Gelecek-Saadet Grubu İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, TBMM Genel Kurulu Bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada emeklinin ve asgari ücretlinin hak ettiği ücreti alamadığını belirtti.
“HAYAT PAHALILIĞI MİLLETİN BELİNİ BÜKMÜŞTÜR.”
Konuşmasında, hayat pahalılığını eleştiren Bilici, “Ülkemiz şüphesiz ki kötü günlerden geçmektedir. Hayat pahalılığı, milletin belini bükmüş; vatandaşın ekonomi yönetimine olan inancı yerle yeksan olmuştur. İktidar, ülkeyi düştüğü bu durumdan çıkarmayı gündemine almak yerine; muhalif belediyelerle takışarak günlerini geçirmektedir" dedi.
‘’BUNUN ADI ENFLASYON İLE MÜCADELE DEĞİL GARİBAN İLE MÜCADELEDİR’’
Bilici, Asgari ücret zammı için konuşulan rakamların yeterli olmadığını, vatandaşın %30 civarında yapılacak bir zam karşısında yaşama şansı olmadığını belirtti. Bilici konuşmasında ‘’ Bugün asgari ücret zammı için konuşulan oranlar, asgari ücretliyi sert bir kışın beklediğinin habercisidir. İktidar, ekonominin bu hale gelmesinde hiçbir payı olmayan emekliyi ve asgari ücretliyi hedef tahtasının tam ortasına yerleştirmiştir. Değerli arkadaşlar %30’lar seviyesinde yapılacak bir zam, asgari ücretliyi hayattan koparacaktır. Bunun adı enflasyonla mücadele değil; garibanla mücadeledir.’’ Dedi.
‘’İKİ EMEKLİ MAAŞININ BİR AÇLIK SINIRI ETMEDİĞİ DÜZEN; 2024 YILI TÜRKİYE EKONOMİK DÜZENİ’’
Bilici konuşmasında, en düşük emekli maaşı alan iki kişinin maaşları toplamının açlık sınırını yakalayamadığına işaret etti. Bilici, yapmış olduğu konuşmada ‘‘Emeklilerimiz bu şartlar altında ya ek iş yapmak ya da evlatlarının eline bakmak durumundadır. Sosyal devlet olan ülkemiz için bu durum, nereden bakarsanız bakın kabul edilemez" dedi.
‘’EMEKLİ SİYASİ PROPAGANDAYA DOYMUŞ; MASAL DEĞİL İCRAAT DUYMAK İSTİYOR’’
Emeklilerin artık siyasi propagandalar duymak istemediğini belirten Bilici, ‘’İktidar için hayırlı olan; toplumun algısını değiştirmeye ayrılan bütçenin, propagandaya ayrılan kaynakların ivedilikle vatandaşa, emekliye, asgari ücretliye çevrilmesidir" dedi.
‘’ZAMANINDA ÖVGÜLERE MAZHAR OLAN ANKARA’DAKİ HAKİMLER BUGÜN BİRBİRLERİNE SUÇ DUYURULARINDA BULUNUYOR!’’
Yargıtay’daki bir dairenin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını eleştiren Bilici, ‘’ Ülkemiz yargısı, kendi içerisinde ayrılığa düşmüş; zamanında övgülere mazhar olan ‘’Ankara’daki hakimler’’ birbirlerine suç duyurularında bulunur olmuştur. Anayasa’yı ve temel insan haklarını korumakla mükellef Anayasa Mahkemesi’nin itibarında ciddi yaralar açılmıştır. Türkiye’nin yeni bir Anayasaya ihtiyacı olup olmadığı tartışmalarından daha mühimi mevcut Anayasanın nasıl korunacağıdır" dedi.
‘’KAYYUM UYGULAMALARI DEVLET İLE VATANDAŞ ARASINDAKİ BAĞI ZEDELEMEKTEDİR’’
İktidar’ın 2016 yılından beri uyguladığı ‘’kayyum siyasetini’’ eleştiren Bilici, kayyum uygulamasının demokratik bir ülkede kabul edilmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Bilici yapmış olduğu konuşmada ‘’ İktidar, kayyum uygulamalarının halkın güvenini zedelediğini artık anlamalıdır. Bu uygulama, devlet ile vatandaş arasındaki bağı koparmaktadır. Bir kişinin ya da bir grubun suç işlediği iddiası varsa, hukuk devleti ilkeleri gereği yargı süreci işletilir; bunlar bahane gösterilerek yerel yönetimlere kayyum atanmaz. Şayet atanırsa bu, topyekün halkın iradesinin cezalandırılması anlamına gelecektir" dedi.