15 Temmuz darbe girişimi gecesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te tatilini geçirip, ayrıldığı otele saldırıda bulunan askerlerden biri de SAT komandosu Yüzbaşı Haldun Gülmez oldu. Polislerini açtığı ateş sonucu yaralanan ve İzmir'deki tedavisinden sonra tutuklanan darbeci Yüzbaşı Gülmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik saldırı öncesi yaptıklarını ve o anları detaylarıyla anlattı.
Darbeci general Marmaris baskınını dakika dakika anlattı
DARBEDEN 2 GÜN ÖNCE 'OPERASYON VAR' DEDİLER
Darbeden iki gün önce eşiyle İstanbul'da bulunduğu sırada kendisine telefon geldiğini ve operasyon olduğu bilgisi verildiğini söyleyen Yüzbaşı Haldun Gülmez, "Ben Kuzey SAT Grup Komutanlığı'nda 21'inci tim komutanı olarak görev yaparım. Olay gününden 1 ya da 2 gün önce benimle aynı birlikte görev yapan Yüzbaşı Özay Çödel arayıp, içeriğiyle ilgili bilgi vermeksizin operasyon olacağını, detayları vermek üzere beni tekrar arayacağını söyledi. 14.07.2016 tarihinde Özay Çödel beni aradı. O sırada eşimle birlikte çarşıda olduğum için müsait olmadığımı söyledim. Sonrasında eve gidince kendisini aradım. Bir süre sonra ise Üsteğmen Ali Sarıbey (Marmaris'te yakalanıp tutuklanan) evime geldi. Bana operasyon olacağını, ekiplerin Kara Havacılık Komutanlığı'nda toplanacağını söyledi. Sonra beni Özay Yüzbaşı aradı ben de evine gittim. Evinde konuştuk" dedi.
İtirafçı astsubay FETÖ'yü anlattı!
"BİRİSİNİN PAKETLENECEĞİ SÖYLENİYORDU"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik saldırı için toplanan operasyon ekibinin irtibat noktasının halen firarda olana Binbaşı Şükrü Seymen olduğunu anlatan Yüzbaşı Haldun Gülmez, "Darbe teşebbüsü günü saat 18.30'da Ali Sarıbey beni evden aldı. Saat 20.00'de Hava Harp Okulu'nun Yeşilköy'deki askeri apronda hazır olduk. Gittiğimizde kimse yoktu. Meydanda iki tane casa tipi uçak vardı. Ancak uçuşa hazır halde değildi. Bir süre sonra sayıları 10-15 aralığında olan Özel Kuvvetlere ait tim geldi. Aralarında operasyonun detaylarını konuşuyorlardı. Bu konuşmalar sırasında Cumhurbaşkanının ismini duymadım. Sadece Şükrü binbaşı, birisinin paketleneceğinden söz ediyordu. Bizim jargonumuzda birisini paketlemek, yakalamak anlamına gelir. Silah zoruyla yakalama söz konusu olacağından, paketlemek kavramı silahlı müdahaleyi de içermektedir" dedi.
Darbenin parası Körfez’den mi geldi'
OPERASYON YERİ SON ANDA MARMARİS OLMUŞ
Operasyona ilk olarak SAT ve Özel Kuvvetlere bağlı timlerin katılacağının açıklandığını, ancak SAT timinden sadece kendisinin ve Üsteğmen Ali Sarıbey'in olduğunu ifadesinde aktaran Yüzbaşı Haldun Gülmez şunları söyledi:
"Şükrü binbaşı, operasyonun ilk önce İstanbul'da olacağını söyledi. Sonra Ankara'da olacağını söyledi. Kendisi sürekli cep telefonuyla bir kısım kişilerle görüşüyordu. Sonrasında operasyon yeriyle ilgili fikir değiştiriyordu. Tam bir netlik yoktu. Saat 21.30 gibi bir tane Sikorsky helikopter geldi. Şükrü binbaşı, hep beraber Çiğli'ye gideceğimizi söyledi. Teçhizatların Çiğli'de tedarik edileceği söylendi."
Gülen'in haki cübbesi orduya sinyalmiş
"TEÇHİZAT YETERSİZDİ"
Çiğli'de silahların kendilerine verildiğini, timlerin burada toplandığını söyleyen Yüzbaşı Haldun Gülmez, ellerindeki silahların de yetersiz olduğunu savunup, "Helikopterle hep birlikte Çiğli'ye gittik. Hangardan kendimize silah, teçhizat aldık. Teçhizat yetersizdi. Orada biri iki tim daha vardı. Tahmin ediyorum MAK timleriydiler. Birisini tuğgeneral olarak tanıttılar. Bu insanlar arasında Ali Sarıbey dışında tanıdığım kimse bulunmuyordu. Şükrü Binbaşı, hava fotoğrafı benzeri bir şey gösterdi. Fotoğrafta ormanlık biri alanda içerisinde 500-600 metre uzunluğundaki bir şerit üzerinde küçük binalardan oluşmuş turistik tesisi benzeri bir yapı vardı. Çevresinde yerleşim yeri yoktu. Şükrü binbaşı, operasyon yerinin burası olduğunu söyledi" dedi. Yüzbaşı Gülmez, plana göre ekipler yere indirildikten sonra helikopterde kalan makineli tüfekçilerin de doğudan batıya doğru tarama yapacaklarını aktardı.
"DARBE OLDU, CUMHURBAŞKANINI ALACAĞIZ"
Operasyona başlamadan önce kendilerine darbe olduğunun söylendiğini de ifade eden Yüzbaşı Haldun Gülmez şunları anlattı:
"Alanda bulunan tuğgeneral bize hitaben, TSK'nın ülke çapında darbe yaptığını, yönetime el koyduğunu bundan sonra emirlerini bizzat Genelkurmay Başkanlığı'ndan alınacağını, kendisinin de Genelkurmay Başkanlığı ile irtibatlı olduğunu, görevimizin de Cumhurbaşkanının bulunduğu yerden alınması olduğunu söyledi. Bu sözleri çoğu kişi duymuştur. Bir tek pilotlar o esnada orada değildi. Kimse bu konuyla ilgili tepki göstermedi."
GEREKİRSE ÇATIŞILACAK
Operasyon sırasında silahlı mukavemet olduğu zaman ne yapacaklarına ilişkin kendilerine bir talimat verilip verilmediğine ilişkin soruya ise Yüzbaşı Haldun Gülmez, "Kimin söylediğini net olarak hatırlamamakla birlikte Şükrü binbaşı veya tuğgeneral biri megafon getirilmesini istedi. Bu megafonla, teslim ol çağrısı yapılacağını, silahlı mukavemet olması halinde ise çatışılacağını söyledi. Cumhurbaşkanının sağ mı ya da ölü mü alınmasının istendiğini hatırlamıyorum. Şükrü binbaşı SAT'çı olarak Ali ya da benim makineli tüfekçi olmamız gerektiğini söyledi. İkimiz de gönüllü olmayınca beni seçti" dedi.
OPERASYON NOKTASI SÜREKLİ DEĞİŞTİRİLMİŞ
İfadesinde, hava üssünde beklediklerini, operasyon noktasının sürekle değiştiğini söyleyen Yüzbaşı Haldun Gülmez, "Teçhizat yetersizliğinden ve hazırlıksız olduklarından dolayı durumdan rahatsız oldum. Ancak bana söz düşmeyeceği için bir şey söylemedim. Sonra helikopter başına gittik. Orada cumhurbaşkanından bahsedilip bahsedilmediğinden emin değilim. Bahsedilmiş olabilir. Benim görev tanımım belliydi. Sadece adamlarımızı vurmamaya dikkat edecektim. Bu nedenle yerde operasyon yapacak kişilerin miğferlerine kimyasal çubuk yerleştirmiştik. Ben onları bu şekilde diğerlerinden ayırt edecektim" dedi.
Alanda helikopter çalışır vaziyette yarım saat beklediklerini de aktaran darbeci askerlerden Yüzbaşı Haldun Gülmez, "O esnada görevin iptal olduğu ve Ankara'ya gideceğimiz söylendi. Helikopteri boşaltmamız istendi. Ben de başka bir helikoptere taşındım. Ardından tekrar Marmaris'e gideceğimiz söylendi. Bir kez daha aynı helikoptere geçtim. Marmaris'e geldik. Sahil ışıklıydı. Gece görüş gözlüğünü etkiliyordu. Helikopterler, personeli indirdikten sonra havada beklemeye başladılar. Benim içerisinde bulunduğum helikopterin yakıtı azalınca ayrıldık. Ayrılana kadar çatışma yaşanmadı. Dalaman'a gittik. Kule bizden kimliğimizi ve niyetimizi bildirmemizi istedi. Pilotlar cevap vermeden doğrudan iniş yaptılar. Yere indikten sonra kule, motor susturmaları ve yere inmeleri talimatını verdi. Pilotlar yakıt verilmesini istedi. Kule de etrafımızın sarıldığını talimatlara uyulması gerektiğini söyledi. Yakıt almadan 15 dakika yerde kaldık. Pilotlar görev uçuşunda olduklarını söyledi. Ardından yakıt alıp havalandık" dedi.
MAKİNELİYLE 350 MERMİ KULLANDI
Yakıt aldıktan sonra tekrar döndükleri Marmaris'te yaşanan çatışmaları da anlatan Yüzbaşı Haldun Gülmez, "Marmaris'e geldiğim zaman silah sesleri vardı. Yerdeki timlere yardım etmek içini ateş açtım. Bir mayon kadar mermi kullandım. Bir mayon 300 ile 350 mermiye tekabül eder. İkinci mayonu kullandığım zaman silahım tutukluk yaptı. O sırada göğsümden vuruldum. Ben de ateş etmeyi bıraktım. Daha sonra Çiğli'ye döndüğümüzü hatırlıyorum" dedi.
"KİMSEYİ VURDUĞUMU SANMIYORUM"
Yüzbaşı Haldun Gülmez, ifadesinin sonunda ise yaklaşık 350 mermi kullanmasına rağmen kimseyi vurduğunu düşünmediğini, pişman olduğunu ifade edip, FETÖ ile bağlantısının bulunmadığını da ileri sürdü. Yüzbaşı Gülmez, cemaate ait evlerde kalmadığını, arkadaşları arasında bu evlere gidip gelen olmadığını da söyledi. (DHA)