrendik. Oldukça güzel bir anaokuluna dönüştü. Hayırlı olmasını diliyorum. Karşıyaka Spor Kulübü’nün İşitme Engelliler Futbol Takımı Türkiye şampiyonu olduk. Büyükşehir Belediyemizin tekerlekli sandalye basketbol takımı Türkiye şampiyonu oldu. İki takımı da tebrik ediyorum. Bu hafta sonu Karşıyaka Spor Kulübü’nün Genel Kurul Kongresi olacak. Şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. İki tane yeni görevlendirmemiz var. Berkan Alptekin Spor İşleri Müdürümüz oldu. Orhan Paçal ise yeni Temizlik İşleri Müdürümüz oldu. İkisine de hayırlı olsun ve hoşgeldiniz diyorum” dedi.
“ŞİDDETİ CESARETLENDİREN BİR DAVRANIŞTIR”
Oturumda söz alan CHP Grup Başkan Vekili Yaşar Özcan, Mart ayında bir gece yarısı Cumhurbaşkanı kararnamesi ile feshedilen İstanbul Sözleşmesi’nin fesih edilmesi kararına ilişkin söz aldı. Özcan, sözleşmenin imzacısı olmaktan çıkmanın yanlış bir karar olduğunu belirtti ve “Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin İstanbul Sözleşmesi’nin fes edilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi bugün itibarıyla yürürlüğe girdi. 2011’de imzacısı olduğumuz şiddetle mücadele anlamında bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden herhangi birine yeni bir yöntem getirilmeden tek taraflı olarak çıkmak şiddeti cesaretlendiren bir davranıştır. Kadın erkek eşitliği ve demokrasiyi yok saymaktır. Biz bunu kabul etmiyoruz. Şiddetin önlenmesi, demokrasiye ve kadın haklarına sahip çıkmak için mücadelemize devam ediyoruz bunun bilinmesini istiyoruz” diye konuştu.
SÖZLEŞMENİN FESHİNE ADET VE ÖRF SAVUNMASI
Özcan’ın sözlerine yanıt veren AK Partili Meclis Üyesi Adem Öztürk ise; “İstanbul Sözleşmesi konusu defalarca gündeme getirildi. Herkesin bir duruşu bir bakışı vardır. Bende diyorum ki İstanbul Sözleşmesi Cumhurbaşkanı kararname ile şükürler olsun ki kaldırıldı. Burası İzmir, burası Karşıyaka. Tahammülün, demokrasinin en üst seviyede olması gereken bir meclis. Aynı fikirde olmayabiliriz ama sabırla dinlemek lazım. Genel siyasete dair gündeme alınması konuşma ihtiyacı hissettirdi. Kadın şiddetini, aile şiddetini hiçbir sözleşme ile özleşemez. Bizim aileye bakış açımızı İstanbul Sözleşmesi dizayn etmedi. İstanbul Sözleşmesi altında toplum, adet, örf unsurlarının karşısında olan bazı grupların kendi fikir ve ideolojilerini beyan etmesi üzerine İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması elzem kılınmıştır” dedi.
Öztürk önerge hakkında Başkan Tugay’dan izahat istedi ve “Önerge ile alakalı açıklama yapmanızı istiyoruz. Dernek ile bir yılı aşkın süre başkanlık ettiniz. Böyle bir protokole neden ihtiyaç duyuldu, burada yetkiyi vereceğiz ve burada oylanacak. Verilen yetkilerle ne gibi değişiklikler yapılacak. Bir Karşıyaka Belediyesi olarak bize bilgilendirme yapsanız verilen hizmetlerle alakalı, biz mutlu oluruz” diye konuştu.
TUGAY SORULARI YANITLADI
Başkan Tugay, Öztürk’ün sorularını cevapladı. Tugay, “Bu konuda bir protokol henüz hazırlanmış değil. Hazırlandığında size bilgi verilir. Karşıyaka Belediye Spor Derneği belediye ile işbirliği içerisinde çocukların, geçlerin, her yaşta insanların sporla buluşması için organizasyonlar yapar. Bazı tesislerin işletme işini de yürütür. Hukuki olarak bir protokol yapılması gerekiyor. Daha önceden yapılan iş birliği ötesinde yapılacak bir şey için değil. Temel felsefesine devam edecek. Karşıyaka spor kulübü zaten alt yapısıyla, profesyonel takımlarıyla hepimizin desteğini sürdürdüğü bit çalışma yürütüyor. Biz bu çalışmalara destek olacağız. Ama biz daha çok diğer branşlarda kano gibi, yaşlı insanlarımıza sabah sporu gibi, bisiklet gibi konulara çalışmalar yapacağız. Uzun süredir faaliyetlerini pandemi nedeniyle yapamıyordu” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ FESHİ MECLİSİ GERDİ
Gündem dışı konuşmalarda söz alan CHP’li Meclis Üyeleri Belma İnam ve Mehmet Gemici İstanbul Sözleşmesi ve hayvan hakları yasa tasarısı hakkında açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamaların ardından mecliste tansiyon yükseldi
“DEVLETE SUÇ ATMAKTAN VAZGEÇİN”
Bu konuşmalar üzerine söz alan AK Partili Meclis Üyesi Adem Öztürk, kendisini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hissettiğini söyleyerek şunları söyledi; “Mehmet Bey, bugün hayvan hakları konusunda kanun teklifi geldi. TBMM’ye sunuldu. Oylanıp geçecek. Uzun süredir AK Parti’nin çalıştığı bir kanun metni. Birkaç tanesini okumak istiyorum. Yunus parkları ve sirkler açılmayacak. Hayvan sahiplerine baktıkları hayvanı terk etmeleri halinde para cevazı verilecek. Hayvan neslini tüketenler en üst ceza alacak. Nesli tükenmekte olan hayvanı 5 yıla kadar, sebepsiz yere öldürenlere 6 veya 9 aya kadar ceza verilecek. Hayvan dövüşü yaptıranlar 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bugün meclis gündemine geldi, oylanıp yürürlüğe girecek. Bir hassasiyet geliştirmek gerekiyor. Yaşanan bir cinnetin sebebini birilerinde aramak, oturduğun yerde devleti bunu niye yapmıyor demek kolay. Biz buradaki meclis üyesi arkadaşlarımızla proje üretelim. Kadın sığınma evleri, hayvan hakları ile ilgili projelerle biz kendimizi meşgul edelim. Başkan bugün 8. anaokulunu birimini açtığını söyledi. Bu bir adımdır. Çocukların bedenime dokunma eğitimlerini görmeyip devlete suç atmaktan vazgeçin. Toplumsal sıkıntı ile alakalı devleti suçlamak en basit şeydir. Siz neler yapınız siz onları anlatın, biz bilelim.”
“KENDİ İMZALADIKLARI SÖZLEŞMEDEN CAYARKEN ÇELİŞKİ İÇİNDELER”
CHP Grup Başkan Vekili Özcan ise, “Belediyemizin hayvan hakları komisyonları aile ve çocuk komisyonları var. Bunlar bizim görevimizde olan şeyler. Bu bir sorun ve sorunlar burada tartışılacak. Bu genel hükümetin sorunu, biz karışmayalım denilemez. Adem Bey’in çocuk istismarı ile ilgili neden savunduğu anlaşılır değil. Biz, siz yaptınız demedik ki. Kadına şiddet hepimizin ortak sorunu, kadın haklarını savunacağız. AKP grubuyla görüşümüz farklı olabilir. İstanbul Sözleşmesi’ni kim imzaladı? 2011 yılında AKP imzaladı. Kendi imzaladıkları sözleşmeden cayarken çelişki içindeler. Bugün sözleşmesinin son yürürlük günü. Hayvan haklarını savunmak Karşıyaka meclisinin görevleri arasındadır” dedi.
“KİMİN NEYİ KONUŞACAĞINA KİMSE AYAR VERMESİN”
CHP’li Meclis Üyesi Murat Aydın, Bahsedilen konuların genel ve yerel siyasetinin konusu olmadığını dile getirerek, “Gündem dışı konuşmalar bölümündeyiz. Ülkenin gündemi şehrin gündemidir. Konuştuğumuz bazı şeyler merkezi hükümetin elindedir. Çözüm için talepte bulunuyoruz. Bu konuştuğumuz konuların Karşıyaka meclisinin konusu değil demek anlamlı değil. Karşıyakalı çocuklar da şiddet görüyor. Karşıyakalı çocuklar da istismara uğruyor, Karşıyakalı hayvanlar da şiddet görüyor. Rica ediyorum, kimin neyi konuşacağına kimse ayar vermesin. Demek ki tahammül etmek gerekiyor. Eylem ile söylem bir olmalı. Kadına yönelik şiddet çocuk istismarı bu ülkenin bu şehrin sorunu. Bir genelgeyle belediyenin gazete aboneliği bile engellenirken biz neyi konuşacağız. Tasarruf genelgesi ile her şey kısıtlandı. 2011 yılında İstanbul Sözleşmesi bu hükümetin isteğiyle imzalandı. Kendi imzaladığımız sözleşme ile aile geleneğine göreneğine 10 yıl boyunca dayattı mı diyeceğiz. Kendinizi inkar etmek olur bu. Bu şehrin sorunlarını bu şehrin seçtiği meclis üyeleri konuşu. Akaryakıtı, dövizi konuşuruz. Bunlar bu şehri de etkiliyor çünkü” dedi.
“ÖZÜR BEKLİYORUM”
AK Partili Meclis Üyesi Öztürk, Murat Aydın’ın akılla oynadığını öne sürerek, “Kimseye sen bunu şunu konuş şeklinde bir sınırlama yapmam. Sadece şu sizin inandığınız değerler olduğu gibi bizim de değerlerimiz var. Sizin kanaat önderleriniz olduğu gibi bizim de var. Dolaylı yollardan bize gösterilen söylemlere sesimizi çıkarmadık. İstanbul Sözleşmesi bu meclisin gündemine ne kadar gelecek. Biz buna ne kadar daha tahammül edeceğiz. Israrla AK Parti deyin dememe rağmen ben AKP diyorum denmesine ne kadar tahammül edeceğiz. Çocuk istismarını savunması kadar ağır bir hakaret edilebilir m? Bu nasıl bir vicdan, ben bir özür bekliyorum. Kimsenin dediği şeye müdahale etmek hakkım değildir. Siyasetin dilini güzelleştirmek lazım. Senin inandığın değerlere sopa göstermek doğru değil. Ayıp, bence ayıp. Murat Bey vazgeçsin bundan; benim söylemediğim, hedef göstermediğim şeyleri söylemiş gibi atfedip üzerime yapıştırmasından vazgeçsin. Ben bu oyunlara gelmeyeceğim.
Grup Başkan Vekili Özcan, “Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi… Bu partiler baş harfleri ile söylenir. Söylediğimiz sözde bir yanlış yoktur. Kısaltması AKP’dir. Ben böyle anladım, böyle söyledim”
Özcan’ın sözlerine AK Partili Meclis Üyesi Ahmet Uğur Baran tepki gösterdi. Tugay ise, konuşmaların bölünmemesi gerektiği ile ilgili uyarı da bulundu.
Aydın ise, “Ben kimseye akıl oyunu yapmam, akılımı kullanırım. Duyduğuma cevap veririm. Konuştuğum şeye tahammül etmeyeceksiniz söylemesiniz o kadar.”
“SÖZLEŞMENİN GEREĞİ YERİNE GETİRİLMEDİ”
Meclis’te herkesin görüşlerini dile getirebileceğini söyleyen Başkan Tugay, “Kimseye susun diyecek hakkımız yok. Birbirimizi 2,5 yıldır tanıyoruz. Bunlar demokrasinin içinde olan şeyler. Çok şey konuşmak istemiyorum ama bu güzel bir şey. Farklı görüşleri ifade edebilmek. Uzlaşının önünü açar. İki şey demek istiyorum. İstanbul Sözleşmesi ilgili bugün süre doluyor. 2011 yılında AK Parti iktidardayken Türkiye’nin öncülüğünde imzalandı. Amacı aile içi şiddet, öğrenilen cinsiyeti nedeniyle şiddet görevleri korumaktı. Bu yönde önlemler yapmak yönünde bir sözleşmesiydi. Ama yerine getirilmedi. Bu arada bir sürü kadın öldü. 10 yaşında çocuk, annesi ayrılmaya çalıştığı eşi gelip kadının boğazını kesiyor. Anne ölmek istemiyorum diyor, çocuk annem ölmesi diyor. Bu sahneyi yaşamı boyunca unutabilecek var mı? Bu ilk 6 ayda 186 kadın öldürüldü. Biraz fazla gelmiyor mu size de? Bu bir gerçek. Karşıyaka çok şükür kadın erkek eşitliği açışından iyi bir noktada olmanın gururunu duyuyoruz. Bu bizi misyon yüklüyor da. Öncü olacak çalışmaları ve sözleri söylemek adına misyon yüklüyor. Karşıyaka bu mücadelenin öncü kenti olur, bu mecliste de konuşulur. 2011 yılında aile şiddet önleme amaçlı imzalanmış bir anlaşmanın bugün bence de çok da haklı görülmeyen gerekçelerle feshedilmesi hukuksuzluk gibi görülüyor. Bunu savunamayız. Diğer taraftan 2014 yılında hayvan hakları yasasının eksiklerini dile getiren pek çok STK, siyasi parti, bu alanda çalışan akademisyenler, profesörler 2004 yılından beridir defalarca dile getirilmesine rağmen 2009 yılında yasa tasarısı dile getirildi. Şu an mecliste görüşülme aşamasına geldi. Bu arada bir sürü hayvan çok kötü şeyler yaşadı, öldürüldü ama biz hiçbir şey yapamadık. Belki şu an bir kadın öldürülüyor. Yeterli kanun ve düzenlemesi var mı? Burada bir problem görülüyor. Sorun bu. Bunların durmadığı da bir gerçek. Bunları her mecliste gündeme getirmeyi söylemiyorum. Önceliğimiz tabiki de Karşıyaka’nın gündemi ama hassasiyetler çerçevesinde bunları gündeme geldiğinde konuşmak gerekiyor.
“UYGULANMAYAN BİR SÖZLEŞMENİN FES EDİLMESİ KADAR DOĞRU BİR ŞEY YOK”
AK Partili Meclis Üyesi Ahmet Uğur Baran ise, “Bizim problemimiz burada. Söylemlerimize çok güzel başlıyoruz ama öyle devam etmiyor. Hiçbir belediyede olmadığı kadar veterinerimiz var dediniz. Biz bunu eleştirmedik, sayısı arttırılsın diye çabaladık. Veteriner sayımız fazla evet ama bunları çalıştırmıyorsunuz demedik. Siz bunu hep yapıyorsunuz. O yara bizde yok ve kanamıyor gibi konuşuyorsunuz. Çocuk istismarı ile alakalı ben iki çocuk babasıyım. Bunu savunmak olur mu, lanetlememek olur mu? Savunuyor gibi olmamız ne kadar doğru. Sizin sıkıntınız bu, ortak yaramızı anlatıyorsunuz, sonra da hükümet suçlu diyorsunuz. Birileri çözülsün diye uğraşıyor. Ortak bir dilde buluşamıyoruz ama. Burada biz sürekli bu ortak yaralarımız kapanması adına adımlar atmaya çalışıyoruz. İstanbul Sözleşmesinde bahsediliyor. Siz imzalıyorsunuz neden feshediyorsunuz diyorsunuz. Bu sözleşme imzalanması ile cinayetler durdurulmadı, uygulanmayan bir sözleşmenin fes edilmesi kadar doğru bir şey yok. Bizim kendimize ait bir kadın hakları yasamız yok Cumhurbaşkanımız olacak diyor. Bir başkasının yazmış olduğu sözleşmeyle olamaz diyor. Ama çok başka yerlere çevrildi bu mesele. Burada dışarıdan imzaladığımız sözleşmeyi feshettik. Herkes kafasına göre davranacak demedik ki. Feshedildi ama milli, kendi ülkemize uygun bir yasalandırma yapacağız denildi” ifadelerini kullandı.
“SORUN YASADAYSA BUNU HALLETMEK LAZIM”
Başkan Tugay son olarak, “Bu ülkede hepimiz kadınlar ölmesin istemiyoruz. Kimseye şiddet uygulanmasını, öldürmesini, eziyet etmesini istemiyoruz. Hem fikiriz. Yapmamız gereken bir şey bu kondu sesimizi yükseltmek ve yasaların eksiklerinin giderilmesini sağlamak. Sorun yasadaysa bunu halletmek lazım. Hepimiz hayvanların eziyet edilmesini, öldürülmesini istemiyoruz. Bunu yapanların en kısa zamanda cezalandırılması için yasalaştırılmasını istiyoruz. Kim çocuk tecavüzcüsünü savunabilir ki. Amaç bunu yapanın; çok belli olan adamların salıverilmesi ile ilgili önlem alınması gerektiği belli. Kimin alması gerektiği de belli. Aslında hepsi bu. Konuşmak iyidir. Bazen gerçekten doğru sonuçlara vardırır. Kızmayalım, hepimiz arkadaşız” dedi.