Av. Aydın Özcan, “Hukuka, örf ve adalete aykırı verilen bu karara karşı adalet arayışımızı sürdüreceğimizin bilinmesini isteriz” dedi.
İzmir Barosu 10 Aralık 2016 günü İstanbul’da yaşanan patlama sonrası “neden İzmir’de patlama olmuyor, yoksa gavur gavura rahat yaşıyorlar mı'” şeklinde paylaşımda bulunan E.Ş. hakkında TCK'nın 216. maddesinde ifade edilen 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçunun unsurlarını oluşturduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusunu inceleyen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu ise, şüphelinin eyleminin düşünce özgürlüğü kapsamında, düşünce açıklama ve eleştiri sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
YAPILAN PAYLAŞIM ŞİDDETE HEDEF GÖSTERMEKTEDİR
Kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki karara tepki gösteren İzmir Barosu Başkanı Avukat Aydın Özcan, düşünce özgürlüğünün demokratik toplumlardaki mutlak sınırının şiddet olduğunu hatırlatarak, E.Ş.’nin kullandığı ifadelerin kamu barışı açısından açık ve yakın bir tehlike oluşturduğunu söyleyerek, “kullanılan ifadeler şiddete doğrudan hedef gösterme amacı ve sonucu taşımaktadır. Nitekim bu paylaşımın üzerinden henüz bir ay geçmeden İzmir Adliyesi’ne yönelik terör saldırısı gerçekleşmiş ve polis memurumuz Fethi Sekin ile adliye çalışanımız Musa Can şehit edilmiştir” dedi.
Gerek ulusal ve gerekse evrensel hukukta düşünce özgürlüğü ile ilgili olarak, hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmasının önüne geçilmesi için ayrıntılı düzenlemeler bulunduğunu hatırlatan Baro Başkanı Av. Aydın Özcan, “Şüphelinin ifadeleri bu çerçevede değerlendirildiğinde açıkça şiddeti över nitelikte olduğu görülecektir” dedi.
ADALET ARAYIŞIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ
“İzmir Barosu olarak şikayetçi olduğumuz fiiller, toplumda nefretin yayılmasına sebep olmaya elverişli, birlik ve beraberliğimize kasteden fiillerdir” diyen Özcan, yargı bağımsızlığını, hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri, basın özgürlüğünü, vatandaşın bilgi alma hakkını savunmak, uygulamak, ülkenin saygınlığı ve aydınlık geleceği için yaşamsal önem arz ettiğini ifade ederek bu değerleri savunmak ve uygulamanın temel hedef olması gerektiğini, bu değerlere aykırı alınan her kararın ise ülkede adalete olan güvenin yitirilmesine neden olacağını söyledi.
İzmir Barosu’nun hukuka, örf ve adalete aykırı olarak verilen bu karara karşı adalet arayışını sürdüreceğini söyleyen Baro Başkanı Av. Aydın Özcan sözlerini “İzmir Barosu olarak Ülkemizin adalete erişmesi için adalet arayışımızı sürdüreceğimizi, üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün yerleşmesi için tüm çabamızla mücadele edeceğimizi kamuoyunun bilmesini isteriz” şeklinde tamamladı.