BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- İzmir Barosu Olağan Genel Kurulu bugün toplandı.. Kurul iki gün sürecek. İzmir Kültürpark içinde yer alan Celal Atik Spor Salonu’nda gerçekleştirilen seçimde İzmir Barosu Başkanlığı için 4 aday yarışacak.
Mevcut İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı olarak yeniden yarışacak. Yılmaz’ın karşısında, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun adayı Sercan Altunordu, İzmir Avukat Hareketi’nden Banu Aşkın İnce ve Mücadeleci Avukatlar Grubu’ndan Tacettin Çolak olacak.
Bugün saat 10.00'da başlaması gereken Genel Kurulda yeterli çoğunluk sağlanamadı. İzmir Barosu Genel Kurulu 6 saatlik gecikme sonucu 16.00'da başladı.
DİVAN BAŞKANI TURAN'DAN 'SAAT' SİTEMİ
Divan Başkanı Av. Çetin Turan kurulun 6 saat gecikmeyle başkamasına tepki gösterdi. Ben 1996-2000 döneminde Baro başkanlığı yaptım. Bizim zamanımızda bu toplantılar bu saatte biterdi. baro yönetimlerinde görev almak zor görevlere talip olmaktır. Yasa bize bir çok sorumluluk ve görev yüklemiş. En önemlisi hukukun üstünlüğü ve insan haklarını savunmak görevini bize vermiştir. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu durum karşısında bizim bir numaralı görevimizdir. Bundan sonra görev alacak arkadaşların da etkili çalışmalar yapacağına inanıyorum" dedi.
TEK ADAM YENİ ANAYASA PEŞİNE DÜŞTÜ!
Yeni anayasa söylemlerine tepki gösteren Turan, "Tek adam yönetimindeyiz. Kuvvetler ayrılığı ilkesi terk edilmiş, parlamento işlevsizleştirilmiş, denetim mekanizmaları ortadan kaldırılmış, yargı bağımsızlığı 22 yıllık dönemde terk edilmiştir. Ekonomik yıkım, yükselen enflasyon, yolsuzluk, talan, kadın cinayetleri yaşıyoruz. Hayvan katliamlarını görüyoruz. Eğitim tarikatlara terk edilmiş. Eşitlik, özgürlük, adalet yok. Gündemde yeni anayasa var. Kim yapacak bu anayasayı? Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir siyasi parti başkanı olarak tarafsızlığını yitirmiş ve kendisi hukuka bağlı hissetmiyor. 'Yargıya gerekenler söyledik' demesinin, 'anayasa kararına saygı duymuyoruz' demesinin, Osman Kavala davasında, 'AİHM'in kararları bizi bağlamaz' demesinin ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz. Anayasal düzene isyan eden Yargıtay Ceza Mahkemesi Başkanını ödüllendiren kimdir? Madem cumhurbaşkanı anayasaya uymuyor, anayasayı cumhurbaşkanına uydurdular. Şimdi hukukun üstünlüğü sıralamasında 142 ülke arasında 117. sıradayız. Yargıya güven konusunda sondan 3'cüyüz. Anayasa ile bağlılığı bu düzeyde olan tek adam yeni bir anayasa tartışması açtı. Anayasaya uymayanlar, AİHM'in kararlarını uygulamayanlar yeni bir anayasa için yollara düştü. Aynı kafadan aynı gün farklı sesler de duyuyoruz. Anayasa mevcut kırıntıları da çok görenler şimdi özgürlüklerden söz ediyor. Tüm mesele Cumhurbaşkanın 5 yıl daha görev yapması. Bu arkadaşların bu yolda Kürt sorunu ile oynayacakları anlaşılıyor. Bu sorunun demokratik yollarla çözülmesini kim istemez. Ancak ilk açılımın nereye gittiğini hatırlayınca ikincisinin nereye gideceğini bilmek kolay değil. 'Seni başkan seçtirmeyeceğiz' diyen Selahattin Demirtaş AİHM'in kararına rağmen hala içeride. Bir sorun var, yolun sonuna gelindi ve tekne su alıyor" diye konuştu.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HUKUK DEVLETİ İLKESİNE GERİ DÖNMELİ!
Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olmadığını belirten Mevcut İzmri Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, Genel Kurulun açılış konuşmasında "Cumhuriyetimizin 101. yılında temel değerlerimiz saldırı altında. Bu uzaklaşma süreci anayasa temelli. 1982 anayasası darbe anayasası hepimiz biliyoruz. 177 maddeden ibaret 117 maddesi 187 defa değiştirildi. Bu değişikliklerin en çoğu mevcut siyasi iktidar tarafından değiştirildi. Şimdi yeni bir sivil anayasa tartışması ve anayasanın ilk 4 maddesinin tartışılması yönünde açıklamalar yapılıyor. Hem de meclis tarafından. İlk 4maddesinin tartışılmaya devam edildiği süreçte biz genel kurulumuzu yapıyoruz. Türkiye CUmhuriyeti, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir. Bir çok alanda yurttaşlarımız ve avukatlar sözel, fiziksel ve ekonomik şiddete maruz kalıyor. Bir meslektaşımız Adana'daa söyledikleri sebebiyle tahdit edildi. Ne yazık ki biz bu tehditleri bugün almıyoruz. Son 20 yılda 500'den fazla avukat katledildi. Neden avukatlar için düzenleme yapılmadı? Aslında var, Avukatlık kanununda var ama uygulanmaz. Neden? Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti deeğil. Bu kuralların uygulanmamasının tek sebebi ne yazık ki ülkemizin hukuk devleti ilkesinden uzaklaşmış olmasıdır. Avukatlık kanunu bize, hukukun üstünlüğünü savunmak, insan haklarını savunma görevlerini veriyor. Biz bu görevleri yerine getirirken yapmamız gereken sadece adliye salonlarında durmak değil. Asıl görevimiz hukukun üstünlüğünü dayanışma içerisinde savunabilmektir. Siyasi anlayışlarımız farklı olabilir. Ancak bugün siyasal iktidarın avukatları ve baroları bölme, itibarsızlaştırma çabasına birlikte karşı durmalıyız. Mücadelemizin yükseleceği günler yakın. Farklı cümleler kurabilir ancak biz yarınların temelini bugünden atmalıyız. Bu haksız tutuklamalar, yanlış uygulamalar son bulmalı. Hukuk devleti ilkesine geri dönülmeli. Selçuk Bozağaçlı, Can Atalay, Selahattin Demirtaş yargı kararlarına rağmen cezaevinde. Yarın hangimizin başına geleceği konusunda bilgimiz yok. Bu sebeple İzmir Barosu ve Çağdaş Avukatlar Grubu bu ilkeleri savundu" ifadelerine yer verdi.
ÖNERGE KRİZİ!
Mücadeleci Avukatlar Grubu Adayı Tacettin Çolak'ın 'çarşaf liste' önergesi kabul edilmedi. Çolak tepki göstererek, " Biz usul ekonomisi bakımından başkanın açılış konuşmasından sonra bu önergeyi verdik. Önergeyi bu biçimiyle değerlendirin. Zaman kaybı önerge sahiplerine ait değil" dedi.
ESKİ CHP'Lİ MECLİS ÜYESİNDEN İZMİR BAROSU'NDA SİYASİ PARTİ TEPKİSİ!
Önceki Dönem CHP Gaziemir Meclis Üyesi İzel Zenginobuz Cumhuriyetçi Avukatlar adına yaptığı konuşmasında İzmir Barosu'nun bir siyasi partinin arka bahçesi olduğunu iddia etti. Zenginobuz açıklamasında, " İzmir Barosu yönetimi sorunları görmezden geliyor. Sadece basın açıklaması yapıyor. İktidara karşı olan bir muhalefet partisi gibi sadece yakınıyor. Sürekli yaptıkları basın açıklamaları yerel basında bile kendilerine yer bulamıyor. Sorunlar öylece boynu bükük bir şekilde bekliyor. Baro yönetimi bir partinin arka bahçesine döndü. İzmir Barosu'nda meslektaşların kullanması gereken salonlar bir siyasi partiye kullandırılıyor. O salonlarda kim olduğu belirsiz fotoğraflar atılıyor" dedi.
İŞGALCİ İZMİR BAROSU!
Baro bahçesi için yasalara yakırı talepte bulunulduğuna dikkat çeken Zenginobuz, "Baro bahçesi yeşil alana kulübe olarak yapılmış bir kaçak yapı. Sonrasında imar barışı ile yapı kayıt belgesi alıyor. Bu usulsüz yapı Baro talebi üzerine Bayraklı Meclisinden talep ediliyor. Tahsis Sayıştay raporlarına konu oluyor ve usulsüz bulunuyor Bu tahsisin yapılmayacağını İzmir Barosu bilmiyor mu? Neden yasalara uymuyorsunuz? Hukukun üst,üünlüğünü savunması gereken İzmir Barosu bu yapının işgalcisi konumunda. 116 yıllık İzmir Barosu'nun 'işgalci' olarak adlandırılmasına neden olunuyor. Siz İzmir Barosu'nu 6 yılda işgalciliğe kadar düşürdünüz. Baronun itibarını ayaklar altına aldınız. İzmir Barosu sivil insiyatiflerin, derneklerin peşinde koşan küçük bir grup oldu " dedi.
DEM PARTİ'YE SALON TESİS ETTİNİZ...
Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'ndan Ali Barış Ercan, "DEM Parti'ye salon tesis ettiniz. Teröristlerin fotoğraflarını İzmir Barosu'na asamazsınız. Hep sustunuz ve biat ettiniz. Ankara'ya gidemediniz, önünüzü iliklediniz. Bu ülkede çözüm süreci yaklaşıyor. Ne yazık ki siyasi iktidar buna adım adım gidiyor. İzmir Barosu'na soruyorum; bu çözüm sürecine giderken kazanan başkan adayı ve yönetim kurulları şehitlerimizin üzerine basarak bu sürece eşlik mi edecek? Yoksa İzmir Barosu burada yok mu diyecek?" dedi.
İŞGALCİ SÖYLEMİNE YANIT: İŞGALCİ DEĞİL KİRACIYIZ!
Gelen eleştirilere yanıt veren Mevcut Baro Başkanı Sefa Yılmaz, "Burada herkesin eleştirisini söyleme özgürlüğü var ama hakaret dili kullanmadan. Çok bağırınca seçim kazanılmıyor. Klavye başında seçim kazanılmıyor. Doğru şeyler yaparsanız, ki doğru düşünmeniz gerekir. Her şeyden önce doğru bilgiye ulaşmadan doğru söyleyemezsiniz. İzmir Barosu'nda işgalci dediler. Hayır biz kiracıyız. Kiramızı ödüyoruz ve kullanmaya devam ediyoruz. Bu arkadaş bir avukat olarak mı konuştu, yoksa başka siyasi partinin temsilcisi olarak mı? Baro bahçeyi barodan almak isteyen bir zihniyet olarak mı konuştu? Neden avukatların hizmet aldığı bu alanı terk etmesi için yüksek sesle bağırıyorsunuz? 1 yıllık kira bedeli de peşinen ödenmiştir. Oradaki binaları biz yapmadık. Biz oraya çökmedik. Biz yaptığımız her şeyin hukuka uygun olmasına dikkat ediyoruz. Dinlemeyi bilmeden anlayamazsınız" ifadelerine yer verdi.
CHP'NİN ARKA BAHÇESİ Mİ OLDUK?
İzmir Barosu'nun bazı partilerin arka bahçesi olduğu iddialarına yanıt veren Mevcut Baro Başkanı Sefa Yılmaz, " Biz 2023 genel seçimlerinde ve yerel seçimlerde 3 bin avukatı sandık ve seçim güvenliği için eğittik. Bu süreç içerisinde bize değişik partilerden çoğunluğu da CHP'den yarıdm talepleri geldi. Biz bin 500 okula meslektaşlarımızı gönderdik. Yurttaşımızın oyu güvende olsun diye. Şimdi biz CHP'nin arka bahçesi mi olduk? İtirazları yaptık, biz CHP'nin arka bahçesi mi olduk? Yerel seçimler öncesinde bütün aday adayları Baroyu ziyaret etti. Hepsiyle fotoğraf verdik, hepsinin arka bahçesi mi olduk? Özgürlük İçin Hukukçular Derneği 14 Şubat 2024 günü İzmir Barosu'nda olağan bir genel kurul yaptı. Bir derneği baroda genel kurul yapması önünde engel mi var? Doğru bilgi olmadan doğru ifade edemezsiniz.
YÖNETİM KURULU OYÇOKLUĞU İLE İBRA EDİLDİ
Yönetim kurulu ve denetim kurulu oyçokluğu ile ibra edildi. Tahmini bütçe de oyçokluğu ile kabul edildi.
PAZAR GÜNÜ SANDIK BAŞINA
İzmir Barosu'na kayıtlı avukatlar 20 Ekim Pazar günü Baro başkanını, yönetim kurulu üyelerini, denetleme kurulu üyelerini, disiplin kurulu üyelerini ve TBB Genel Kuruluna katılacak delegeleri seçmek için sandık başına gidecek.
Seçim saat 09.00'da başlayacak ve 17.00'de sona erecek.