İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yaşayan Canan Özyiğit, geçici velayeti kendisinde olan 7 yaşındaki kızı Defne Özyiğit’in 2010 yılından bu yana boşanmaya çalıştığı eşi tarafından mahkemenin verdiği görüş izninde alınarak bir daha geri getirilmediğini öne sürdü. Eşinin kızını bayramın ikinci günü aldığını, üçüncü günü geri getirmesi gerekirken “Defne bundan sonra benimle yaşayacak. Onu geri getirmeyeceğim. Sen de onu görmeyeceksin” dediğini öne süren anne, kızının hiç giyemediği okul formasına, fotoğraflarına ve çizdiği resimlere bakarak gözyaşı döktü. Aynı zamanda Amerikan vatandaşı olan eşinin Defne'yi yurt dışına kaçırmış olabileceğini söyleyen Canan Özyiğit, "Bu vicdansızlık. Bu babalık değil. Babalık böyle olmaz" diye konuştu.
“Bayramın ikinci günü aldı, bir daha da geri getirmedi”
Kızı Defne’nin belirli günler babasını gördüğünü ve mahkemenin verdiği karara her zaman uyduğunu ifade eden Canan Özyiğit, “2010 yılından beri boşanma davamız devam ediyor. Mahkeme tarafından geçici velayet bana verildi ve ona da görüşme günleri ayarlandı. Bu görüşme günleri kapsamında çocuğuyla zaten görüşüyordu. Bayramın ikinci günü çocuğu aldı. Üçüncü günü teslim etmesi gerekiyordu ama telefon açıp pazar günü getireceğini söyledi. Hemen karakola haber verdik çünkü ilk eşinden olan çocuklarını defalarca yurt dışına kaçırmışlığı var. O tehlike karşısında yasal yollara başvurduk. Pazar günü tek başına geldi ve Defne'yi getirmeyeceğini, benim kızımı bundan sonra görmeyeceğimi ve çocukla kendisinin yaşayacağını söyledi. 'Buna hakkında yok' deyince 'Görürsün, uğraşırsın' dedi ve gitti. O günden beri çocuğumdan haber alamıyorum. Nerede olduğunu bilmiyorum" ifadelerini kullandı.
“Babalık böyle olmaz”
Boşanmak üzere olduğu eşinin aynı zamanda Amerikan vatandaşı olduğunu ve kızını yurt dışına kaçırmasından endişe ettiğini söyleyen Canan Özyiğit, “Ailesi onunla hiçbir şekilde kendisiyle görüşmediğini, kendisinden haber alamadıklarını söylüyor. Ayın 14’ünden beri kızımdan ne haber alıyorum, ne de görüyorum. Bunun artık bir sona ermesi gerekiyor. Çünkü ortada söz konusu olan şey bir çocuk. Bu çocuğun okula başlaması gerekiyor. Bu vicdansızlık. Bu babalık değil. Babalık böyle olmaz. Çocuğumu görenlerin benimle temasa geçmesini istiyorum” diyerek tepkisini dile getirdi.
“Yurt dışına kaçırma ihtimali çok yüksek”
Kızının bulunması için hem eşinin ikametgahının bulunduğu Aydın Kuşadası’nda, hem de İzmir’de gerekli işlemleri yaptığını kaydeden anne, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güvenlik güçleri ellerinden geleni yapıyor ama bir adrese ihtiyaçları var. Koskoca Türkiye’de nereye gittiklerini bilmiyorum. İkametgahı Kuşadası’nda olduğu için aile fertlerini dolaşıyorum, sokaklarda dolaşıyorum. Çocuğuma ulaşmaya çalışıyorum. Bir iz arıyorum. Kuşadası’ndaki ikametgahını da kapatmış. Çevresindekiler en son pazartesi günü bir valiz ve çocukla gittiğini, bir daha da hiç görünmediğini söylüyor. Gümrük kapılarında çocuğun yurt dışına çıkarılamayacağına dair tedbir var ama bu insan kızımı kaçırmak için illegal her yolu deneyebilir.”
"Baba kaçırdığı için suç sayılmıyor"
Kızıyla 17 gündür konuşamadığını, kendisinden haber alamadığını dile getiren Canan Özyiğit, şöyle devam etti:
“Babasının telefonları kapalı, adresinde bulunamıyor. Baba kaçırdığı için suçlu sayılmıyor. Dolayısıyla bu kişi adına arama emri çıkartamıyoruz. Sadece çocuk aranıyor. Baba da olsa bir çocuğu kendi iradesi dışında alıkoyuyorsunuz. Üstelik okulların başladığı bir dönemde. Çocuk okula başlayacakken alıkoyuyor. Buna hakkı yok. Çocuğum telefon açmayı bilmiyor. Okuma yazma bilmiyor. Onu görenlerin, duyanların bilgi aktarımına ihtiyacımız var."
"Her neredeysen seni bulacağız"
“Bir insanı beraberken değil, ayrılırken tanıyorsunuz” diyen Özyiğit, çocukların intikam objesi haline getirilmemeleri gerektiğini söyledi. Özyiğit, gözyaşları içinde “Okula başlayacaktı. Forması hazır, bir tek kuzumuz eksik. İnşallah geldiği zaman önlüğünü giyip arkadaşlarıyla birlikte okula gidecek. Oyun masasını da hiç ellemedik. Aynı şekilde duruyor. Okula başlayacağı için ona hediyeler almıştık. Hediye paketlerini kızım geldiğinde birlikte açacağız. Formasını, kalemini defterini hazırladık. Hepimiz Defne'yi bekliyoruz" dedi.
Kızına da seslenen gözü yaşlı anne, "Defne seni çok seviyorum. Benim için çok değerlisin. Seni ne yapıp edip bulacağız. Hiç merak etme annecim. Her neredeysen seni bulacağız" dedi.(İHA)