Statla ilgili yükseklik ve güvenlik yönünden itirazlarını belirten oda yönetimi, İzmir’in önemli meselesi haline gelen stadyum kararlarının kent bütününde, katılımcı bir modelle ele alınması gerektiğini dile getirdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından itirazlarının titizlikle ele alınmasını ve bu konuda tüm yerel yöneticilerin de görevlerini yerine getirmelerini beklediklerini belirten odanın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Kamuoyunda Karşıya Stadyumu olarak bilinen Karşıyaka ilçesi, Aksoy Mahallesinde 26675 ada 11-12 nolu parsellerde E=1.00 TAKS=0.60 yapılaşma koşullu Stadyum Alanı ile E=1.7 yapılaşma koşullu Sosyal Tesis Alanı belirlenmesine ilişkin 1/5.000 ölçekli Nazım ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği ile ilgili olarak planlama ve şehircilik ilkeleri yönünden inceleme yapılmış ve yapılan incelemelerden sonra tarafımızca kulüp yönetimi ve plan müellifi odamıza davet edilmiştir. 17 Ağustos 2017 Perşembe günü şubemizde gerçekleştirilen toplantıya Karşıyaka Spor Kulübü Yönetimi, Plan müellifi ve İZVAK Derneği Başkanı ile Yönetim Kurulumuz katılmıştır.
İzmir kentinin önemli bir meselesi haline gelen “Stadyum” kararları öncelikle kent bütününde, katılımcı bir model ile ele alınmalıdır. Uygulanacak projeler geçici, günlük çözümlerden ziyade, spor kulüplerimizin ve kentimizin geleceğe yönelik ihtiyaçları ile kentin ve kent halkının faydasına kamu yararı temel prensibi ile şekillenmeli ve bu kararlar bilim, teknik ve hukuk ışığında hazırlanmalıdır. İmar Planı kararlarının, uygulamaların temelini ve anayasasını oluşturan kararlar olması nedeniyle imar planları ile üretilecek kararların kentimize ve dolayısıyla kentte yaşayan tüm vatandaşlarımıza fayda sağlaması temel esastır.
Anayasanın verdiği görev ile Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan “Karşıyaka Stadyumuna” ilişkin imar planı kararlarından dolayı ileride oluşabilecek can ve mal kayıplarından duyduğumuz endişelerimizi ve önerilerimizi kamuoyu ile paylaşma gereksinimi duyuyoruz.
Askı ilanında bulunan imar planlarına yönelik değerlendirmelerimizde özetle 2 konu vurgulanmıştır.
Yükseklik Yönüyle İncelendiğinde;
Askı ilanında yer alan İmar Planında hem Stadyum Alanı için hemde Cemal Gürsel Caddesine cepheli olan bölüme önerilen Sosyal Tesis Alanı için yükseklik tanımı yapılmamıştır. Öyle ki, kent silüeti açısından yükseklik tanımının imar planları üzerinde gösterilmesi yönetmelik ile tariflenmiştir. Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin ilgili maddesinde imar planları hazırlanırken yapı nizamları, TAKS, KAKS, yükseklik, yapı yaklaşma mesafelerinin plan üzerinde belirtilmesi gerektiği yönetmeliğin maddesi ile hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca aynı yönetmelikte “Kat adedi veya bina yüksekliğini artıran imar planı değişiklikleri, yörenin yerleşim özellikleri, dokusu ve kimliği dikkate alınmak suretiyle, şehrin veya alanın yakın çevresini silüeti, yapıların güneşe göre cephesi ve yönlenmesi özelliklerini olumsuz yönde etkilememesi esas alınarak yapılır.” Hükmü bulunmaktadır. Bu eksiklik itirazımız ile dile getirilmiştir. Dolayısyla konunun bütüncül olarak ele alınması, çevre yapılaşmaların güneşlenmesi, havalanma iklimsel durumların değerlendirilmesi ve çevresel sorunları baştan önlemek amacıyla imar planında gerekli etüdlerin yapılarak kat yüksekliğinin belirlenmesi ve imar planı kararında belirtilmesi ile bu belirsizlikler giderilebilecektir.
Güvenlik Yönüyle İncelendiğinde;
Yapılan incelemede, Stadyum Alanı olarak belirlenen alanın Cemal Gürsel Caddesi, 1746 sokak, 1743 sokak ve Sancar Maruflu Sokağı arasında kalan adanın içerisinde, konut dokusu ile çevrili olduğu, getirilen yapılaşma koşulları doğrultusunda Stadyum alanı ile Konut Alanları arasında yeterli mesafe bırakılmadığı tespit edilmiştir.
Stadyum Alanına ilişkin onaylanan plan değişikliklerinde, parselin cephe aldığı tek yolun kuzeyinden geçen 7.00 metre Yaya Yolu olduğu, yapılması planlanan 15.000 kişilik Stadyumda olası olumsuz bir durumda can güvenliği açısından sorun yaratacağı, olası bir güvenlik sorununda (yangın, deprem vb.) bu alanın nasıl tahliye edileceğine dair bir hükmün planlarda yer almadığı tespit edilmiştir.
Dolayısyla bu türlü yüksek yoğunlukta kullanım içeren alanların çevresinde yeterli büyüklükte araç yolunun , yoğunluğu deplase edebilecek açık kamusal alanın olması ve herhangi bir parsel ile bitişik olmaması olası yukarıda belirtilen riskleri ancak azaltabilecektir.
Yukarıda açıkladığımız tespitler öncelikle kulüp yönetimine aktarılmış ve akabinde planı onaylayan ilgili idare olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığına dilekçe ile iletilmiştir. TMMOB Şehir Plancıları Odası olarak, ülkemizin sağlıklı ve düzenli kentleşmesi, kent planlarının Şehircilik esaslarına ve meslek ilkelerine uygun yapılması için gerekli girişimlerde bulunmak Anayasanın tariflediği bir görevdir. Keza, ülkemizin sağlıklı ve düzenli kentleşmesini sağlamaya çalışmak sadece meslek odalarının değil, tüm kamu idarelerinin de asli görevidir.
Yapılan itirazın temelinde ileride yaşanacak olası bir deprem, yangın v.b olayda teknik olarak tüm güvenlik önlemlerinin alınması ve bu güvenlik önlemlerine ilişkin mekansal kararların imar planlarına aktarılması dayanmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, kent içinde yer alan bu alanda oluşacak olası bir facia tüm İzmirli’nin canını yakacaktır. Bu nedenle, tespitlerimizin ilgili kurum olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından titizlikle ele alınmasını ve bu konuda tüm yerel yöneticilerinde görevlerini yerine getirmelerini almış oldukları sorumluluk gereği bekliyoruz.
Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yapmış olduğumuz itirazımız, İzmir Büyükşehir Belediye'si ve Karşıyaka Belediye'sinin sorumluluk sahası içinde olması sebebiyle Belediye Başkanlıklarına bilgi amaçlı gönderilmiştir.” (DHA)