TTB'nin Afrin'deki 'Zeytin Dalı Harekatı' ile ilgili 'Savaş bir halk sağlığı sorunudur' başlığıyla yaptıkları açıklama sonrası, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığını'nın başlattığı soruşturma kapsamında, aralarında Dokuz Eylül Üniversitesi'nde görev yapan Prof. Dr. Funda Obuz'un da bulunduğu TTB Merkez Konseyi Üyesi 11 hekim gözaltına alındı. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu, bu gelişmeler üzerine Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilciliği'nde basın açıklaması yaptı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Melih Yalçın, TTB'den yapılan açıklama sonrası doktorların linç kampanyasına tabi tutulduğunu öne sürerek, hekimlerin talimat gereği bu sabah evlerinden gözaltına alındığını söyledi. Yalçın, hedef gösterilen kurumlar hakkında devletin alt kademelerinde önce uyarı mesajı ile harekete geçildiğini belirterek, "Daha sonra en üst kuruldan bir işaret ve arkasından savcılıkta soruşturma açılıyor. TTB gibi Türkiye çapında hekimlerin temsil edildiği bir kurumun üyeleri sabah erken saatlerde evleri basılarak gözaltına alınıyor. Oysa bu arkadaşlarımızın çalıştıkları yerler de evleri de belli. Bir terörist gibi özellikle basına göstere göstere yapılıyor. Ben sıranın TMMOB'da olduğunu düşünüyorum" dedi.
'TTB RESMİ KURULUŞTUR'
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi Başkanı Dr. Fatih Sürenkök, TTB'nin Anayasal bir kurum olduğunu vurgulayarak, "TTB bir araç alması halinde bunun plakası siyah olacak, çünkü TTB resmi bir kuruluştur. TTB 6023 sayılı yasa ile kuruldu. Türkiye'de 150 bin hekim üyesi var. Böyle bir kuruluşun merkez yöneticisi 11 arkadaşımız gözaltına alındı. TTB Merkez Konseyi sadece bugün değil Erdal Atabek'lerden, Nusret Fişek'lerden bu yana idama da teröre de karşı çıktı. TTB ne söyledi de bu hale geld? Yaptıkları açıklamayı okuyunca burada terörün nasıl desteklendiğini bulamıyoruz. Yapılan açıklamada olmayan ifadeler açıklamaya eklenerek, hekimler adeta hedef gösterildi" diye konuştu. (DHA)