TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın İzmir ziyareti sırasında kentteki vaka sayılarının kontrol altına alındığını ve yüzde 50 oranında azalma olduğunu söylemesinin ardından İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger geçtiğimiz günlerde yaptığı denetimde İzmir’de son dönemlerde vaka artışının başladığını ifade etmiş ve “Vaka artışlarının sebebini bizler de henüz çözebilmiş değiliz. Aldığımız tedbirlerle bu artışların olmaması lazım. Denetimler üst seviyede. Bunu anlamaya çalışıyoruz ona yönelik çalışmalarımız sürmekte” demişti.
Yaşanan gelişmelerin ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Bakan Koca, İzmir’in de aralarında bulunduğu yedi il başta olmak üzere Türkiye genelinde vaka sayılarında artış olduğunu söyledi.
İzmir’de yaşanan vaka artışlarını değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, pandemi kurallarına uyulduğu halde vaka artışı yaşanmasının temelinde tedbirlerin salgını önleme noktasında yetersiz kaldığını ifade etti. Dr. Çamlı, “Ya yeterli tedbir alınmamıştır ya da alınan tedbirlere yeterince uyulmuyordur. Çünkü biz tedbir aldığımız halde vaka artışından söz ediyorsak bir yerde yanlışımız olduğunu düşünebiliriz” diye konuştu.
“BİR YERDE YANLIŞIMIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNEBİLİRİZ”
Koronavirüsle mücadelede tedbirlere riayet kadar alınan tedbirlerin salgını önlemede yeterli olması gerektiğini de belirten Dr. Çamlı, “Eğer kurallara riayet edildiğinden eminsek aldığımız tedbirlerin yeterli olmadığını düşünebiliriz. İki nokta vardır. Ya yeterli tedbir alınmamıştır ya da alınan tedbirlere yeterince uyulmuyordur. Bu ikisinden birinin olması lazım. Çünkü biz tedbir aldığımız halde vaka artışından söz ediyorsak bir yerde yanlışımız olduğunu düşünebiliriz. Eğer Sayın Valimiz denetimlerde bu tedbirlere yeterince uyulduğunu düşünüyorsa o zaman demek ki bu tedbirler şu anda bu salgını azaltacak düzeyde değildir ve artışına engel olamıyordur” dedi.
“MASKE VE FİZİKSEL MESAFE KURALLARINA UYULMUYOR”
Toplumsal hareketliliğin salgının kontrol altına alınması noktasında büyük bir handikap olduğunun altını çizen Dr. Çamlı, “Bu salgını neden arttığını biliyoruz. Salgının artışının ardındaki temel neden toplumsal hareketliliğin artması. O halde buna sebep olabilecek özellikle AVM’ler, pazarlar, bir takım restoranlar, kafeteryalar, eğlence merkezleri ve barlar gibi alanlardaki tedbirlerin yeterli olmadığı sonucu çıkartılabilir. Çünkü bizim pratikteki gözlemlerimiz bu tür yerlerde maalesef ki maske ve fiziksel mesafe kuralına uyulmadığı yönünde. Bunun yanında mesai saatlerinin kademelendirilmesi toplu taşımada yükü azaltabilir. Çünkü baktığımızda toplu taşımanın tıklım tıklım olduğunu görüyoruz. Buralarda maske kullanımı kısmen uygulansa da fiziksel mesafeye ne yazık ki uyulamıyor. Vatandaşımızın şunu düşünmesi gerekiyor; gerekmedikçe evden çıkmak, gezmek gibi şeylerin yapılmaması gerekiyor. Pandemi süresince evde kalmak en iyisi. Sadece kamu kurumlarında değil özel sektörde de esnek mesai, kademeli ya da evden çalışma teşvik edilebilir. Ayrıca gerekmedikçe evden çıkmamak en doğrusu. Çünkü vaka sayıları artıyor. Bunun ciddiyetini artık fark etmemiz gerekiyor. Bu gelip geçici değil” diye konuştu.
REHAVET MESAJLARINA TEPKİ
Dr. Çamlı, yetkililerin vatandşaları salgın konusunda rehavete yöneltecek söylemlerden kaçınması gerektiğini belirterek şunları söyledi; “Özellikle idarecilerin şu beyanlarına çok dikkat etmek lazım; İzmir’de bundan 15-20 gün önce vaka sayıları yüzde 50 azalır gibi göründüğünde topluma 15 gün sonra bu işler tamamen hallolacak gibi bir mesajın verilmemesi gerekiyor. Bu işin çok uzun sürebileceğinin, sabır ve azimle üzerine gidilmesi gerektiğinin söylenmesi gerekiyor. Kısa bir dönemde bu salgının geçmeyeceğini, uzun bir mücadele olacağını ve bu sürede de rehavete kapılmadan kurallarda herhangi bir esneme olmadan ilk günkü gibi kurallara riayet etmek ve etmeyenleri de uyarmak gerekiyor. “
“SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI OLMALI GİBİ TOPTANCI BİR UYGUN OLMAZ”
Vaka ve ölüm sayılarındaki artışın önüne geçilememesi olası bir sokağa çıkma yasağı söylentilerini de gündeme getirdi. Yasakların gerekli değerlendirmeler yapılmadan getirilmesinin etkili sonuçlar vermeyeceğini söyleyen Dr. Çamlı, “Avrupa’nın bazı ülkelerinde bu tür kısıtlamaların geldiğini görüyoruz ama bu kısıtlamalar ne kadar kontrol sağlıyor, bunların çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Bu nedenle pandemide alınan verilerin halk sağlığı uzmanları ve epidemiyologlarla değerlendirilmesi gerekiyor. Gerçekten sokağa çıkma yasağını gerektirecek bir boyutta mıyız ya da yasaktan fayda sağlamamız mümkün mü gibi konuların konuşulması gerekiyor. Ülkemizde sokağa çıkma yasaklarının olacağı yönünde bazı duyumlar alıyoruz. Yasak için dediğimiz gibi verilerin değerlendirilmesi gerekiyor. Sokağa çıkma yasağı olmalı gibi toptancı bir yaklaşım şu anda çok uygun olmaz. Tek çözüm oymuş gibi bakmak doğru değil. Pandemi devam ediyor. Şakası yok ve biz rehavete kapılamayız. Sokakta gördüğümüz görüntüler bizi üzüyor. Restoranlarda, kafelerde, Kordon boyunda ya da bu gibi yerlerde gördüğümüz maskesiz ve sosyal mesafesiz görüntüler hepimizi tedirgin ediyor. Şunu ısrarla söylüyorum; fiziksel mesafeye uymak ya da maske takmak kişisel bir tercih değil toplumsal bir zorunluluktur.