İzmir Barosu'nun çağrısıyla bugün Konak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen hayvanseverler, Konya Büyükşehir Belediyesi Hayvan Barınağı ile Ankara’nın Mamak ilçesinde yaşanan ve sosyal medyaya düşen görüntülerle ortaya çıkan hayvanlara yönelik şiddete tepki gösterdi
Hayvanseverler, "Hayvanların yaşam hakkını ihlal etmeyin", "Özgürlükleri bizim elimizde" yazılı pankartlar açıp "Barınaklarınız kan kokuyor", "Susma haykır, yaşamak haktır" ve "Zincirleri kır, kafesleri parçala" sloganları attı.
"KÜPELİ HAYVANLAR TOPLANDI"
Hayvanseverler adına basın açıklamasını, İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu üyesi avukat Tuğçe Biçer yaptı. Açıklama şöyle:
"24 Kasım Perşembe Günü, Ankara Mamak'ta belediye ekiplerinin kamyonlarla sokaktan küpeli hayvan topladığını gördük. Hak savunucusu meslektaşlar, gönüllüler, bu hayvanları almak için sabaha kadar bakımevi önünde bekledi. Darp edildiler, polis müdahalesine maruz bırakıldılar. Tüm bu hukuksuzluk ve usulsüzlük silsilesi karşısında hayvanların akıbeti hakkında tek bir açıklama yapmayan belediye, 'Sokakta hayvan olmaz' çağrısıyla Twitter’da sohbet odası açmakla yetindi. Aynı gün, Cumhurbaşkanı’nın iki gün önce ‘Nefis bir yer’ diye tabir ettiği Konya Bakımevi'nde, küpeli köpeklerin sokaklardan toplatılarak hapsedilmiş olduğunu öğrendik. Paylaşılan görüntülerde, köpeklerin açlıktan birbirlerini yediklerini, bir bakımevi çalışanının kürekle birden fazla köpeğin kafasına vura vura onları öldürdüğünü izledik.
"KARANLIK ZİHNİYETİNİZE KURBAN ETMEYECEĞİZ"
Tek bir gün içerisinde yaşanan bunca ihlal, katliam, hukuksuzluk, bugün mevzuatta var olan yasanın etkisizliğini bizlere bir kez daha gösterdi. Meclis’te konforlu alanlarınızda otururken çıkardığınız yasalarınızın hayvanları değil, katliam yapanları koruduğunu bizler biliyoruz. Hayatında hiç bakımevi görmemiş kişilerin hayvanların bu işkence yuvalarına kapatılmasını talep etmesinin sonucu olarak yaşanan ve zihniyet değişmedikçe yaşanmaya da devam edecek bu katliamların asıl sorumlularını hepimiz biliyoruz. Bugün korkuyla, baskıyla, nefret siyasetiyle yönetilen bu ülkede bizler, her canlının yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz. Yitirdiğimiz her can için çok üzgünüz, ama artık öfkemiz üzüntümüzden de büyük. Nefretinizle kuşattığınız bu dönemde, hiçbir zararı olmayan masum hayvanları bu karanlık zihniyetinize kurban etmeyeceğiz."