İzmir Diyarbakır arasında dostluk köprüleri atıldı
AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait’in öncülüğünde Balkan Anadolu Derneği’nin düzenlediği Diyarbakır gezisi ‘barış mesajlarıyla’ gündemin ilk sırasına yerleşti. Sait, “Ben olayın bu kadar büyüyeceğini düşünmemiştim. Halkın ilgisi çok ciddi bir iş yaptığımızı gösterdi. Bu olayı siyasal bir hareket olarak değerlendirmemek gerekiyor. Gelecekte Türkiye’ye önemli oranda etkileyecek bir olayın kıvılcımlarını atıyoruz. Bizim gezimiz çok konuşulacak. Hatta tarih sahnesinde bile bu gezi çok konuşulacak” dedi.
EGE POSTASI/ HABER SERVİSİ- AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait, Diyarbakır’a yapılan ‘barış gezisini’ değerlendirdi. Sait “Uzun zaman önce planladığımız geziyi noktaladık. Riskli olabilecek bir geziydi. Bazı kesimlerin tepkiler gösterdiği bir geziydi. Başbakanımızın Recep Tayyip Erdoğan’ın bu geziyi desteklediğini bildiğimiz için bu geziyi samimi şekilde yaptık. Uçaktaki karşılaştığımız iki oğlu terör örgütünün dağ kadrosunda bulanan Fatma Doğan samimi olduğumuzu duyduğunda bizim gezimize katılması ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösterdi. Daha sonra Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in bizi çiçekler ile karşılaması samimi sürecin başladığını hissettik. Sokak gezilerimizde Diyarbakırlı ve Mardinli vatandaşlar Türkçe ve Kürtçe herkes barışı istediğini söyledi. Halk bu sürecin tamamlanmasını istiyor. Halkın isteğini siyasilerin görmesini istiyoruz. Esnafın çoğu heyetimizdeki arkadaşlardan para bile almadı. Samimi bir ortam başladığını düşünüyorum. Ben olayın bu kadar büyüyeceğini düşünmemiştim. Halkın ilgisi çok ciddi bir iş yaptığımızı gösterdi. Bu olayı siyasal bir hareket olarak değerlendirmemek gerekiyor. Gelecekte Türkiye’ye önemli oranda etkileyecek bir olayın kıvılcımlarını atıyoruz. Bizim gezimiz çok konuşulacak. Hatta tarih sahnesinde bile bu gezi çok konuşulacak” dedi.
DERTLERİ DİNLEDİK, NOT ALDIK, KÜLTÜR SARHOŞU OLDUK
Sait “olayın bir diğer yönü Diyarbakır ve Mardin’de aynı zamanda kültür gezisi oldu. Hasankeyf’te sular altında kalacak olması ile oradaki vatandaşın dertlerin dinledik ve isteklerini not aldık. Çok sayıda tarihi yere uğradık ve bu tarihi yerlerin hepsinin gezilmesi gerekiyor. Bu tarihi yerleri o kadar hızlı gezdik ki resmen kültür sarhoşu olduk” diye konuştu.
Genel Merkez ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sürece bakışını değerlendiren Sait, “Benim aldığım bilgiler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyu yakından takip ettiğidir ve bu olayı memnuniyet ile karşıladığıdır. Kimse bize darılmasın biz programı çözüm sürecine destek vermek için yaptık. Bu durum bize oy kazandıracak bir durum değil. Böyle düşünmek olayın samimiyetin bozar. Bu olay tamamen Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda yapılmış bir hizmettir. Şu an çok mutluyum. Midyat’ta balkondan selamlamak için çıktığımda herkesin yüzünde bir gülümse gördüm. Herkes geziye katıldığı için çok mutlu oldu. Bu gezinin önemini daha sonra daha iyi anlayacağız. Birkaç gün sonra İzmir’de Doğu Ergil ile birlikte bu gezini değerlendirilmesi yapılacak. Bu gezini adeta bir röntgeni çekeceğiz.
BDP’Lİ VEKİLLERİN GEZİSİ YANLIŞTI
Biz İzmir gelmeleri için tüm gittiğimiz yerlerde davetimizi yaptık. Ama Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde ve sivil toplum örgütlerinin(STK) katılımı ile Türkiye genelinde geziye başlayacaklarmış. BDP milletvekillerinin yaptığı gezinin yanlış olduğunu söylüyorum. Ama STK ve odaların bu geziyi yapması daha doğru olur. Olaya siyaset karışmaz Diyarbakır’ın öz insanı geziye katılması çok önemlidir. Trabzon, İzmir gelecekler. Hatta Galip Ensarioğlu Salihli’den gelen arkadaşlarımız davet etti. Onun için kuzu keseceklermiş bende arkadaşlara takılarak bana tavuk bile kesmediniz dedim. Ben bu gezide öyle bir ödül aldım ki her şeyden önemlidir.
BAYDEMİR SAMİMİ AMA TEK YETKİLİ DEĞİL
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in yapılan geziye yaklaşımını değerlendiren Sait, “Baydemir samimi bir insan ama her şeyi yapabilecek konumda ve yetkide değil. Baydemir bazı konuşmalarından kendi partisinden tepki aldı. Hatta belediyesindeki bir temizlik işçisi bile onu sorguladı. Baydemir’in de üzerinde bazı güçler var. BDP içinde bu işi çözmek isteyen var ama onların üstünde bu işin çözülmemesini isteyenler var. Önemli olan istemeyenlerin geri çekilmesidir. Bu olayın önündeki iki engel var biri CHP ve MHP muhalefetidir. Diğer bir engel ise BDP içerisinde bazı grupların barış sürecini istememesidir. Bunlar yüzünden Osman Baydemir ve Ahmet Türk gibi barış sürecine kattı sağlayanların samimiyeti göz ardı ediliyor. Ama bu iş olacak çünkü halk bunu istiyor. Başbakan Erdoğan bu işte kararladır. Halkta bu işin bitmesini istiyor. Her doğumda sancılar olur. Sıkıntılar bile doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Sıkıntıların olması doğru yolda olduğun gösterir. Sonuçta demokrasi var bunu istemeyenlerde vardır. Ama çoğunluk bunu istiyorsa halkın dediği olur.
ARKAMIZDA HALK VAR
Herkesin konuşması kendini bağlar. 100 kişilik bir heyetiz ama bir bu kadar daha gelecek olan vardı. Rıfat Sait’in balkanları temsil etmesinin bu olayla bir alakası yok. Olayı buraya çekersek asıl meseleyi kaçırırız. Halk Sait’in Balkanlarını temsil edip etmediğini gördü. Önemli bir balkan gücü bizi destekliyor. Halk bizimle geliyor arkamızda halk var. Olayı doğru anlatmak gerekiyor. Olayın arkasında bir insanlık var. Güneydoğu vatandaşları Balkan oyunlarını gördü. Bizim küskünlüğümüz ya da aramızda kavga yok. Balkan insanı gayet şefkatlidir. Balkanlardaki tüm vatandaşlar Türkiye’nin daha iyi yerlerde olması ister. Birkaç tane uç noktalarda insanlar varsa bu bizi ilgilendirmiyor. Yani burada Balkan insanı olarak Güneydoğu insani ile halay çektiysek asılalım m? ‘Bilmiyorlar bilseler böyle yapmazlardı’ diyorlar. Bilinmeyeni anlatıyoruz. Doğruyu anlatmamız gerekiyor. Bilmediklerini anlatmamız gerekiyor. Kürtçe konuşan bir amca sarılmak istediğini ve barış istediğini söyledi. Ön yargıları yıkmak gerekiyor. Sanki Balkan insanı ile Doğu insanı kavgalı bir görüntü varmış gibi algılanıyor. Oysa böyle bir durum yok. Balkanlar bu konuda haksızlık yapılıyor.
HASANKEYF İÇİN MÜCADELE EDECEĞİM
Hasankeyf’in sular altında kalacak olmasının ilişkin açıklama yapan Sait, “Hasankeyf belediye başkanı ile konuştuk. Orası önemli bir tarihi merkezdir. Çok sayıda medeniyet yaşamış. Orasının sular altında kalmasını kimse istemeyiz. Başbakan Erdoğan tarihi sular altında kalmamasını söylemiş. Eğer böyle bir durum varsa bende Başbakanımıza bu konuyu tekrar ileteceğim. Devlet Su İşleri ve Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bu konuyu soracağım. Eğer Başbakanımızın bir sözü varsa bende Hasankeyf’in sular altıda kalmaması için mücadele edeceğim. Ben İzmir milletvekiliyim ama benden istekte bulundular bende bu istekleri gerekli mercilere ileteceğim. Türkiye’nin en büyük açığı enerjidir. Orada bir kaç milyar dolarlık bir enerjiden bahsediliyor. Oraya verilecek destek hem enerji hem de tarım için önemli bir kaynak oluşturulacak. Yarınlar için önemli bir çalışmadır. Sadece o bölgeye değil tüm Türkiye için yapılacak bir çalışmadır. Belediye Başkanı orada alternatif ikinci plan olduğundan bahsetti. Neden ikinci planının neden devreye sokulmadığını ve yapıların oradan sökülüp başka yerlere taşınabilir mi diye sormak istiyorum. Ben milletvekili olarak üzerime düşeni yapacağım ama konuyu ile ilgili makamlar çalışmalarını yapacaktır diye düşünüyorum.
“YENİ ADRES VAN VE ERBİL”
Diyarbakır gezisi ardından yeni projelerin sinyalini veren Sait, “Bizden buradan Van’a gitmeye düşünüyorduk. Ama zaman kıtlığı ve uçak ayarlayamadığımız için yapamadık. Ama Milletvekilimiz Burhanettin Karatürk bizi illa ki Van’a çağırıyor. Ama Van’a gideceğiz. Daha sonra ise Kuzey Irak’a Erbil’e gideceğiz. Ama en önemlisi Balkanlara gitmek istiyoruz. Balkanları da gezmek istiyoruz. Giderken Şanlıurfa’dan, Diyarbakır’dan doğu kentlerinden kardeşlerimizi Balkanlara götürmek istiyoruz.
AİLESİ İLE DESTEK VERDİ
Diyarbakır ve Mardin’e düzenlenen ziyarete Balkan İşadamları Derneği Başkanı İsmail Karaduman da ailesiyle gelerek destek verdi. Eşi Aslı Karaduman, kızları 6 yaşındaki Ecrin Naz ve 1,5 yaşındaki Halkı Talha ile programı takip eden Karaduman, ,”Buraya ailem ile birlikte geldim. Sürece destek veriyoruz. Biz, farklı kültürler olabiliriz ama farklılıklarımızı zenginlik olarak görmeliyiz. Bu sürecin başarıya ulaşacağına inancım tamdır. Çözüm sürecini duyan 50 adet büyük yatırımın Diyarbakır’a yöneldiğini söylediler. Bu gerçekten çok önemli. Biz, STK’lar olarak önyargılarımızı kenara bırakıp bölgeye gidebiliyorsak işadamları da gidebilir. Sürekli ‘terör var, gerginlikler oluyor’ denilen yerlere çocuklarımı aldım ve öyle geldim. Burada yaşanan sorunlardan en çok çocuklarımız etkileniyor. İyi eğitim alamayıp, iyi şartlarda yetişemeyince sorunlar daha da artıyor. Bir anne, baba evladının genç yaşta hayatını kaybetmesini ister m? Bu duyguları içimde yaşadığım için henüz daha 1,5 yaşında olan sadece anne ve baba diyebilen çocuğumu da yanıma alıp geldim. Bu acılar artık son bulsun” dedi.