İzmir Tabip Odası'ndan domuz gribi raporu

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Candan Çiçek, grip virüsü ve bu hastalığa karşı alınması gereken önlemlere ilişkin bilgiler verdi. Prof. Dr. Çiçek, girip vakalarının bu yıl erken 'pik' (ani yükselme) yaptığını, bu yükselmenin havanın soğuk olmasıyla ilişkili olduğuna vurgu yaptı. Prof. Dr. Çiçek, "Domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsünden korunmanın en iyi yolu grip aşısı" dedi.

Haberler / Genel

15 Ocak 2016 Cuma 17:35

PAYLAŞ

İzmir Tabip Odası'nda yapılan basın toplantısına, odanın Genel Sekreteri Mete Güzelant, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bilgin Arda ile aynı üniversitenin Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Candan Çiçek katıldı.

Grip aşısı yaptırması gerekenler, risk grubundakiler, korumsa yolları ve virüsün bulgularıyla ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Arda, Sağlık Bakanlığı verilerine göre grip vakalarının 2015 yılının 40'ıncı haftasında görülmeye başlandığını kaydetti. Vaka sayısında 50 ve 51'inci haftalarda artış görüldüğünü de söyleyen Prof. Dr. Arda, "Bakanlığın verilerine göre ayakta tedavi gören hastalardan bin 72'sinden alınan örneklerde 124'ünde İnfluenza A tipi virüsü pozitif çıkmış, bunlardan 73'ü domuz gribi olarak da bilinen H1N1, 39'u ise H3N2 virüsü, ayrıca 2 bin 905 yatan hastadan 463'ünce H1N1, 134'ünde de H3N2 tipi virüs tespit edilmiş. Ege Üniversitesi'nde ise 21 Aralık- 12 Ocak tarihleri arasında başvuran 111 hastadan 43'ünde İnfluenza A tipi virüs tespit edildi, bunlardan 30'u yatarak tedavi oldu ve bir çoğu da taburcu edildi. Hastanemize santral sinir sistemi bozukluğu enfeksiyonu şikayetiyle başvuran bir hastamızda da İnfluenza A tipi virüsü tespit edildi ve bu hasta hayatını kaybetti. Risk grubundaki hastanın kesin ölüm nedeniyle ilgili bir şey söylemek çok güç" dedi.

'ÖLDÜRÜCÜ OLAN İNFLUENZA A TİPİ VİRÜS'
İnfluenza virüslerinin 3 tipi bulunduğunu bunların alt katmanlarında da bir çok virüs tipi yer aldığını, bunlardan İnfluenza A tipi virüsün öldürücü olduğunu ve H1N1'in de İnfluenza A tipi virüs alt katmanında yer aldığını dile getiren Prof. Dr. Arda, "İnfluenza virüsü ile her hangi bir yolla karşılaşan kişilerde yaklaşık 1-4 gün sonra klinik bulgular görülmeye başlar. Burun akıntısı, boğaz ve baş ağrısı, öksürük, ve 38 derecenin üzerinde seyreden ateş, halsizlik, terleme, gözlerde kızarma, bulantı, kusma, ishal bulguları ile kas ağrılarıyla hastalık kendini gösterir. Hastalanan kişilerin bağışıklık durumlarına göre, bazı kişilerde ölümcül olabilen zatürreye neden olabilir. 6 yaş altı çocuklar ve 65 yaş üstü kişiler, kronik astım, bronşit, kalp, dolaşım sistemi ve böbrek hastası olan kişiler risk gruplarına giriyor. Bu kişilerin virüsten korunmak için grip aşısı olmaları gerekiyor, ayrıca aşının hamilelere de bir zararı yok onlar da aşılanabilir" diye konuştu.

'VAKA SAYISINDA ARTIŞ VAR'
Bir önceki yıla göre grip vakalarında artış görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Candan Çiçek, ayrıca hastalığın bu yıl erken 'Pik' yaptığını bunun da hava sıcaklığıyla ilgili olduğunu kaydetti. Hastalığın mevsimsel olarak normal seyrinde ilerlediğini, herhangi bir salgınla karşı karşıya olunmadığını belirten Prof. Dr. Çiçek, "Hastalık beklenen şekilde gidiyor. Ancak bir önceki yıla erken 'Pik' yaptı. Mart sonu Nisan başı gibi grip vakalarının havanın ısınmasıyla son bulacağını düşünüyoruz. Domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsünden korunmanın en iyi yolu grip aşısı. Bu hastalığın seyrine baktığımızda virüsün değişim geçirmediğini görüyoruz. O nedenle grip aşısıyla H1N1'den korunabilirsiniz. Virüs 1 metrekarelik alanda havadan ya da nesneler üzerinden bulaşabiliyor. 2 ile 48 saate kadar ortamın koşuluna göre canlı kalabiliyor. Hasta olan kişilerin maske kullanmaları, kol içine hapşırmaları, virüsün bulaşma riskini azaltır. İnfluenza A tipi virüsü tespit edilen bir hastanın ilk 48 saati çok önemli. Bu süre içinde tedavinin başlaması, hastalığın kontrol altına alınması için önemli" dedi. (DHA)