İzmir Tabip Odası’nın seçimli genel kurulunda mevcut başkan Prof. Dr. Fehmi Akçiçek'in aday olduğu Hekim Güçbirliği grubu ile Demokratik Katılımcı Hekimler grubu yarışacak. Yaklaşık 9 bine yakın hekimin katılacağı seçimlerde İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Fehmi Akçiçek, yeniden göreve aday oldu. Demokratik Katılımcı Hekimler grubu başkan adayı ise Prof. Dr. Funda Barlık Obuz olarak gösteriliyor.
Hekimlerin, hekimliğin ve toplumcu sağlık anlayışının ancak Cumhuriyet ve Atatürk ilkeleri yaşadığı sürece ayakta kalabileceği düşüncesinde olduklarını belirten Prof. Dr. Fehmi Akçiçek, hekimlerin sorunlarını sıraladı. Bunlar arasında insanca yaşama yetecek, emekliliği hayal olmaktan çıkartacak emekli aylığı, sağlıkta şiddet yasa tasarısının bir an önce yürürlüğe girmesi, performans baskısının hafiflemesi adına döner sermaye sabit tutarlarının iki katına çıkarılması olduğunu anlatan Akçiçek, özel sağlık kurumlarında çalışan hekimlerin hak edişlerinin SGK güvencesine kavuşturulması gerektiğini söyledi. Akçiçek, Oda olarak hekimlerin sorunlarının çözümünde etkin rol oynamak istediklerini dile getirdi.
Özlük hakları, iş ve gelir güvencesi, mesleki bağımsızlık ve halkın sağlık hakkı için göreve aday olduklarını açıklayan Demokratik Katılımcı Hekimler grubu başkan adayı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz, son dönemde meslek örgütlerinin çıkarılmak istenen yasalarla etkisiz ve işlevsiz hale getirilmek istendiğini öne sürdü. Obuz, ulusal hekim birliklerinin Dünya Tabipler Birliği'ne üye kabul edilebilmeleri için devlet kurumlarından ayrı bağımsız yapılarının olması gerektiğini savundu. Obuz, hekimlerin sorunlarının çözümü için demokratik ve katılımcı bir yönetim anlayışını benimseyeceklerini, mesleki etik değerlerin korunması ve geliştirilmesi için çalışacaklarını ifade etti. Toplumun sağlığının korunmasında ve sağlığın en önemli belirleyicilerinden demokratik ve özgür bir ortamın yerleşmesinde hekimlere büyük görev düştüğünü savunan Obuz, OHAL sürecinde kanun hükmünde kararnamelerle binlerce hekimin haksız hukuksuz şekilde ihraç edildiğini öne sürdü. Obuz, güvenlik soruşturması olumsuz geldiği gerekçesiyle mecburi hizmete başlatılmayan 1000'e yakın yeni mezun hekim olduğunu, bu hekimlerin özel kuruluşlarda da çalışamadığını dile getirdi.
"PERFORMANS SİSTEMİ İŞ BARIŞINI BOZUYOR"
Son 15 yıldır uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın iflas ettiğini ileri süren Obuz, sağlığın ticarileştiğini, hastaların nitelikli sağlık hizmetine erişiminde sorunlar olduğunu, hekimlerin de büyük bir iş yükü, uzun ve yorucu çalışma saatleri altında yıprandıklarını savundu. Obuz, "Bu programın önemli bir parçası olan performans sistemi, yarattığı haksızlıklar ile iş barışını bozmaktadır. Emekliliğe yansımayan ve hizmet başına yapılan ödemeler nedeniyle hekimler kimi zaman izin kullanmaktan bile kaçınıyor" dedi.
ŞEHİR HASTANESİNE ELEŞTİRİ
Bayraklı'da yapımı devam eden ve bir kamu-özel ortaklığı olan Şehir Hastanesi'nde, Sağlık Bakanlığı'nın kiracı olacağını ve 25 yıl boyunca şirketlere kira ödeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Funda Barlık Obuz, bu hastanenin açılması ile şehir içindeki pek çok hastanenin kapatılacağını, toplam yatak kapasitesinde ise bir önemli bir artışın olmayacağını ileri sürdü. Obuz şöyle konuştu:
"Hastanenin yüksek maliyeti nedeniyle sağlık hizmet sunumunda hastalar yüksek katılım payları ödeyebilecek. Bu hastanenin açılması ile şehir içindeki pek çok hastane kapatılacak, toplam yatak kapasitesinde ise önemli bir artış olmayacak. Şartnamelere göre şirketlere yüzde 70 hasta yatağı doluluk garantisi verilecek. Tüm meslektaşlarımızı insanca çalışma koşulları, çalışırken ve emeklilikte insanca ücret, iş ve gelir güvencesi, sağlık hakkı, iyi hekimlik ve nitelikli sağlık hizmeti için mücadeleye ve bizleri desteklemeye davet ediyoruz." (DHA)